Güncelleme Tarihi:
Şimdi kaç kişinin masasında ajanda var bilemiyorum. Pek rastlamıyorum. Eskiden birçok kurum özel ajanda yapardı. Ben çeşitlilikten hoşlandığım için kullanmadığım ajandaları bile saklardım.
Mutlaka üç ajandama da yazarım. Biri gazetede, diğeri evimdeki çalışma odamda. Bir de çantamda. Küçük cep ajandasını söylemem gereksiz.
Şimdi cep telefonuna kaydediyorlar, onunla yetiniyorlar.
Bana gelen ajandaları mutlaka yazmalıyım, belki ajanda tutmayan birini heveslendiririm.
Ajanda deyip de geçmeyin, İsmet İnönü’nün ajandasındaki notlar, siyaset tarihimize not düşecek önemdeydi. Yayımlandı. Başka önemli adların da ajandalarındaki notlar güvenilir belge niteliği taşımaktadır.
Bana hangi ajandalar ulaştı?
◊ Değerli dost Gülten Dayıoğlu’nun Çocuk ve Gençlik Edebiyatı tarafından adımıza hazırlanan ajanda. Ayrıntılı bilgileri kapsayacak ebatta bir ajanda. Başta Gülten Dayıoğlu’nun yaşamöyküsü var. Kitaplar ve vakfın etkinliklerini ajandanın başında bulabilirsiniz. Gerekli bilgiler de yer alıyor.
◊ Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın hazırladığı KültürAjandası 2020. Masanızda bulunması gereken bir ajanda, içinde Nâzım Hikmet’ten şiirler, resimler ve yazarların, sanatçıların yıldönümleri listesi, doğum ve ölüm tarihleri.
◊ Metis Yayınları’nın ‘Yâ Kebikeç!’ ajandası. Yazarlardan alıntılar ajandayı okunur kılıyor.
◊ Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın Atatürk Ajandası.
◊ MOPAK’tan 2020 Haftalık/Aylık Planlayıcı Ajanda.
Sıra geldi takvimlere....
Duvar takvimlerinin en tanınmışı Saatli Maarif Takvimi idi. Bir A4 ya da A5 kartonun üzerine bir yılın takvimi zamkla yapıştırılırdı. Kapağında ya sevimli bir kedi ya da bir manzara olurdu. Her yaprak küçük bir ansiklopedi, günlük rehber gibiydi. Havadan o günün önemine, pişireceğiniz yemeğe kadar her şeyi öğrenebilirdiniz. Seçme sözler, atasözleri de vardı.
Şimdi duvarlarda böyle bir takvime rastlamıyorum. O kadar çok yemek kitabı yayımlandı, televizyonlarda o kadar çok yemek programı var ki, takvime bakmaya gerek yok.
Maarif Kitaphanesi sadece takvim yayımlamazdı. Kitap da yayımlardı. Birkaç örnek verebilirim.
Nasrettin Hoca, Hatayi Divanı: Şah İsmail, Bektaşı Şiirleri ve Nefesleri...
Masa takvimi de hemen hemen herkesin masasında vardı. Yaprakları her gün koparılırdı.
Küçük cep defterleri de herkesin cebindeydi, hatta randevular ayaküstü oraya yazılırdı.
Yıllar önce Frankfurt Kitap Fuarı’nda meraklara göre duvar takvimi olurdu. Otomobil tutkunları için, evcil hayvan sevenler için zevkine göre takvimler yapılırdı.
Yıllıkların da özlemini çekiyorum, her yıl da bu eksikliği yazıyorum. En bilineni Varlık Yıllığı idi, edebiyattan resme kadar her türün bir yıllık dökümü yapılırdı.
Daha sonraları Aziz Nesin Yıllığı çıkmaya başladı, yaş günlerinde yazarlarla yapılmış söyleşiler yayımlanırdı.Hâlâ bu konuşmalara başvurulur.
Ben de Varlık Yıllığı’na bir yılın deneme, eleştiri kitaplarını yazardım.
Kırtasiyelere gittiğinizde gene ajandalara rastlayabilirsiniz. Çeşitlerden hoşunuza giden birini mutlaka bulursunuz.