Güncelleme Tarihi:
ÇAĞDAŞ sanatın günümüzdeki en önemli isimlerinden Çinli sanatçı Ai Weiwei’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Akbank’ın desteğiyle Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SSM) açıldı. ‘Ai Weiwei Porselene Dair’ başlıklı sergi için sanatçının da katılımıyla dün bir basın toplantısı düzenlendi. SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer ile Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’in konuşmacı olarak katıldığı toplantıda sanatçı Ai Weiwei de eser sayısı bakımından dünyada şimdiye kadar gerçekleştirilen en kapsamlı sergisi hakkında bilgi verdi.
SSM’nin üç katına yayılan ve 100’ü aşkın eserin yer aldığı sergi, ağırlıklı olarak sanatçının porselen üretiminden örneklere yer veriyor. Kariyeri boyunca birçok alanda çalışan Ai Weiwei’in porselenlerinin yanı sıra video, duvar kâğıdı ve fotoğrafları da sergi kapsamında yer alıyor. Çin porselenlerini hem tarihe hem de günümüze dair anlamlar taşıyan bir malzeme olarak ele alan Ai Weiwei, geleneksel form ve dili güncel tartışmaların içinde kullanıyor. Özellikle günümüzdeki mülteci sorununa eğilen ve bu konuda bir de belgesel film çeken Ai Weiwei, ürettiği porselenlerin üzerine de desen olarak onların hikayelerini işlemiş. Mülteci dramının simgesi olan Aylan Kurdi’nin yer aldığı mavi porselen tabak da bunlardan biri.
Sergi 28 Ocak 2018 tarihine kadar açık kalacak.
EN İYİ SERGİLERİMDEN
Çin’den çıkmasının yasak olduğu dönemlerde de dünyanın çeşitli yerlerinde katılamadığı pek çok sergi açtığını belirten Weiwei bunun sanatçı için tehlike olduğunu ancak önceki gün müzeye geldiğinde mükemmel kurgulanmış, şimdiye kadar açılmış en iyi sergilerinden biriyle karşılaştığını söyledi.
Türkiye’ye şimdiye kadar iki kere geldiğini ve Türk kültürüne yabancı olsa da gördüğü ortak noktaların kendisine güven duygusu verdiğini ifade eden ünlü sanatçı şunları söyledi: “Başlangıçta geleneksel olana karşıydım. Ancak bizi biz yapan geçmişimizdir. Kültür bir doğum izi gibidir. Eserlerimde o yüzden geçmişe referanslar vardır. Benim estetik anlayışım bu geçmişle oluştu. Ortak değerler bizi birbirimize bağlıyor. Ben bu değerleri yeniden yorumluyorum.”