Güncelleme Tarihi:
Şiirle mümkün! Şiir de bir göz çünkü, görme biçimi. Büyük göz, içinde dokunmanın, tatmanın, koklamanın, duymanın ve görmenin bir arada olduğu başka bir göz. Zaman zaman kendisinde bir başkalık olduğunu söyleyen genç bir şairle karşılaşırsanız, bunu büyüklenme sanmayın sakın, olsa olsa gözünün açılmasındandır! Üstelik tüm gözler aynı anda açılıyor bir gözde, müthiş değil mi?
Başka bir gözle başka bir gökyüzü mümkün elbette! Gülsüm Cengiz’in şiir gözü gibi. Her zaman duyarlı olduğu yerlere, insanlara, olaylara, anlara ve doğaya odaklanıyor, yoğunlaşıyor ve şiirle bakıyor. Şiir de öyle değil midir, çoğu kez baktıklarımızdan alırız esini, kimi kez de şiir bizim bakışımızı taşır.
Şairin ŞiirGözü, yalnızca görmek anlamında bir seyir değil, sürmek anlamında da bir seyir sunar. Usta şair Gülsüm Cengiz yeni şiir kitabı ‘Başka Bir Gökyüzünün Altında’ (Tekin Yayınları) ile bu seyri öncelikle ve özellikle çocuklar ve kadınlara bakarak sürdürüyor: “dağıtılmış ev içleri/bozulmuş kuş yuvası/sınır boylarında/çırılçıplak insanlık/.../ve çocuklar/örselenmiş kuş sürüsü/ rüzgarın kanadında”.
Sınırdaki ve sudaki çocuklar. Dünyanın kaçakları. Asya’dan kamyonlara, TIR’lara gizlenmiş olarak kaçırılan, Afrika’dan, Ortadoğu’dan Akdeniz ve Ege’ye biraz ileride sönecek botlarla bırakılarak sönen yaşamlar. İnsanın Acısını İnsan Alır diyor Şükrü Erbaş, çocukların acısını kim alır peki? Hiçbir şey! Ne insan ne şiir ne gökyüzü ne de Tanrı! Acıyı alıp yerine ne koyulur? Yeni koyu bir çocuk mu?
Gülsüm Cengiz’in ŞiirGözü bu acıyla daha da açılıyor, daha da acılaşıyor ve sayısız şiirde o çocukların karanlık yolculuğuna ve yokluğuna bizi de eşlikçi kılıyor. “Bir Suyun Kıyısında Bebek Uykusu”na doyamayan ve çağı yüzüne vuran o can yakıcı fotoğrafı hatırlatıyor. Kim unutabilir hem Alan Kurdi’yi? “Deniz bile kıyamadı/ verip cansız bedenini/bir dalganın kucağına/öpe okşaya/getirip bıraktı usulca/Ege’de bir kumsala”.
Ölüm değen çocuklar, sınır boyu çocukları, tel örgü çocukları, ölümbotu çocukları, çocuk olamayan çocuklar... Dünya savaşlarında kaybolan çocuklar gibi kayıp çocuklar şimdi de.
Kitabı okuyunca, ne çocukluğa ne dünyaya doyamamış çocukların şiirleri gözyaşı olup aktıkça ‘Başka Bir Gökyüzünün Altında’ yaşamak, başka bir denizin üstünde seyretmek, başka bir insanlığın ortasında eğlenmek mümkün olsaydı keşke diye düşündüm düşündüm düşündüm...