Güncelleme Tarihi:
Çocuklar, gerek düşünce yapılarıyla gerekse hayal güçleriyle anne-babalarına her gün özel varlıklar olduklarını kanıtlar. Bu özel varlıklarla baş edebilmek ise tıpkı kendileri gibi özel beceriler gerektirir. Onlara bazı şeyleri anlatmak, tabiri caizse deveye hendek atlatmaktan daha zordur. Ama an gelir ki hiç anlamadığınız bir yaklaşımınızdan, sözünüzden ötürü binbir dil dökerek anlatamadığınız meseleyi çocuğunuz kavrayıvermiş. Konu bu noktada çocuğun anlayacağı, hayal gücünün kavrayabileceği -bir anlamda- temas noktasını bulabilmek. Fakat çocuğunuzla kuracağınız ilişkide bu temas noktasını bulana kadar bazen iş işten geçebiliyor ve çocuk, büyüme çağında hayata dair çözemediği soru(n)ların içinde kendini buluveriyor.
Çocuğun sorularıyla başa çıkamadığı noktalarda psikologlar devreye giriyor... Psikologların, çocukların kendi sorularıyla yüzleşebilmesini, bunları çözebilmesini sağlamak için farklı teknikleri var. Bunlardan biri ve belki de en önemlisi ise ‘edebiyat’. Psikologlar, çocuğa tanıdık bir metotla yaklaşarak hem onun algı dünyasına tanıdık imajlarla yaklaşabilmeyi hem de bildiği bir dünyanın farklı yönlerini açabilmeyi hedefliyor. Tam da bu nedenle çocuğun baş etmeye çalıştığı sorun ya da sorunlara dair yazılan, onun yaralarına dokunan hikâyelerle meseleyi çözme yoluna gidiliyor. Sağaltma sürecinin merkezine oturan bu yönteme, bu hikâyelere terapötik hikâyeler deniyor. Özellikle son dönemlerde de yayınevleri bu türden terapötik hikâyeleri çocuk okurlarına sunarak onların etrafındaki, içindeki sorunlarla baş edebilmesinde yardımcı oluyor. Boşanmış bir ailenin çocuğu olabiliyor bu hikâyelerin kahramanları örnekse... Ya da kayıp yaşamış bir başka çocuk... Sınavlardan bunalmış bir çocuk da olabilir bu...
MALENA’NIN AYNASI
Elena Ferrandiz
Çeviren: Saliha Nilüfer
Yapı Kredi Yayınları, 2017
40 sayfa, 19 TL.