Anna Karenina kimdi?

Güncelleme Tarihi:

Anna Karenina kimdi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2018 14:24

Jay Parini’nin Tolstoy’un son yıllarını anlattığı romanı ‘Son İstasyon’, yazarı baştan yüce kılıyor: Yolun sonuna gelmiş, başyapıtlar bırakmış, çok sevilmiş bir romancı. Gelgelelim hâlâ kendisiyle ödeşiyor.

Haberin Devamı

Jay Parini imzalı ‘Son İstasyon’u (Alfa Yayınları) İlknur Özdemir’in pürüzsüz çevirisinden yeni okudum; soluk soluğa okunan bir roman. Kurmaca yanı mı ağır basıyor, belgesel yanı mı, karar veremedim. Tolstoy’un yaşamına ilişkin bildiklerim Parini’nin yazdıklarıyla hem örtüşüyor hem çelişiyor.

Neler biliyordum? Örnekse, eşi Sofya Andreyevna’nın lükse düşkün, gösterişçi bir kadın olduğunu; Tolstoy’un kazancını kuruşu kuruşuna hesap edermiş... Parini bambaşka bir Sofya çiziyor. Onun yansıttığı bu kontes kendi sınıfının öğrettikleriyle kavrulan, alabildiğine mutsuz, delirmenin pençesinde, handiyse acınacak bir kadın. Tolstoy’la ikisinin kızları Saşa da çok çarpıcı bir roman kişisi. Gelelim Tolstoy’a; ‘Son İstasyon’da Tolstoy da bambaşka bir kimlikle karşımıza çıkıyor. Gerçi Tolstoy’un son dönemindeki inanç sarsıntıları bugüne kadar pek çok kez deşilmiş, yorumlanmıştır. Bununla birlikte ‘Son İstasyon’ o sarsıntılara yepyeni bir perspektiften yaklaşıyor ve Tolstoy’daki ruhsal karmaşayı yeniden irdeliyor. Büyük romancı, artık, yaşlı, çökkün, boğunçlu bir adamdır. ‘Savaş ve Barış’ı, o kadar çok sevdiğim ‘Anna Karenina’yı sanki o yazmamıştır, hatta inanç sorununa epey yer vermiş ‘Diriliş’i de.

Haberin Devamı

Öyleyken, ‘Son İstasyon’ Tolstoy üzerine düşüncelerimizi enikonu değiştiren bir roman oluyor. Yalnızca son günlerindeki sarsıntısıyla değil, gençlik dönemindeki yaşantısıyla da. Bazı edebiyat hafiyeleri, Tolstoy’un Anna Karenina’yı yaratırken Puşkin’in biraz hoppa eşinden esinlendiğini söylemişlerdir. Dahası, Tolstoy, Anna Karenina’nın evlilik dışı aşkını mahkûm etmek için yola koyulmuş, sonunda roman kişisi Anna’ya vurulup kalmış. Mahkûm etmek şöyle dursun, Anna’yı handiyse savunmuş. (‘Anna Karenina’yı feminist açıdan inceleyen çağdaş yorumcular da söz konusu.) ‘Son İstasyon’un bence en ilginç saptayımı, Anna’yla Tolstoy arasında kurulabilecek yakınlık, özdeşlik. Bir anlamda ikisinin de trenlere, tren yollarına sürüklenişleri, Jay Parini özellikle vurgulamasa bile, sıradan, herhangi bir rastlantı değil.
‘Son İstasyon’ gençliğimde, 1967’de okuduğum bir kitabı hatırlattı: ‘Tolstoy’dan Anılar’, Maksim Gorki’nin yapıtı. Elli yıl öncesinin o güzelim Bilgi Yayınevi ve erken yaşta kaybettiğimiz değerli Akşit Göktürk’ün çevirisi. Uçsuz bucaksız heyecanla okumuştum Gorki’nin notlarını. Bitmemiş bir mektup da yer alır ‘Tolstoy’dan Anılar’da. Kime yazılmıştır, pek anlaşılamaz, ama alabildiğine etkileyici bir mektup, iyi ki tekrar okudum diyorum...

Haberin Devamı

Gorki’nin Tolstoy’u, genç bir çağdaşı olarak, sevip sevmediğini kestirmek güç: “Alabildiğine bütün tatları almayı başaramamış bir erkeğin düşmanlığı bu, ya da ruhun ‘gövdenin aşağılık dürtülerine’ karşı düşmanlığı. Ama gene de düşmanlık işte, soğuk bir şey, Anna Karenin’deki gibi.” Notlardaki Tolstoy yukarıdan bakan ünlü bir kişi. Gorki’nin ‘Ayaktakımı Arasında’ oyununu öylesine yerden yere vuruyor ki, durmuş oturmuş bir romancının sağduyusuna yaraştıramıyorsunuz. Gerçi Gorki, bitirilmemiş mektubunda Tolstoy’u yüceltiyor, yine de buruk bir tutumla. Tolstoy yirminci yüzyıl romanını hazırlayanlardan biri miydi? Virginia Woolf’a sorarsanız, Tolstoy konusunda hayli ikirciklidir. Woolf, içsel izlenim açısından, Dostoyevski’nin yirminci yüzyıl romanına ışık tuttuğu kanısındadır. Dostoyevski’yse, ‘Anna Karenina’nın mimarisine apaçık tutkundur...

Haberin Devamı

‘Son İstasyon’ Tolstoy’u baştan yüce kılıyor: Yolun sonuna gelmiş, başyapıtlar bırakmış, çok sevilmiş bir romancı. Gelgelelim hâlâ kendisiyle ödeşiyor. Geçmişteki başyapıtlarını sanki unutmuş, sanki o yazmamış. Ölümün eşiğinde, yaşamın gizini, bulmacasını çözmeye çalışan bir Tolstoy. ‘İvan İlyiç’in Ölümü’ uzun öyküsü, Tolstoy’un iç dünyasından kesit miydi? Belki...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!