Rengin, aşkın ve cesaretin kadını: Aysel Gürel

Güncelleme Tarihi:

Rengin, aşkın ve cesaretin kadını: Aysel Gürel
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2019 15:49

Genç kuşağın sevilen müzisyenleri Ceren Gündoğdu, Güneş Özgeç, Nilipek ve Selin Sümbültepe; Aysel Gürel’in 90. doğum gününü kutlaması için 8 şubat gecesi Kadıköy Mecra’da en sevdikleri Aysel şarkılarını onun için söyleyecekler. Dört müzisyen ile Aysel Gürel denince akıllarına gelenleri, en sevdikleri Gürel şarkılarını ve çok daha fazlasını konuştuk.

Haberin Devamı

Uzun uzun düşünmeden lütfen, Aysel Gürel denince aklınıza gelen ilk 3 kelime?
Ceren Gündoğdu: Renk, aşk, cesaret.
Güneş Özgeç: Renk, özgürlük, üretkenlik.
Nilipek: Renkler: gözlük ve umursamazlık.
Selin Sümbültepe: Özgün, güleç, efsane kadın.

Rengin, aşkın ve cesaretin kadını: Aysel Gürel

Selin Sümbültepe

Yarattıklarıyla ve hayatıyla müziğini etkilediğini düşündün mü hiç?
N: Kesinlikle! Ama bunu fark etmem için biraz büyümem, biraz düşüp kalkmam, bunca yıl hep dinlediğim ve alttan alta her şeyi ben fark etmeden şekillendirmiş olan şarkıları gerçekten anlamam gerekti. Şarkıları bir başka algılamaya başlayınca aslında onların senin beklentilerini, bakış açını, ifadelerini, duygularını
yaşama şeklini nasıl şekillendirdiğini de anlıyorsun. Anladıkça etkisi de artıyor tabii haliyle. Hiç korkmadan dimdik durmuş, hep üretmiş bir kadın Aysel Gürel; üstelik duygularından korkmamış, hepsini kucaklamış ve hayata, bizim üzerimize salmış ne mutlu ki. Yarısı kadar cesur olabilsem benim için büyük bir gurur olur.
S.S: Müziğimi değil ama ruhumu, evet. Sanırım, şarkı sözü yazan her bestecinin dönüp dolaşıp ilham alacağı yegane periydi o.
G: Birebir olmasa da iz bırakan her şeyin yarattıklarımda da bir yansıması vardır diye düşünürüm. Bu konser sürecinde onun hakkında bir çok şey okudum, dinledim ve izledim; kadınlığını ortaya koyuş biçimi, hayata bakışı ve özgür ruhu beni en çok etkileyen ve hoşuma giden, yakın hissettiren özellikleri oldu. Yaşsız biriydi Aysel Gürel, köşesine çekilmedi; insanlığıyla, kadınlığıyla hep ortadaydı, hiç sakınmadı kendini, ve bence bunlar harika özellikler.
C.G: Hafızamızı ören kelimeler, kim olduğumuzu ve nasıl bir müzik yarattığımızı belirleme sihrine sahip bence. Uzun yıllar boyunca Aysel şarkılarını o kadar çok dinlemiş, o kadar çok söylemişiz ki içimize işlemiş bu şarkıların kendi müziğimize yansımaması mümkün değil. Aysel Gürel hem güçlü, hem naif, hem cesur, hem yalın dizelere imza atmış, haliyle öykünüyor insan örnek almaya çalışıyor. Ama benim için belki bundan da önemlisi, Aysel Gürel denilince akla gelen resim; o kadar renkli, o kadar kendine has bir kadınmış ki, hem müzikal anlamda hem de bireysel boyutta birilerine benzememenin ve kendin olmak cesaretini göstermenin ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatıyor bana.

Haberin Devamı

Rengin, aşkın ve cesaretin kadını: Aysel Gürel

Güneş Özgeç

Haberin Devamı

En sevdiğin Aysel Gürel şarkısı?
N: Altında farklı sebepler saklayan birkaç ‘en sevdiğim’ şarkısı var Aysel Gürel’in, bir de tabii hepsi hayatımın farklı dönemlerine denk geliyor. Mesela “Abone”yi o kadar seviyormuşum ki 4 yaşındayken, her aile toplantısında ortaya fırlayıp, baştan sonra ezberlediğim sözlerini söylemeyi bitirene (ve selamımı verene) kadar kenara çekilmiyormuşum. (Gülüyor.) Benzer bir durum “O Ye” için de geçerli; bu şarkıların nelerle dalga geçtiğini, ne anlattığını anlamam tabii çok daha sonrasına denk geliyor, o zaman hayranlığım daha da artıyor. Şimdi baktığımda “Ateşle Barut”taki şakacı ama cesur ve davetkâr duyguyu çok seviyorum. Bir de “Haydi Gel Benimle Ol” her dinlediğimde yüzüme bir gülümseme yerleştirdi küçüklüğümden beri, her dinlediğimde daha da mutlu ediyor sevgiyi anlatma ve yanına çağırma şekli.
S.S: “Vur Yüreğim” ve “Melankoli”.
G.Ö: “İstanbul Hatırası’’. Bir şarkıyı neden beğeniriz? Bazı şarkılar çok güzeldir gerçekten de, yalnızca sözleri ya da ezgisi etkileyici olduğu için değil, sözler ve ezgi birbirini tamamlar ve o şarkı güzel bi şarkı olur. “İstanbul Hatırası” da çok güzel bir şarkı bana göre; söylerken tüylerimi diken diken yapanlardan.
C.G: Ünzile. Türk pop müzik külliyatında eşi benzeri olmayan bir şarkı bence. Her dinlediğimde ve söylediğimde tüylerim diken diken oluyor. Üzerine konuşulması bile zor olan bir durumdan, bir şarkı formunda bahsedebilmek çok büyük ustalık. Müzik en çok da yaralara merhem olmak için, hayatı ifade edebilmek için var diyorsak eğer ‘Ünzile’ bunun kanıtı başlı başına. 

Haberin Devamı

Rengin, aşkın ve cesaretin kadını: Aysel Gürel

Ceren Gündoğdu

Aysel Gürel yaşasaydı seni dinler miydi? 
N: Bilmem ki, zor bir soru. Bazı şarkılarımı dinlerdi bence, bazılarından hoşlanmazdı. Biraz müzik türleriyle de ilgili.
C.G: Dinlemesini çok isterdim orası kesin! Belki de yukarılardan bir yerlerden, kendi yolunu çizmeye çalışan, kendi melodilerini sözlerini ortaya döken bizim gibi genç kadınların yaptıklarına kulak kabartıyordur zaten.
G.Ö: Dinlerdi bence, hoşlanırdı da; “Hiç korkma, dök kendini ortaya” derdi.
S.S: Dinlerdi. Hatta benimle buluşup kahve bile içerdi, ‘deli deliyi divane eder’ derdi. (Gülüyor.)

Rengin, aşkın ve cesaretin kadını: Aysel Gürel

Nilipek

Haberin Devamı

Peki size ne derdi?
NİLİPEK: Sanki bana daha cesur, hatta bazen daha alaycı olmam gerektiğini söylerdi gibi hissediyorum, şarkı yazma konusunda. Bence ilk albümümde çoğu şarkıda beni duygularıma daha mesafeli ve çekingen bulurdu. Bir de belki biraz daha tanıdık melodiler duymak isteyebilirdi benden, bilmiyorum. Ama bunları birlikte Türk kahvesi içerken çok sevecen, büyük bir iyi niyetle söylerdi diye hayal ediyorum. Bu hiç gerçekleşemeyecek hayal bile beni içimde bir yerde mutlu ediyor.
C.G: Ne derdi bilmiyorum ama şarkılarıma, onları dinleyecek kadar kıymet vermesi bile beni çok mutlu ederdi.

Aysel Gürel’e doğum gününde …. şarkımı armağan ediyorum; çünkü …
N: “Şeytan”ı armağan ediyorum, çünkü anlayacağını ve onu güldürebileceğimi düşünüyorum. 
S.S: “Gece Çiçeği”ni armağan ediyorum ona, çünkü devam etmeyi en iyi o bilirdi.
G.Ö: Henüz yayınlanmamış olsa da “An’’ adlı şarkımı armağan ediyorum; hayattan zevk alan ve ‘an’ı yaşayan bir kadın olduğu için.
C.G: Doğum gününde Aysel Gürel’e, yazdığım bütün şarkıları armağan ediyorum, çünkü o, hem yazdığı dizelerle hem yarattığı güçlü, renkli, cesur, tutkulu ve asla sıradan olmayı kabullenmeyen kadın imajıyla bana ve daha pek çok kadın şarkı yazarına bir ömür ilham vermeye devam edecek. Bütün şarkılarımızı ona armağan etsek yine az yine az. İyi ki doğmuş, iyi ki dokunmuş ruhumuza. 

BAKMADAN GEÇME!