Arayış ormanında ‘Hücum ve Ricat’

Neye hücum ettiklerini ya da nereden ricat ettiklerini kestirmek zor; ama Orhan Cem Çetin ve Murat Germen’in fotoğraf serüvenlerinin uzun soluklu bir sefer olduğu muhakkak. Günümüz fotoğrafında ilk akla gelen isimlerden ikisi, birlikte Evin Sanat Galerisi’nde yeni işlerini sergiliyorlar. Farklı anlayışlar ve işler ortaya koymuş bu iki sanatçıyı bir araya getiren şey, kendi kuşaklarının en tanınmış isimleri olmaları değil bence. Arayışı bırakmayan, farklı deneyimlere açık, kendi fotoğrafını her defasında geliştirip yeni bir yere taşıyan ve bunu uzun süredir hiç ara vermeden sürdüren iki sanatçı olmaları. Bu sergide ikisi de şaşırtan, tekrar tekrar baktıran kalıcı işlerle izleyicinin karşısına çıkıyor.
Pek çok öğrenci yetiştirmiş, fotoğrafçılar arasında bir otorite kabul edilen Orhan Cem Çetin, ‘Icebound’ adını verdiği seriden işlerle yer alıyor bu sergide. Buz kütlelerinin içine hapsettiği nesnelerin, çok yakından çekilmiş, ‘makro’ görüntüleri bunlar. Bir tür ‘buzaltı’ resmi gibi. Buzun sınırlı şeffaflığında, renklerini korusalar da şekilleri kırılıp parçalanan nesneler birer soyut görüntüye dönüşmüş. Orta boyutlarda, resimsi bir etki yaratan, insanın merakını ama en çok bakma keyfini kışkırtan fotoğraflardan oluşuyor Orhan Cem Çetin’in bu serisi.
Teknik imkânların sınırlarını, etkileyici görüntüler elde etmekte çok iyi kullanan Murat Germen ise bu kez bildik fotoğraf müdahalelerinin dışında, daha çok resmin, enstalasyonun alanlarında gezinen işler üretmiş. ‘Dipsiz/Abysmal’ adını verdiği fotoğraflar, çoğunlukla Germen’in iyi tanıdığımız ‘kent’, ‘kentsel dönüşüm’ temalı fotoğraflarının yepyeni biçimlerinden oluşuyor. Germen, fotoğraflarını parçalayıp yeniden bir araya getirirken, üçüncü boyuta taşmış. Fotoğrafın içindeki ahşap konstrüksiyonlar bazen resmi kendi içinde yeniden, yeniden çerçeveleyip, bazen bakış açısını değiştirip, farklı görme biçimleri öneriyor. Fotoğraf sanatçısı, ‘Photoshop’ başında ya da karanlık odada değil, bizzat kesip biçip, yeniden monte ederek zaman zaman bir heykel sanatçısı gibi ‘atölyede’ çalışmış. Dolayısıyla Germen sadece resim yüzeyinde değil, kendi işinde de yeni bir boyuta taşmış.
‘Hücum ve Ricat’ın bir özelliği de sergiyi ağırlayan Evin Sanat Galerisi için bir yenilik olması. Bugüne kadar Türkiye’de figür resmini başarıyla temsil eden galeri, 21. yılından itibaren sanatın farklı alanlarına da açılmaya başlıyor. Bu sergi, çok iyi bir başlangıç olarak kayda geçti. Hem Evin hem de fotoğraf sanatı için yeni bir açılım, yeni bir nefes oldu. Ve tabii ki en çok biz sanat izleyicileri için..
‘Hücum ve Ricat’, Bebek’teki Evin Sanat Galerisi’nde 30 Aralık’a kadar görülebilir.