Bergama’nın her kuytusundan ‘oyun’ çıkacak!

Ağustos’un 28’i, 2021. Bergama, Asklepion Antik Tiyatro. DasDas’ın ‘Vahşet Tanrısı’ oyununun gösterimi birkaç dakika gecikmiş. Festivalin direktörü Eren Arıkan küçük bir özür konuşması yapıyor. İki bin küsur seyircinin doldurduğu tiyatrodan gür bir ses yükseliyor: “Üç sene bekledik Eren! Beş dakika daha bekleriz!”
Bergamalıların ilk seneden beri içtenlikle sahiplendiği Bergama Tiyatro Festivali (BTF), Berlin’de yaşayan Bergamalı sanatçı Eren Arıkan’ın hayalinden çıkıp kalabalık ve kolektif bir çabayla gerçeğe dönüşeli beş sene oluyor. İlki 2018’de düzenlenen bu ilham verici festival, üç senelik zorunlu aradan sonra 2021 Ağustos’unda ikinci defa çıkmıştı seyirci karşısına. Ekip yerelle bağını her sene daha sıkı tutma gayretinde. Bunu programı kentin her köşesine yaymalarında, yerel performanslara verdikleri ağırlıkta, kurdukları gönüllü ağında ve Bergamalı üreticilerle düzenledikleri atölyelerde görüyoruz.
Üçüncü edisyon 2-5 Haziran tarihlerinde, bu büyüleyici kentin çok daha fazla kuytusuna sızacak şekilde hazır. Ki Bergama, tarihi ve kültürel dokusu öyle güçlü bir kent ki; her köşesiyle oyunları, performansları, atölyeleri, söyleşileri, kent kültürü yürüyüşlerini içine alarak kucaklıyor zaten. En az bir kere deneyimledikten sonra her sene tadını almak isteyeceğiniz bir festival...
Bu seneki program İstanbul’dan konuk ekiplerin yanı sıra bölgeden çok sayıda performansa, çocuklara yönelik işlere, alana ve kültürel mirasa dair atölyelere yer veriyor. Etkinlikler yine Arasta’dan kültür merkezi BerKM’ye, tarihi sokaklardan antik tiyatroya, Akropol’ün büyüleyici ortamından Kızılavlu’ya tüm kente yayılıyor.
3dots ve BERaBER organizasyonu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bergama Belediyesi, BERKSAV, Bergama Ticaret Odası ile Ne Yerde Ne Gökte Derneği’nin destekleriyle gerçekleşen festivali, direktörü Eren Arıkan’dan dinledik.

Üçüncü yaşına nasıl bir modla giriyor festival?
Oldukça heyecanlı... Festivali arka arkaya gerçekleştirebileceğimiz ilk sene. Beş senelik bir hikâyenin üçüncü buluşması... Şartlar zorlu olsa da geçen yılın pratiği ve birikimi çok taze. Sorumluluğu da daha büyük...

Programı yaparken hangi motivasyonlar baskın çıktı?
Festivalin dört ana konusunun yanında daha çok sokakta olma motivasyonu, iş tercihleri üzerinde etkili oldu. Bu sene ‘kadın’ işlerinin-ellerinin ağırlığını görebilirsiniz. BTF’yi uzun soluklu bir yapıya dönüştüreceğine inandığımız dört temel konu var: Yerelleşme, sektörleşme, gençler ve çocuklar, erişilebilir kültür sanat ortamı. Bu dört konu Bergama’da güçlendikçe festival de güçlenecek. İlerleyen yıllarda BTF’de gençler için daha fazla iş, çocuklar için daha kapsamlı içerikler göreceğiz. Festival yerelle bağlarını güçlendirmek için hem ekip hem de içerik seçkisinde bölgeden beslenmeye de devam edecek.

Kent sakinleri festivalle nasıl bir ilişki içinde?
BTF’yi özel kılan şey Bergama’nın kendisi ve festivali uzun soluklu kılacak şey de Bergamalılar olacak. Festival artık Bergamalıların büyük çoğunluğu tarafından bilinen, beklenen bir noktaya geldi, hâlâ geliştirilmesi gereken çok şey var tabii. Asıl heyecan verense şehirdeki üretimin ve kültür sanat hayatının festivalle karşılıklı bir ilişkiyle hareketlenmesi. Her sene üreten ekiplerin BTF’yi bir sahne olarak görmesinin yanında sivil topluma yansımaları da var. Bizi inanılmaz mutlu eden bir başka örnek de yaptığımız gönüllü başvurusuna karşılık veren 100’ün üzerinde Bergamalı genç. Keşke hepsiyle bir araya gelebilsek... Belki ileride mümkün olur. Yerelle kurduğumuz ilişkiyi başka bir boyuta taşıyan, bizi heyecanlandıran bir başka konu da bu sene temellerini atmaya başladığımız festival dostu işletmeler. Küçük bir esnaf lokantasının festivale destek olmak için günlük 20 öğün yemek göndermesi ya da bir başka yerel üreticinin zeytinyağlarını festival konuklarına ikram etmesi, içinden geçtiğimiz ekonomik koşullara maddi değerinin çok ötesinde bir katkı sağlıyor.

Bize ‘bölgeden performanslar’ bölümünden üç oyun önerir misiniz?
Bayan Bright’ın Deliliği: Geçen sene Sara Kane’in ‘Psikoz 4.48’ini uyarladığında hepimizi şaşırtan, performansı ve yaptığı işe saygısı ile de gönlümüzü kazanan, Bergama’da üreten Bora Çınar, bence bizi yine şaşırtacak.

Mesafe: İzmirli çağdaş dans sanatçısı Serenay Oğuz’un performansı, farklı bir yaklaşım izlemek isteyenler için iyi bir tercih olabilir.

Klavikula: Tuğçe Ulugün Tuna ve üç profesyonel dansçı, Bergama’dan ve bölgeden 10 amatör katılımcı ile 10 günlük bir atölye deneyimi yaşayacak ve Akropol’ün büyülü atmosferinde bir performans sunacaklar. Bu iş için müthiş heyecanlıyız.

Programın tamamı www.bergamatiyatrofestivali.com adresinde.