Berlin-İstanbul hattında arada kalmışlık
Güncelleme Tarihi:
Aynı anda Galeri Zilberman Berlin ve İstanbul’daki Zilberman Projects’te sergi açan seramik sanatçısı Burçak Bingöl, İstanbul’dan Berlin’e, Berlin’den İstanbul’a taşıdığı parçalarla zaman ve mekan arasındaki arada kalmışlık, bilinmezlik ve değişim kavramlarını sorguluyor.
Zilberman Projects, 5 Temmuz’a kadar Burçak Bingöl’ün ‘Bir Masalın İçinde ve Sadece Onunla Yaşamak” sergisine ev sahipliği yapıyor. Bingöl’ün, Berlin’de devam eden ‘Interrupted Halfway Through’ sergisinin bir uzantısı olan bu serginin ana temasını ‘yer değiştirme’ kavramı oluşturuyor.
Burçak Bingöl, İstanbul’dan Berlin’e, Berlin’den İstanbul’a taşıdığı parçalarla zaman ve mekan arasındaki arada kalmışlık, bilinmezlik ve değişim kavramlarını sorguluyor. İstanbul’daki galerinin duvarlarını kaplayan Zilberman Gallery’nin klasik batı Berlin mimarisine referans veren görselleri, Bingöl’ün Avrupa’daki yaşantısının bir temsili olan porselen biblolar ile galeri mekanında kurgusal bir alan yaratıyor. Bu kurgusal alanda arada kalmış, hayali modernliği ifade eden objeler Batılı şehirlere duyulan özlem hissine doğrudan gönderide bulunuyor.
Türk coğrafyasında doğup, büyürken kendi kültürünü tam olarak özümseyememiş, Batı’yı kendinden üstün gören ama aynı zamanda da tam olarak Batı’lı da olamayan toplum, bu arada kalmışlığın izlerini her zaman üzerinde taşıyor. Kimliğini tam olarak bulamama, nereye ait olduğunu bilememe hali belki de arada kalmışlığın apaçık göstergesi. Bingöl’ün mimari form ve görselleri değiştirerek, oluşturduğu Berlin ve İstanbul arasında gidip geliyormuş hissi veren bu sergi için ‘Bir Masalın İçinde ve Sadece Onunla Yaşamak’ başlığını seçmesi de elbette bir tesadüf değil. Bu başlık adını, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Beş Şehir’ kitabındaki İstanbul’un Beyoğlu semti ve Fransa’nın Paris şehri arasındaki karşılaştırmadan alıyor.
Bingöl belki de, bu sergi izleyicisine hafızaların derinliklerinde gizli kalmış, yok olmaya yüz tutmuş bazı kültürel kavramları hatırlatmak istiyor. Sanatçının bu çabası, belleklerde yapılan arkeolojik bir kazı hissi veriyor. Derinlere inildikçe sorgulama hali olağanlaşıyor. Sanatçının Berlin’deki sergisi ‘Interrupted Halfway Through’ için, bir önceki sergisinin gerçekleştiği Mısır Apartmanı’nda yer alan İstanbul galerisinin duvarından oluşturduğu ‘Yerinden Edilmiş Galeri Duvarı Veya Bir Gülün Parçalı Hafızası’ işi, İstanbul’dan bir parçayı Berlin’e taşıyor. Aynı zamanda Berlin’deki sergi duvarlarının fotoğrafları da İstanbul’daki serginin duvarlarına konuk oluyor. Bu yer değişim, tıpkı Doğu ve Batı arasında yolculuğunu devam ettiren henüz yerini bulamamış bir göçebe gibi.
‘Interrupted Halfway Through’ ve ‘Bir Masalın İçinde ve Sadece Onunla Yaşamak’ sergileri diyalog halinde galerinin iki farklı mekanı arasındaki bağlantı kuruyor. İstanbul ve Berlin’e ithaf edilen farklı geleneklerin birleşim noktalarında oluşan sergide, sanatçının öznel duruşu ile tarihsel ve kültürel etkileşimleri görünür hale geliyor.
