Arap dünyasının keskin gözlü takipçisi: Adonis

Güncelleme Tarihi:

Arap dünyasının keskin gözlü takipçisi: Adonis
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2022 23:26

Kendisini yaratan dilin, Arapçanın bir düşünürü olan Adonis’in ‘Kitap, Hitap, Hakikat’i, sorumlu bir entelektüelin kültürel birikimi, şair sezgisi ve eleştirel aklıyla örülmüş metinlerden oluşuyor.

Haberin Devamı

Ne zaman bir Mehmet Hakkı Suçin çevirisi görsem heyecanlanırım. Sadece yetkin bir çevirmen oluşuna bağlı değil bu duygum. Onun nitelikle kurduğu yaratıcı etkileşimin de karşılığı. Adonis, dilimize hatırı sayılır sayıda eseri çevrilmiş bir şair, düşünür, kuramcı. Mehmet Hakkı Suçin ile yan yana geldiklerinde ise Arapça ile Türkçenin ışığı parlıyor.
Yaşadığı zamanı dert edinen ve bu uğurda özgürce yazıp konuşan bir şair Adonis. Bunda Batı’da, Fransa’da yaşama şansına kavuşmasının da payı var. Lakin bir konformist değil o. Kendisini yaratan dilin, Arapçanın bir düşünürü. Arap dünyasında olup bitenlerin ise keskin gözlü bir takipçisi. Bu bağlamda ‘Kitap, Hitap, Hakikat’ güncel bir kitap. Fakat gündelik değil. Sorumlu bir entelektüelin kültürel birikimi, şair sezgisi ve eleştirel aklıyla örülmüş metinlerden oluşuyor. Bazen fragman, bazen deneme, bazen söyleşi formatıyla karşımıza çıksa da her cümlesinde uyanık bir aklın enerjisi var.
Her şeyden önce Arap dünyasında olup bitenlere, antidemokratik uygulamalara, kadın haklarındaki sorunlara, rejimlerin insan ezen yapılarına itiraz ediyor Adonis. Bu itirazı, dini köklerle olduğu kadar asıl insana bağlı faktörlerle temellendiriyor. Bu bağlamda İslam’a içeriden ve dışarıdan gelen eleştirilere bakarken ‘yenilenme’ meselesine sözü getiriyor ve şu yorumda bulunuyor: “O halde mesele, bir din sıfatıyla İslam’ın yenilenmesi değil ona bakış açısının yenilenmesidir, yani Müslümanların yenilenmesidir.” Müslümanı bir insan tipolojisi olarak yeniden tanımlayan Adonis, ilk İslam devletinin doğuşundan bu yana ‘dinin iktidar(lar)’ın ideolojik enstrümana dönüştürülmesi’ne özellikle vurgu yapıyor. ‘Dini kültürel, sosyal ve siyasi bir rejim olmaktan çıkarmadıkça yenilik gerçekleşmez’ ona göre. ‘Soru ve şüpheyi, özgürlük ve yaratıcılığı, reddetme ve aşkınlığı’ getirecek bir akıl önerisidir bu.
Adonis gibi bir şairin, yazı, yazmak, şiir, şair gibi konularda ne söylediğini de buluyoruz ‘Kitap, Hitap, Hakikat’te. Ona göre ‘şiirsel hakikat dini hakikatin aksine meçhulle ve makul olmayanla temas halindedir’. Kopuş kavramını seçer şiir için Adonis. ‘Şiirsel yaratıcılığı sürekli bir kopuş olarak’ tanımlar. Bu vasfıyla şiir, gelişmeci, ilerlemeci, yaratıcı ve devrimcidir. Dini şiir için bir referans görmez. Din doğası gereği sabittir. Şiir ise ‘dinden önce var olan ilk söz kimliğiyle gelişmeye devam etmiştir’.
Arap ve İslam dünyasındaki şiirsel kopuş aslında pek çok sorunu açıklama anahtarını da sunar. Mesela Arap toplumlarında rejimlerin insan silen karakteri, ötekini yok sayma mantığına dayanır. Adonis ise ‘şiir, dilin içinde ve dille birlikte meçhule doğru yani ötekine doğru bir yolculuktur’.
Yazılı ve sözlü kültürün temel karakterine de eğilir şair. ‘Yazmak, kendilikle söyleşme, anlama ve tefekkür etme alanıdır.’ Yazıyı önemser Adonis. Sözellik ise ‘doğaçlama olması nedeniyle yazının aksine, mevcut olmayışın ya da bir yerden bir yere göçün, intikalin işaretidir’. Ve çok yakıcı bir soru sorar. Sorunun muhatabı geçmiş İslam şehirleridir. “Kahire, Bağdat, Şam, Halep ve Fes gibi köklü Arap şehirleri, medeniyete yaratıcı katkı bakımından sadece isimleriyle neden varlıklarını sürdürürler?” Fiilde değil, isimde yaşamanın çıkmazıdır bu.
Hasılı Adonis bir canlı ve poetik akıldır, dönüp bakılası.

KİTAP, HİTAP, HAKİKAT

Arap dünyasının keskin gözlü takipçisi: Adonis

Adonis
Çeviren: Mehmet Hakkı Suçin
Everest Yayınları, 2022
160 sayfa.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!