Ailenin boğucu çıkmazlarında, mizahın rehberliğinde...

Yeni yazarlar keşfettikçe edebiyat alanı genişleyecek, büyüyecek. Ve edebiyat alanı geliştikçe ilk kitabını yazma, yayımlama cesaretine kavuşan çok sayıda yeni yazar kazanacağız. Hasibe Özdemir ikinci öykü kitabıyla bulunduğumuz edebiyat alanını genişletiyor ve yeni kitabı sadık bir okur grubunu selamlıyor. Hasibe Özdemir profesyonel yaşamında sağlık sektöründe uzun yıllar çocuklar ile ergenler üzerine çalışmış biri, yazarlık serüveni çalışma hayatına eşlik etmiş. İlk kitabını yayımlamadan önce 3. Homeros Kısa Öykü Yarışması’nda birinciliği var. Öyküleri Varlık, Sözcükler, Lacivert, Evrensel, Ayrıntı gibi edebiyat okurlarının ilgiyle takip ettiği dergilerde yayımlanmış. Dolayısıyla ilk kitabına kadar yazma yolculuğu uzun bir döneme yayılıyor.
‘Balık Ölecek’ yakın zamanda yazarın ikinci kitabı olarak yayımlandı. İnce kurulmuş öykülerinde gündelik yaşamın sıradanlığını tiye alırken, aile tüm hikâyelerinin odağında yer alıyor. Bir tür hesaplaşma gibi. Var olan tüm yargılarla hesaplaşan, ifşa eden bir yönü var öykülerinin. Tatlı bir mizahı var. Üslubu okurunu hemen samimiyetle sarmalıyor ve okumanın tadını damakta bırakan bir iz oluşturuyor. İlk öykü kitabındaki üslubunu koruyan ve derinleştiren Özdemir, bu yeni öykülerinde ise ustalığa doğru yol aldığını gösteriyor.
Modern dünyanın bize yüklediği tüm defoları buluyoruz öykülerinde; beden ve güzellik baskısı üzerinden toplumsal normlara sıkışan genç bedenler, kadınlara yüklenen annelik altında unutulan kadınlık, ailenin boğucu çıkmaz sokakları ve daha nicesi Özdemir’in öykü kişilerinde dile geliyor. Bu nedenle sıcak, doğrudan ve samimi bir bağ kurmayı, daha ilk satırlarında okuyucusunu yakalamayı başarıyor.
‘Balık Ölecek’, toplam 14 öyküden oluşuyor. Benim de en sevdiklerimden biri, kitaba da adını veren ‘Balık Ölecek’ oldu. Öykü, genç bir kadının kendi bedeni üzerinden annesiyle ve toplumla ilişkisine bakan hali, mizahi dili hiç kaybetmeyen bir yerden anlatılıyor. Bir diğer etkileyici öykü ise ‘Sudaki Kız’, burada olmadık bir anda beliren bir cesetle karşılaşıyoruz. Aile içinden taşan şiddeti, çocukluğu sarmalayan korkuları ise ‘Nefesini Tut Balina’da okuyoruz. Ailesinin yanına yıkılan ‘yuvası’ ile geri dönen, içindeki hesaplaşmayı bir türlü bitiremeyen kadın kahramanımız ise ‘Bir Fotoğraflık Yer’ öyküsünde, benzer duygularla mücadele eden nice kadının sesi oluyor.
Özdemir’in mizahla sivrilen bir dili, gündelik hayatın dertleri gibi görünen ama yen içine sığmayanları ortaya serdiği bir üslubu var ve okura yeni bir yazarla tanışmanın heyecanını bırakıyor.

KİTAPTAN
“Birden sabahki hüzün çöktü üstüme. Kahvaltıda diyet şeyler yemiştim, o üzüntü normaldi yani. Şimdi iki büyük boy pizzadan sonra teknik olarak daha mutlu olmam gerekiyordu. Ama aynı hissediyordum. Çok garip yani, bütün yiyeceklerin tadı bu kadar farklıyken, birisi geliyor, bir şey yapıyor, hepsi içerde tek bir duyguya dönüşüyor. Üzüntü gibi bir şeye. Psikoloji bunu açıklayamıyor bence. Öyle teknikler falan, ortada bir cevap yok yine de. Ama felsefe farklı, o kafadan giriyor mevzuya. (...)”

BALIK ÖLECEK�

Hasibe Özdemir 
Monokl, 2022
104 sayfa.