‘Ballardian’ bir yaşamın romanı

Güncelleme Tarihi:

‘Ballardian’ bir yaşamın romanı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2020 15:14

Usta anlatıcı J.G. Ballard’ın, kendi ilginç yaşamöyküsünden izler taşıyan romanı ‘Kadınların Şefkati’ keyifle okunan bir roman olmasının yanı sıra, yazarın kendi çağına dair tanıklığını da içeriyor...

Haberin Devamı

J.G. Ballard, yaşamöyküsünden yola çıkarak yazdığı romanlarla tanınmış bir yazar. Yaşamöyküsü de oldukça ilginç. Romanlaşmaya da film olmaya da elverişli. Nitekim yaşamöyküsünden bölümler romanlarına temel oluştururken romanları da Steven Spielberg’ün çektiği ‘Güneş İmparatorluğu’, David Cronenberg’in ‘Çarpışma’, Ben Wheatley’in ‘Gökdelen’ gibi filmlerine kaynak oldu. Kendine has konuları, bakışı ve anlatımıyla ‘Ballardian’ diye tanımlanmış ve büyük sözlüklere girmiş bir isim...
Birçokları gibi benim de J.G. Ballard adından haberdar olmam ‘Güneş İmparatorluğu’ filmiyle... Ballard, 1984’te yayımlanan, 1987’de sinemaya uyarlanan ‘Güneş İmparatorluğu’nda Şanghay’da geçen çocukluk yıllarını anlatır. 1930’da Şanghay’da doğmuş. Ailesi ile orada yaşarken Japon işgalini görmüş, İkinci Dünya Savaşı başlamış. Pearl Harbour baskınından sonra ailesiyle birlikte, Japonların 2000 kişilik bir toplama kampında yaşamış.
1991’de yayımlanan ‘Kadınların Şefkati’, ‘Güneş İmparatorluğu’ romanının devamı sayılıyor ama bence daha kapsamlı bir roman. Ballard hem ‘Güneş İmparatorluğu’nda anlattığı yıllara bir başka açıdan bakıyor hem de ‘Güneş İmparatorluğu’nun filme çekilip sinemada ilk gösteriminin yapıldığı güne kadar yaşadıklarına değiniyor. Yani ‘Kadınların Şefkati’nin sadece ‘Güneş İmparatorluğu’yla değil diğer yarı otobiyografik romanlarıyla da bağları var. Ballard’ın yaşamöyküsünün ana çizgilerini, dönüm noktalarını romanda izleyebiliyoruz. Bence otobiyografisi ‘Miracles of Life’la bağları daha güçlü. Otobiyografisinin romanlaşmış hali olduğunu da düşünenler var.
‘Kadınların Şefkati’nin kahramanı Jim, Nagazaki’ye atom bombası atılıp Japonların savaşı kaybettiği anlaşılınca Lunghua esir kampından ayrılır ve ailesini bulmak amacıyla Şanghay’a doğru yürümeye başlar. Hayata bakışını değiştiren tanıklığı da bu yürüyüş sırasında yaşar. Terk edilmiş bir tren istasyonunda savaşın bittiğinden habersiz Japon askerlerinin, bir Çinli esiri öldürmelerine şahit olur.
Savaş sonrası İngiltere’sinde hayatının yönünü belirlemeye çalışırken hep aklında o istasyonda şahit olduğu cinayet vardır. Savaş travmasını üzerinden atması için yıllar geçmesi, birçok olay yaşaması gerekecektir. Psikiyatr olmak ister, Cambridge’de tıp okur, okulu bırakıp NATO kuvvetlerinde pilot olur, bir türlü dikiş tutturamaz. Çünkü aklında hep Üçüncü Dünya Savaşı’nın çok yakında olduğu düşüncesi vardır.
Mutluluğu eşinde ve çocuklarında bulur. Ama bu mutluluk da uzun sürmeyecek, talihsiz bir ev kazasında karısını kaybedince yeniden bunalıma girecektir. Jim’i hayata döndüren de çeşitli vesilelerle tanıştığı, dost olduğu, bazılarıyla aşk yaşadığı kadınlar olacaktır. Romana adını veren kadınların şefkati onun travmalardan kurtulmasını da iyi ve tanınmış bir yazar olarak başarıya ulaşmasını da sağlayacaktır.
‘Kadınların Şefkati’ sadece J.G. Ballard’ın yaşamöyküsü değil, onun yaşadığı çağa tanıklığı da. 1940’lardan, İkinci Dünya Savaşı’ndan başlayıp 90’lara dek dünyanın nasıl bir değişim geçirdiğini de keskin bir dille ve kendi yaşamından örneklerle anlatıyor. Vietnam Savaşı, Kennedy’nin öldürülmesi gibi olaylar hayatımıza televizyon ekranıyla birlikte giriyor. Her şeyin görselleştirilerek tüketilmesi, yaşanan her şeyin gözlenmesi ve nihayet görsellik için, başkalarına görünmek için hayatların yaşanması olgularını başarıyla anlatısına yansıtıyor, tartışıyor. Nihayetinde onun yaşamı da çocukluk yılları da travmalarının kaynağı olan olaylar da görselleşmiş, film olmuştur.
J.G. Ballard çok usta bir anlatıcı. Kendi yaşamöyküsünü temel alsa da yazdığının bir roman olduğunun bilincinde ve anlatısının akıcılığı ve merak uyandırması için gerçekleri çekinmeden değiştirdiği de anlaşılıyor. ‘Kadınların Şefkati’ yarı otobiyografik bir roman olarak oldukça başarılı, keyif ve merakla okunuyor.

KADINLARIN ŞEFKATİ 

‘Ballardian’ bir yaşamın romanı

J.G. Ballard
Çeviren: Çağdaş Acar
Sel Yayınları, 2020
363 sayfa, 32 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!