Benim ikonum senin ikonun...

Güncelleme Tarihi:

Benim ikonum senin ikonun...
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2017 15:01

Nuh Yılmaz, iki veri üzerinden hareketle, İslam’da resim yasağı söylemi meselesine yaklaşıyor. Afganistan’daki iki büyük Buda heykelinin Taliban tarafından yıkılması ve Danimarka’da Hz. Muhammed karikatürlerinin yayımlanması, yazarın çıkış noktaları.

Haberin Devamı

İlkin bir öneriyle yazıya başlamakta yarar var. İslam’da resim ve yasaklanması meselesinde teorik bir çerçeve edinmek için Malik Aksel’in ‘Türklerde Dini Resimler’ kitabına bakılabilir. Özellikle, Türk-İslam sanatında görselliğin ruhunu ve pratik şölenini görmek ve buradan düşünsel sonuçlara varmak mümkün. Beşir Ayvazoğlu’nun titiz editörlüğünde hazırlanan Malik Aksel kitapları, bu kadim ve çetin meseleye değişik bağlamlar içinde tekrar tekrar dönerler.
Nuh Yılmaz, temelde iki aktüel veri üzerinden hareketle, İslam’da resim yasağı söylemi meselesine yaklaşıyor ve ‘İslami İkonoklazma’ kavramını kullanıyor. Mart 2001 tarihinde Afganistan’ın Bamyan şehrindeki iki büyük Buda heykelinin Taliban tarafından yıkılması ve arkasından 30 Eylül 2005’te, Danimarka’da Hz. Muhammed karikatürlerinin yayımlanması ana çıkış noktaları. Nuh Yılmaz, ‘Müslümanların imgeyle ilişkisini ifade etmek için kullanılan İslami İkonoklazma Tezi’ni sorgulamaya girişiyor. Çünkü ikonoklazma; gerekçesini bilerek bir imgeyi yok etmek, dini imgelerin yok edilmesi, imgelerin üzerine kimin hâkim olacağına dair siyasi mücadele, imgelerden uzak durma gibi pek çok şekilde tanımlanabilmektedir. Bazen bu tanımlar tek bir durumu karşıladığı gibi birden, iç içe geçmiş pek çok hali de karşılayabilir. Yılmaz’ın tercih ettiği tanım daha çok ‘imgelerin üzerine kimin hâkim olacağına dair siyasi mücadele’ noktasında yoğunlaşıyor.
Tam da burada ‘İslami İkonoklazma Tezi’nin ortaya çıkmasının ardındaki iktidar ilişkisini sorgulama’ya başlayan yazar, bu tezin temelinde sanıldığı gibi, İslam’da resim ve onun imgesinin bulunup bulunmadığından öte, meselenin daha ziyade ‘Avrupa’ fikrinin ve ‘İslami sanat’ kavramının ortaya çıkması ve hatta ‘islami köktendincilik’in inşa edilmesiyle sıkı bir ilişkisinin olduğunu iddia etmektedir. Dinler başta olmak üzere eski uygarlıkların bir şeye karşı bir şeyi yıkma, yerine koyma geleneğini arkeoloji, dilbilim, sanat tarihi ve diğer disiplinler eşliğinde eleştirel bir süzgeçten geçiren Yılmaz, ‘Hz. İbrahim’den Hz. Musa’ya kadar çeşitli örneklerde imgelerin/putların yok edilişini’ne değinmekte, kavganın, çatışmanın geçmişine dikkat çekmektedir. Düşünür Alain Besançon’a dayanarak söylediği; “İkonoklazma ikonlarla ya da imge ile değil, soyutlama düşüncesi ile ilgili entelektüel bir tutumdur” görüşünün altı özellikle çizilmelidir.
İslam’da imge ve onun yasaklanması meselesinin dünya gündemine yansımasının özü, İslam sanatı ve düşüncesinin kendi iç meselesi değil “Avrupa’nın kendisini modern dünyada inşa etme biçimiyle ilgilidir”. “İslami İkonoklazma Tezi, zamanın belli bir diliminde inşa edilmiş sanat söylemine yardımcı olan harici bir unsur olarak işlev görmektedir.” Bu söylem dolayısıyla Müslümanlara ve İslam’a indirgenemez. İktidar olma, kimin öteki olacağını belirleme, kültürde norm olanı, anormal/sapkın olanı tayin etme gibi temel teorik amaçları barındıran böylesi söylemlere karşı, Nuh Yılmaz’ın kitabı, ‘İslami İkonoklazma Tezi’ nin pratikte imgesel ekonomi bakımından da bir karşılık taşımakla birlikte, “Müslümanların imge ile ilişkisini okumaya imkân vermeyeceği” sonucuna varıyor. Düşünmeye değer.
 
İSLAM’DA RESİM YASAĞI SÖYLEMİ

Benim ikonum senin ikonun...

İSLAMİ İKONOKLAZMA TEZİ’NİN SOYKÜTÜĞÜ
Nuh Yılmaz
Doğan Kitap, 2017
178 sayfa, 20 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!