Arjantin kırsalında keşif yolculuğu

Güncelleme Tarihi:

Arjantin kırsalında keşif yolculuğu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2022 11:26

Gabriela Cabezón Cámara’nın romanı ‘Iron Karı’nın Maceraları’nda iki çocuk annesi kadın, içinde bulunduğu katlanılmaz durumdan uzaklaşmak için Arjantin kırsallarında kaybolmayı göze aldığı bir yolculuğa çıkıyor. Bu kaçış, zamanla kendini keşif yolculuğuna dönüşüyor.

Haberin Devamı

1943 tarihli ‘America Invertida’ adlı eserinde Uruguaylı artist Joaquín Torres-García, Amerika kıtasını tersyüz ederek, yukarıya Güney Amerika’yı çizerek önemli bir beyanda bulunur. Mesaj basit, açık ve vurucudur: “Latin Amerikalıların estetik ilham almak için başka bir yerlere bakmasına gerek yok.” Haritacılık geleneklerinin beyazlığına aykırı bir mürekkep vuruşu atarak mevcut statükonun dengesiz ve altüst olmaya hazır olduğunu kanıtlar böylece.
Gabriela Cabezón Cámara’nın romanı ‘Iron Karı’nın Maceraları’nda 14 yaşında iki çocuk annesi kadın, içinde bulunduğu katlanılmaz durumdan uzaklaşmak için Arjantin kırsallarında kaybolmayı göze aldığı bir kaçış yolculuğuna çıkar. Ve Büyük Britanya’nın haritanın yukarısında olduğunu sık sık dile getiren Liz isimli İskoç bir kadınla karşılaşmasıyla bu yolculuk, hem Arjantin kırsalı-pampaları, hem kendisi hem de tanıdığını sandıkları üzerinde bir keşif yolculuğuna dönüşür. Iron Karı’nın düşüncelerine sanki Torres-García’dan akan bir ses gibi ekler cümleleri Gabriela Cabezón Cámara: “En üstte göründüğümüzde dünyanın alt yarısında olduğumuz fikriyle kendimi uzlaştırmakta zorlandım.”
Nesne yönelimli ontoloji, bize nesnelerin bizden gayrı bir varoluş içinde bizsiz de var olduklarını, üstelik nesnenin sadece fiziki bir birim olmak zorunda olmadığını ama şeylerin ayan beyan bir şekilde birbirlerine değememelerine rağmen birbirleriyle olan etkileşimlerinin karşılıklı yapıları üzerinde etkili olduğunu fısıldar. Cámara da bizleri nesnelerin farkında olup/olmadan gerçekleşen karşılıklı etkileşiminin bu sihirli dünyasında bir yolculuğa çıkarır. Arjantin kırsalının lirik dokusunda geçen varoluş hikâyesi, yolculuğa çıkan herkesi kendi enerjisi içerisinde harmanlayıp değiştirecek, dönüştürecek ve geliştirecektir.

Haberin Devamı

ARJANTİN YERLİLERİYLE EGE TAHTACILARININ BENZERLİĞİ
Her ne kadar Cámara, José Hernández’in ‘El Gaucho Martin Fierro’sunu maço dilini eleştiren bir yapıt olarak merkeze ‘karı’ figürünü koyduğu bir yenidenyapım (reconstructed) metni ortaya çıkarsa ve bu maço dili grotesk bir alayın konusu haline getirse de yeteneğiyle okurlara Arjantin kırsallarının kokusunu taşıyor ve kadın ya da erkeğin ötesinde insanın, üzerinde yaşadığı kaya ile olan ilişkisini esasa yerleştiriyor. Rollerin değişkenliği ve doğanın hırçın yapıcılığı ve buna uyum sağlamış bir toplumun özlemi var satırlarında.
Kitabın edebi dili, ironisi, lirik ve epik geçişleri, bozuculuğu ve bütünleştiriciliği arasında gidip gelirken bir okur olarak dikkatimi en çok Arjantin yerlileri olan Inchin ve Nande’lerin doğayla olan ilişkisinin, Anadolu/Ege Tahtacıları ile olan örtüşüklüğü çekti. Aralarındaki binlerce kilometrelik coğrafi ve dolayısıyla kültürel farka rağmen neredeyse birbiriyle aynı olan doğaya saygı ritüelleri; doğa ile ilgili insanın kadim bir anlayışı olduğunun kanıtı olarak bir kandil gibi parlayıverdi satır aralarında.

Haberin Devamı

Arjantin kırsalında keşif yolculuğu
Iron Karı’nın Maceraları
Gabriela Cabezon Camara
Çeviren: Roza Hakmen
İthaki, 2022
168 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!