Babıâli Caddesi’nden inerken

Güncelleme Tarihi:

Babıâli Caddesi’nden inerken
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2022 12:04

Yayıncılık netameli iştir. Yargılanmayan yayınevi sahibi ve sorumlusu hemen hemen yok gibiydi. Caddeden aşağıya sık sık indiğim için hemen hemen bütün yayınevlerini ve sahiplerini tanırdım.

Haberin Devamı

YAYINEVİ sahiplerini anarken onların aramızdan nasıl ayrıldığı da belleğimde canlandı.
MAY (Mehmet Ali Yalçın) Yayınları’nın sahibi Ankara’da bakanın özel kaleminde kâğıt tahsisi için beklerken kalp krizi geçirerek aramızdan ayrıldı.
Gün Yayınları’nın sahibi Mehmet Ali Ermiş, Babeuf’le ilgili bir davanın duruşması için mahkeme kapısında beklerken kalp krizinden bize veda etti.
Birçok yayıncı kitapları için yargılandı.
O dönemde yargılanmayan yayınevi sahibi ve sorumlusu hemen hemen yok gibiydi.
Caddeden aşağıya sık sık indiğim için hemen hemen bütün yayınevlerini ve sahiplerini tanırdım.
Çünkü bugünkü gibi AVM’lerde değildi yönetim yerleri, dükkânların kasasında otururlardı.
Fahri Aral da geçen yıllarda yayınevi sahipleri için anma programları düzenledi, tanıdıklarımızı andık, yayıncılığa katkılarını konuştuk.
Bir semtin değişimini hele yayın dünyasının başkentinin bugününü dünden öğrenmek, yayıncılığın tarihi açısından çok önemlidir.
Ben gazeteden çıkıp Sirkeci’ye inerdim, o caddede hem kitapçılar, hem yayınevleri, hem notacılar hem de kırtasiyeciler vardı. Komple bir semtti.
Ben yürüyerek aşağıya iner, taksiyle gazeteye veya yayınevine çıkardım. Hiç kuşkusuz karnınızı doyuracak güzel lokantalar da vardı.
Geç saatlerde de bu canlılık devam ederdi. Sirkeci Garı’nın çalışanların hayatındaki yerinin de tanıklığını yapan biri olarak bu binayla ilgili anı dosyam da epey zengindir.
Aşağıdaki caddeyle ilgili bilgiyi sevgili kardeşim Fahri Aral gönderdi.
Reşad Ekrem Koçu’nun ‘İstanbul Ansiklopedisi’ndeki Babıâli maddesine göre caddede 1951 yılında Cemal Gün Doğarken ve Behçet Elver’in kayıtları:

Haberin Devamı

“Vilayet önünden sol kaldırımdan yukarı doğru:
14 Numara: İzzeddin Handa, Bir Yayınevi, Büyük Doğu Cemiyeti ve Dergisi, Necip Fazıl, bu handa eskiden hamallar kalırdı.
8 Numara: Vilayet Han burada mütareke yıllarında Atatürk’ün yazı yazdığı Minber dergisi çıkardı. Sonra da Refi Cevad’ın Alemdar gazetesi çıkardı. Sonra 50’li yıllarda Peri Mecmuası, Salon Mecmuası burada yayınlandı.
6 Numara: Gazeteciler Cemiyeti, daha sonra Hakkı Tarık Usu’n İstanbul Basın Birliği.
54 Numara: Nizamettin Nazif’in İstiklal gazetesi.
26 Numara: Evlenmeyi Kolaylaştırma Cemiyeti, bunu ilginç diye koydum.

Haberin Devamı

Vilayet önünden sağ kaldırımdan yukarı:
15 Numara: Fahrettin Kerim Gökay’ın muayenehanesi, Serveti Fünun dergisinin yönetim yeri.
35 Numara: Şahabettin Süleyman’ın Rübab dergisi.

1960 sonrası değişimler:
Vilayet Hanı yıktırıldıktan sonra yeniden yayanında yukarı doğru Eminönü Halkevi yapılıyor. Alt kat ünlü lokanta, yukarıda Memet Fuat’ın De Yayınları ve Yeni Dergi.
4 Numara: İsmail Akgün Müesseseleri.
Sağ kaldırımda, İran Konsolosluğu’nun yanından yukarı Gazeteciler Cemiyeti, Eminönü Halkevi, sonra MTTB, karşıda Âşık İhsani’nin karısı Güllüşah Bacı’nın kitabevi, karşıda gazeteci Ali, Nuruosmaniye’ye doğru Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın muayenehanesi, sonra Minnetoğlu Kitabevi İbrahim Minnetoğlu. Bir handa Nurten ve Günay Akarsu’nun İzlem Yayınevi, sonra Ethem İzzet Benice’nin Gece Postası.

Haberin Devamı

Vilayetten aşağı doğru indiğimizde sağ kolda TİP’in ilk genel merkezi.
Altta Karacan Matbaası, handa ise Osman Nuri Karaca’nın ONK ajansı, aynı binada; Görsel Han, Oğuz Akkan’ın Cem Yayınları, sonra Erdal Öz’ün Can Yayınları.
Yürürken sağ kolda Tahsin Demiray’ın Türkiye Yayınları, sonra Arkın Kitabevi Ramazan Gökalp Arkın, biraz daha aşağıda Üniversite Yayınevi Lütfi Erişçi.
Yukarıda sol kolda bir ara Dergâh Kitabevi açmıştı. Biraz aşağısında Yusuf Ziya Bahadınlı’nın Hür Yayınevi vardı.
Ondan sonrası malum Remzi, İnkılâp, aşağıya doğru Kanaat, Semih Lütfü...”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!