Başka bir mekân başka bir hayat

Güncelleme Tarihi:

Başka bir mekân başka bir hayat
Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2018 12:49

Çağdaş Finlandiya edebiyatının uluslararası alanda en tanınmış yazarı Arto Paasilinna, ‘Tavşan Yılı’nda bir adamın kentteki hayatını geride bırakıp tavşanıyla birlikte Finlandiya kırsalında geçirdiği bir yılı anlatıyor. Günümüz insanının yozlaşmış, mekanikleşmiş hayatına ilişkin keskin bir eleştiriyi de barındıran, hareketli ve eğlenceli bir roman.

Haberin Devamı

Gazeteci, çizgi roman ve roman yazarı Arto Tapio Paasilinna, 1942’de Finlandiya’nın Laponya bölgesinde, Kittilä kasabasında doğdu. Lapland Halk Akademisi Öğretmen Okulu’nu bitirdi. Bir süre çeşitli gazete ve dergilerde yazarlık, editörlük yaptı. İlk romanı 1972’de yayımlandı ama fazla ses getirmedi. İkinci romanı da öyle. Ancak 1975’te, 33 yaşındayken gazeteciliğin giderek yüzeyselleştiği ve anlamsız hale geldiğine karar veren Paasilinna, hayatını radikal biçimde değiştirmeye karar verdi. İşi bıraktı, geçimini sağlamak için teknesini sattı ve ‘Tavşan Yılı’nı yazmaya koyuldu. Kitap büyük bir başarı getirdi Paasilinna’ya. O günden bu yana 35 romana imza atan yazar, çevrildiği 41’den fazla dilde milyonlarca satan kitaplarıyla Finlandiya edebiyatının dünya çapında tanınmasına katkıda bulundu. 2009 yılında geçirdiği felç nedeniyle yazmayı bıraktı. Halen Helsinki’de yaşıyor.Gazeteci, çizgi roman ve roman yazarı Arto Tapio Paasilinna, 1942’de Finlandiya’nın Laponya bölgesinde, Kittilä kasabasında doğdu. Lapland Halk Akademisi Öğretmen Okulu’nu bitirdi. Bir süre çeşitli gazete ve dergilerde yazarlık, editörlük yaptı. İlk romanı 1972’de yayımlandı ama fazla ses getirmedi. İkinci romanı da öyle. Ancak 1975’te, 33 yaşındayken gazeteciliğin giderek yüzeyselleştiği ve anlamsız hale geldiğine karar veren Paasilinna, hayatını radikal biçimde değiştirmeye karar verdi. İşi bıraktı, geçimini sağlamak için teknesini sattı ve ‘Tavşan Yılı’nı yazmaya koyuldu. Kitap büyük bir başarı getirdi Paasilinna’ya. O günden bu yana 35 romana imza atan yazar, çevrildiği 41’den fazla dilde milyonlarca satan kitaplarıyla Finlandiya edebiyatının dünya çapında tanınmasına katkıda bulundu. 2009 yılında geçirdiği felç nedeniyle yazmayı bıraktı. Halen Helsinki’de yaşıyor.

Haberin Devamı

KIRSALIN ‘FLANEUR’U
Orijinal adı ‘Jäniksen vuosi’ olan ‘Tavşan Yılı’, İngilizceye ‘The Year of the Hare’ adıyla  çevrilmiş, Fransa ve Finlandiya’da en çok satanlar listesine girmiş, 41 dilde yayımlanmış, üç uluslararası ödül kazanmış, beyazperdeye iki kez uyarlanmıştı. Türkçeye ilk çevirisi 1991’de ‘Vatanen’in Tavşanı’ adıyla yapılmıştı. Romanın hiç ilgi görmediğini ve hafızalarda hiç iz bırakmadığını söyleyebilirim. Oysa okuyucuyu hemen içine çekecek, sıcak, hızlı, eğlenceli bir hikâyesi var ‘Tavşan Yılı’nın. Kısaca özetleyelim:
Orta yaşın eşiğinde, modern hayatın bunaltıcılığından bezmiş gazeteci Kaarlo Vatanen, fotoğrafçı bir arkadaşıyla haber peşine giderken aracıyla yavru bir yabantavşanına çarpar. Arkadaşının bütün itirazlarına rağmen gecenin karanlığında ormana dalar, bir ayağı kırık halde yatan hayvanı bulur. Ancak geri döndüğünde aracı ve arkadaşını bulamaz. Vatanen’e kızan arkadaşı çekip gitmiştir. İşte hayatından, işinden, evliliğinden hiç memnun olmayan Vatanen için kırılma noktası tam bu andır. Başka bir araçla kaldıkları otele dönmek yerine ormana dalar. Sabah bir samanlıkta uyanacak, tavşanı bir veterinere götürecek ve sahiplenecektir. Üstelik karısının ve gazetedeki şefinin ısrarlarına rağman eski sağduyulu hayatına geri dönmeye hiç niyeti yoktur. Ancak parası da yoktur. Vatanen sahip olduğu, para getirecek yegâne malını -teknesini- satar ve tavşanıyla birlikte Finlandiya kırsalında ‘flaneur’ -başıboş bir gezgin- gibi dolaşmaya başlar.
Kuzeye doğru yol alan kahramanımızı tuhaf maceralar beklemektedir. Önce büyük bir orman yangınıyla karşılaşır. Bir ineğin doğumunda bulunur, bir adamı gölde, bir ineği bataklıkta boğulmaktan kurtarır. Ölümle burun buruna geldiği anlarda bile yaşam enerjisiyle doludur. Çeşitli işlerle kazanır hayatını, bazen yalnızdır, bazen başkalarıyla birlikte çalışır, bazen kadınlar girer hayatına, bazen bir ayıyla ya da bir kuzgunla savaşır. Ancak hiçbir yerde fazla kalmayacak, istikameti belirsiz macera dolu yolculuğunu sürdürecektir; elbette giderek büyüyen ve Vatanen’i sahiplenen tavşanıyla birlikte... Sonuçta eski hayatının ne denli saçma olduğuna karar vermiştir; “Ağır iş yükünün altından kalkarken herhangi bir zaman kaygısı yaşamıyordu; gittikçe sertleşti, aşağı yukarı 480 kilometre güneyde, başkentte bıraktığı ruhsuz hayatını gitgide daha az düşündü. Burada siyasi döneklerle sıkıcı politik tartışmalar, birileri seçsin ya da alsın diye kendilerini sergileyen azgın kadınlar yoktu...”

Haberin Devamı

PİKARESK VE PARODİK
İşsiz güçsüzlerin İspanyolcadaki karşılığı olan ‘picaro’, genellikle toplumun düşük sosyal statüsündeki, aylak, hazırcevap, esprili ve akıllı kahramanların yaşadığı maceraları tasvir eden anlatılara ‘pikaresk’ denmesine neden olmuştu. Pikaresk romanlar, toplum içinde yolculuğa çıkan, çeşitli durumlarla karşılaşıp onlara uyum sağlayan, zorlukları aşan kahramanları üzerinden birey ve toplumsal düzen arasındaki çatışmayı sergiler. Vatanen de işini terk ettiği için sosyal statüsünü yitirmiş, çevresindekilerden akıllı, esprili ve dürüst biri olarak modern bir ‘picaro’ sayılabilir. Hikâye boyunca başından geçenler ise pikaresk romanlara taş çıkartacak cinsten. Finlandiya edebiyatının önemli eserlerinden Aleksis Kivi’nin ‘Yedi Kardeşler’ adlı pikaresk romanından, ‘uygarlıktan kaçış, doğaya dönüş’ temasından esinlenen Paasilinna da toplumsal düzene sırt çevirip doğada yeni bir hayat kurmaya çalışan roman kahramanıyla Fin edebiyat geleneğini selamlıyor.
Elbette pikaresk bir biçim; Paasilinna’nın asıl niyeti modern toplum eleştirisi. Orta yaşlı bir erkeğin bakış açısından Finlandiya’nın kırsal kesiminde sürüp giden Fin hayatını, hızlı tempolu, hafif ve esprili pikaresk hikâyelerle anlatmasının nedeni iki hayat arasındaki farkların altını çizmek, modern bireyin saçmalaşan, boğucu bir hal alan gündelik hayatına, bunun karşı kutbundaki gerçek yaşama ve değerlere dikkat çekmek istemiş.
‘Tavşan Yılı’nda birbirine her zaman sıkı ipliklerle bağlanmasa da sonunda birbirini tamamlayan bir dizi hikâye anlatılıyor. Roman sevimli, çoğu kez komik ve bir harita üzerinde izlenebilecek bir coğrafi patikada ilerleyen hikâyeler biçiminde kurgulanmış. Paasilinna toplumsal ya da siyasi eleştirisini dolaylı yollardan, bazen olaylara karışan tuhaf karakterler, bazen -mesela askeri tatbikat gibi- olaylar, bazen de Vatanen’in iç monologları aracılığıyla dile getiriyor.

Haberin Devamı

Gelelim işin parodik boyutuna: Öncelikle doğaya kaçış temasının romantizmin karakteristiği olduğunu ve türün başyapıtlarından ‘Frankenstein’ın son sahnelerinde kuzeye doğru yapılan yolculuğu hatırlatarak işe koyulalım. ‘Tavşan Yılı’nın Vatanen’i de arınmak için çıktığı yolda rotasını kuzeye çevirecektir. Ancak doğayla bütünleşmenin bir duygu sağlamak dışında Vatanen’de büyük bir değişime karşılık gelmediğini söylemek gerekir. Bir yabantavşanını evcilleştirmek, tavşanını korumak için bir kuzgunu ve bir ayıyı öldürmek olsa olsa şehirlilere özgü reflekslerdir. Kısacası kent yaşamı ile birlikte kentten fiziken kopan ama zihnen kentli kalan Vatanen de Arto Paasilinna’nın eleştiri oklarından nasibini alıyor. ‘Tavşan Yılı’ içerdiği doğa görüntülerine, iş yaşamının saçmalığına, evlilik kurumunun bunaltıcılığına ve bir insanla tavşan arasındaki sıcak sevgiye dair hikâyesine rağmen romantizme sarılmıyor, tersine romantik çağların artık çok uzaklarda kaldığını sezebiliyoruz.

Haberin Devamı

Buna rağmen Vatanen günümüzün kente kısılmış beyaz yakalı insanları için imrenilebilecek bir model olabilir. Kırların havasının, kokusunun, sesinin yansıdığı bu doğaya kaçış macerası kentin bunaltıcı atmosferini soluyanlar için geçici bir ferahlık ve genişlik duygusu mutlaka yaratacaktır. Evet, aldığı kararla okuyucunun imreneceği kadar cesurdur Vatanen ama asıl kaçışın anlamını ancak sona gelindiğinde anlayacaktır...
Basit, sıcak ve eğlenceli hikâyeleriyle hoşça vakit geçirtecek, hafif bir kitap görünümü veriyor ‘Tavşan Yılı’. Ama göründüğü kadar basit değil; okuyucu deştikçe açılan katmanları ve barındırdığı modern birey/toplum eleştirisiyle ciddiye alınması gereken güzel bir roman.

Haberin Devamı

Başka bir mekân başka bir hayat

Tavşan Yılı
Arto Paasilinna
Cenk Pamay
Domingo Yayınevi, 2018
144 sayfa, 18 TL.

BAKMADAN GEÇME!