Güncelleme Tarihi:
Korsanlar hakkında bildiğiniz her şeyi unutun. Dünyanın en sıradışı korsanı Bücür Bora’yla tanışacaksınız. Aslında niyeti korsan olmak değil, çok sevdiği denizlerde yaşamak. Donanmaya yazılmak için boyu kısa gelince çareyi Korsanlar Okulu’na girmekte buluyor. Korsanlar o kadar da seçici değil. Bücür Bora’nın okul hayatı çalkantılı geçiyor. Güverteyi silme konusunda iyi ancak harita okurken dikkati çabucak dağılıyor. Denizci şarkılarına bayılıyor ama kılıç kullanamıyor. Neyse ki yoğun çalışmalar sonucu diploma almayı başarıyor.
Korsan teknesi Paslı Kalamar’da işe giren Bora, açık denizlere yelken açmaya hazır artık. Bücür Bora, korsanların sadece üç konuya önem verdiklerini biliyor: Tekne, sert olmak ve çok ama çok fazla define. İşe Paslı Kalamar’dan başlayıp onu adeta bir fırfırlı elbiseye dönüştürüyor. Yatakların başucuna koyduğu çiçekleri, rengârenk kırlentleri, duvarlara astığı sevimli hayvan resimlerini görmelisiniz! Sertlik konusuna gelince, kavga etmek ona göre olmadığı için, dövme yaptırmanın harika bir fikir olduğunu düşünüyor. Ama suluboyayla yaptığı pembe tavşancık dövmesiyle kimseyi korkutamıyor. Harika kurabiyeler ve pastalar yaparken define işine de epey kafa yoruyor. Hatta o kadar çok yoruyor ki, kaptanın onu tekneden attığını bile fark edemiyor.
Paslı Kalamar tayfası, bu işe yaramaz bücürden kurtulup eski korsan hayatına döndüğüne göre, artık mutlu olmalı, değil mi? Peki ama bu neşeli, nazik, güleryüzlü korsanın yarattığı fark neydi de böyle kalakaldılar?
Binky Uzay Kedisi’nin yaratıcısı Ashley Spires’tan, her şartta kendisi olmak cesaretini gösteren bir ‘farklı’nın komik mi komik hikâyesi. Eğlencenin tadına varabilmek için, resimlerdeki detayları gözden kaçırmayın derim.
Hayat böyle bir şeydir!
“Matematikten iyi bir not alabilsem... Sabahleyin uyanınca babamı eve dönmüş görsem... Hikâyem gelecek sayıda yayımlansa...” Küçük bir kasabada yaşayan Arman’ın dertleri bu kadarla sınırlı olsa keşke! Çekirge mevsimi yaklaşıyor ve Arman çekirgelerden çok korkuyor. Ayrıca on dört yaşındaysanız saçlarınızın şekle girmeyip kirpi dikenleri gibi dimdik durması bile büyük dertlerden sayılır.
Uykuya dalmadan önce uzun uzun dertlerini düşünen Arman, kısacık çekirge mevsiminin büyük değişimlere gebe olduğundan habersizdir. Annesine maddi destek olmak için kabul ettiği günübirlik işin ucu bir hırsızlık çetesine kadar uzanır. Sessiz kalmakla polise gitmek arasında kalan, ispiyonculuk suçlamalarıyla farklı boyutlara taşınan bu macerada; arkadaşları Şefo, Mistilli ve Aylin bir an bile yalnız bırakmazlar onu. Diğer taraftan annesinin iş bulmasına sevinirken babasının geçirdiği iş kazasıyla sarsılır. Hikâyeleri beğenilip okulun dergisinde yayımlandığı zaman ise bambaşka bir duyguyla tanışır. ‘Yeşil Çekirgeler Zamanı’ tam da bunun için önemli; hayatın duygularla örülü sonsuz bir döngü olduğunu, fakat hiçbir duygunun sürekli yaşanmadığını anlattığı için. İlkgençlik çağındaki Arman’ın yaşamından maceralı bir kesit sunan usta yazar Mustafa Hakkı Kurt, “Hayat böyle bir şeydir” diyor. “Sevinçler, acılar, mutluluklar ve kırgınlıklar iç içedir. Biri bitmeden öbürü başlayabilir.”