Annelik mi kadınlık mı?

Güncelleme Tarihi:

Annelik mi kadınlık mı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2022 11:27

Berna Kumaş Sipahi, yeni romanı ‘Ben, Nefise’de okuru 12 yaşında hayatının akışı değişen Nefise’yle tanıştırıyor. Yazar kitabında, erkek egemen toplumumuzda annelik yerine kadınlığı seçen Nefise’nin aşklar, sevgisizlikler, acılar, zorluklarla geçen ömrünün anatomisini çıkarıyor.

Haberin Devamı

Eril bir dil ile birlikte geleneksel ataerkil söylemler, kadına her koşulda bir rol biçme amacında kullanılıyor. Annelik sosyal, kültürel, dini söylemler ve toplumsal cinsiyet rolü denilen şeyle birlikte yüceltiliyor ve kadının en önemli rolünün bu olduğu varsayımı herkes tarafından birbirine dayatılıyor. Annelik, kadınlığın eşdeğeri gösteriliyor. Çocuğu olan kadının, kadın olmadığı da varsayılabiliyor çoğu zaman. Çünkü o, artık bir anne. İkisi birden olunamıyor. Anneden başka bir şey değil algısı, kişi tarafından da içselleştiriliyor hatta. Trabzonlu bir ailenin ortanca çocuğu, şimdilerde İzmir’de yaşayan Berna Kumaş Sipahi üçüncü romanı ‘Ben, Nefise’ ile bu duruma başkaldırıyor. Romanın ana karakteri ve anlatıcısı Nefise, toplum tarafından denetlenmeye ve onaylanmaya mahkûm edilmeye çalışılan önce bir kız çocuğu, sonra bir eş ve en önemlisi bir annenin yaşamının uzun bir kesitini ele alıyor. Annelik de dahil her şeyden bağımsız olarak özgürlüğünü içselleştirebilen bir kadının başarıyla tamamlanmış varoluş çabasını okuyucuya sunuyor. ‘Ben, Nefise’, “Annelik, kadın olmanın bittiği nokta mıdır?” sorusunun çevresinde dolaşıyor. Eğer günümüzün ‘ideal anne’sinden söz ediyorsak, evet... Okuyucunun 12 yaşında tanıdığı ve kitap boyunca 70 yaşına kadar takip ettiği Nefise hiç de öyle bir anne değil!

Haberin Devamı

Yıl 1960... Nefise, Ege köylerinden birinde, altı çocuklu fakir bir çiftçi ailenin dördüncü çocuğu. Sipahi, Ege’de kız çocukları ile oğullarının birbirinden ayrılmadığını ama kız çocuğu dediğinin eninde sonunda el olacağını vurguluyor. Nefise’nin annesi baskıcı bir yapıda olsa da babası ölene dek onu koruyup kolluyor. Aile üyelerindeki sevgisizlik, anlayışsızlık, kıskançlık Nefise’yi o evden uzaklaştırıyor. Okulun müdürünün çocuğuna para karşılığında bakmak için onların evine yerleşiyor. Yani özgürlüğüne kavuşuyor. Hem de üstüne biraz para alarak. Biraz sus payı parayı ailesine verince kimse Nefise’nin evden gitmesini yadırgamıyor. Hayatı boyunca yardımını alacağı güzelliği, önündeki engelleri kaldırıyor. Müdürün evinden İnci Hanım’ın evine geçiyor ilerleyen yıllarda. İnci Hanım yeni yardımcısını erkeklerden uzak durması konusunda sert bir dille uyarıyor. Hem çalışıp hem de liseye başlayan Nefise, Göksel’e âşık oluyor. İnci Hanım’ın evine aldığı Göksel’le ilk cinsel deneyimini yaşıyor. Eğitim hayatını bırakarak Göksel’le evleniyor. Göksel’in ihanetinin ardından hayatına başka erkekler giriyor. İki evliliğinden iki çocuğu olan Nefise, çocuklarının velayetini alamıyor. Zaten onlara sağlıklı bir annelik de yapamayan Nefise, en sonunda Amerikalı biriyle evleniyor.

Haberin Devamı

Kitap Nefise’nin iki farklı anlatımını içeriyor. Diğer kısım, bölümlerin arasına serpiştirilmiş, Nefise’nin 70 yaşında yazdıklarından oluşuyor. İki kurgu 2019’un son gününde birleşiyor. 70 yaşındaki Nefise, hayatı doludizgin yaşıyor. Şimdilerde ‘Nefis’ adında bir barı işletiyor. Cinsel yönden bitmiş olsa da evlilikleri sürüyor. İzmir’deki bara güvenlik amiri olarak giren, kendinden 30 yaş küçük sevgilisiyle birlikte yaşıyor.
Kendisini fiziki olarak Ajda Pekkan’a benzeten, aşksız duramayan, cinsel hayata çok önem veren, libidosu yüksek, çok zengin bir kadındır o. Annelik yerine kadınlığı seçtiği nefis bir hayatı vardır. O noktaya kadar toplumsal baskı ve geleneklerin acımasızlığına direndiği, zorlukları göğüslediği ve kazandığı nefis bir hayattır artık yaşadığı. Peki, çocukları dahil herkesten kabul görecek mi? Yazarın, sade, dingin ve akıcı kalemi bu 494 sayfalık kalın kitapta neredeyse bir solukta sizi o noktaya getirecektir.
“Hayatından ödün vermeye yanaşmayan ‘anne-kadın’ın ise sinirleri sağlam olmalı” diyor Elisabeth Badinter ünlü kitabı ‘Kadınlık mı? Annelik mi?’de. Çünkü Badinter’in de ortaya koyduğu gibi ‘vicdan azabı’, ideal annelik şablonuna uymak istemeyenler üzerinde etkili olan bir baskı aracı yaratıyor. Sipahi’nin karakteri de şöyle diyor sanki Badinter’a gönderme yapmak amacındaymış gibi: “Hayattaki en büyük mücadelemi kadınlığım ve anneliğim arasında verdim. Bedelini çocuklarımın ödediği bu ağır vicdani mücadele sonucu ‘Ben, Nefise’ diyebildim.”

Haberin Devamı

Annelik mi kadınlık mı
BEN, NEFİSE
Berna Kumaş Sipahi
Doğan Kitap, 2022
474 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!