Güncelleme Tarihi:
Bilgisayarların dev işletmelerden çıkıp masalarımızın üzerine yayılmaya başladığı dönemlerde Jerry Pournelle’in Byte Magazine’de yer alan yazılarını heyecanla beklerdik. Larry Niven ise ‘Halka Dünya’lar ile bilimkurgu sevenlerin zihninde taht kurmuştu. Sonra bu iki muhteşem deha bir araya gelerek bize bir başka bilim kurgu başyapıtı hediye etti: ‘Tanrı’nın Gözündeki Zerre’.
3017 yılında Samanyolu’nun güney kısmında yer alan Kömür Çuvalı Bulutsusu veya diğer adıyla Kapüşonlu adamdan bir nesne güneş sistemine doğru bilinçli bir şekilde hareket etmektedir. Üzerinde tek akıllı yaşam olduğuna kanaat getirmiş Dünya Alderson sürücüsü, Lanston Kalkanı gibi teknolojiler ile galaktik bir imparatorluk kurmuş durumdadır. Şimdi bu imparatorluk ilk defa aslında yalnız olmadığını keşfedecek.
Kitap, Dünya’nın gelecekte bir başka zeki varlıkla buluşmasını beşinci türden karşılaşma ve hatta ötesine kadar taşıyor. Hatırlatmak için belirtelim: Birinci türden karşılaşma 150 metre yakınlığa kadar gözlemlenen UFO’lardır, ikici türden karşılaşma UFO’nun gökyüzünde veya toprakta iz bırakması, üçüncü tür UFO’nun içerisindeki varlıkları gözlemleyebildiğimiz durum, dördüncü tür bir insanın UFO’nun içerisinde yer aldığı deneyim ve son olarak beşinci tür ise insan ile yabancı uzaylı arasında iletişimin kurulduğu durum. Bu kitap türler arası yakınlaşmaya dair romantik bakış açımıza dair sorulara cevap vermeye çalışıyor. Gerçekten de kendi gezegeninde yer alan canlılar ile iletişim kuramama sorunu olan insanın, uzaydan gelen yeni bir zeki varlık ve kültür karşısında en gelişmiş teknolojileri dahlinde ne halde olacağının nefis bir öngörüsü yapıt.
İmparatorluk ve cumhuriyet denince elbette ilk akla gelen Roma’dır. Doalyısı ile yeni kurulmuş galaktik imparatorluğun temeli de Roma modelidir ve imparatorluk sülalesinin isimleri de Roman’dır. 2093 yılında Spartalı IV. Leonidas bölünen ve iç çekişmelerle yıkılan ilk imparatorluk yerine ikinci imparatorluğu ilan eder ve yeniden birleşme yemini edilir. 3016 yılında ise Şikago ayaklanması başlar ama bir yıl geçmeden Samanyolu’ndan gelen bir ziyaretçi tespit edilir. Bir yandan ayaklanmalar ile tekrar karmaşaya ve ayrıma yönelmiş galaktik bir imparatorluk, bir yanda siyaset üzeri hareket etmeye çalışan bilim insanları ve insanlığı bekleyen yeni ufuklar ve umutlar gerçekçi bir sosyal gelecek kurgusu olarak karşımıza çıkmakta. Elbet bu noktada Pournelle’in sosyal bilimler üzerine geliştirdiği metinlerden kaynaklanan deneyimi ortada, Larry ise görünenen o ki daha çok işin mühendislik kısmında.
Her iki yazarın ortaya koyduğu bu başyapıt bizi minik mavi bir toz zerresinden alıp, galaksiler arası bir imparatorluğa kadar yalnız büyütüp sonra önümüze çıkan yepyeni bir varoluş kültürü ve biçimi ile karşılaştığımızda yaşanacak problemleri resmederek çok geç kalmadan yeni bir sosyal anlayışın gerekliliğini gözler önüne seriyor. Serinin ikinci kitabı 1993 yılında Larry Niven ve Jerry Pournelle tarafından ‘The Gripping Hand’ olarak ve üçüncü kitap ise 2010 yılında Jerry Pournelle’in kızı Dr Jennifer Pournelle tarafından ‘Outies’ ismiyle yayınlandı. Umarız kısa bir zaman sonra bu başyapıtın tamamlayıcısı ve devamı olan kitapların da çevirisine kavuşuruz.