Ağzında sivri dili, elinde kadehi...

Güncelleme Tarihi:

Ağzında sivri dili, elinde kadehi...
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2020 11:09

Amerikalı yazar Dorothy Parker’ın toplu öykülerini okurken, kadın-erkek ilişkilerindeki iletişim sorunlarının doğurduğu ezeli savaşın ve komik diyalogların güncelliğini taptaze koruduğunu göreceksiniz.

Haberin Devamı

Şair, gazeteci, eleştirmen ve ‘viskisever’ Dorothy Parker’ın toplu öyküleri ‘Yarın Berbat Bir Gün’ adıyla Türkçede.
New York’un New York olduğu vakitlerde (1950’ler, 60’lar filan) edebiyat, gazetecilik, sinema, caz ya da işte tiyatro alanında herkesin bir biçimde tutunmaya çalıştığı dönemlerde o şaşaalı, debdebeli, civcivli yıllarda, ağzında upuzun sivri dili, elinde hep dolu kadehiyle bir Dorothy Parker yaşarmış.
Vogue’a eleştiriler yazar, sinemaya senaryolar üretir, çok sevdiği daktilosuna adeta yapışık uyurmuş.
Ne var ki, sivri dili başına mütemadiyen bela olmuş. İşinden olmuş, zora düşmüş. Ama bir biçimde hep üretmiş.
İşte; toplu öykülerini okurken, kendi başına çoraplar ören o dili olmasa bu öyküleri de yazamayacağını seziyor insan. Bunca ayrıntı içeren, insanın en derin yaralarını ortaya çıkarıp onları en doğru ve basit biçimde aktaran, kadın-erkek, zengin-fakir, budala-akıllı arasındaki farkı diyaloglarda ince ince işleyebilen öyküler yazmak büyük bir zekânın işi.
O zekâ da Parker’da mevcut.
Başak Bekişli’nin Türkçeye çevirdiği kitap iki ciltten oluşuyor. ‘Yarın Berbat Bir Gün’, toplu öykülerin ilki. Kitaba adını veren öykü ilk olarak 11 Şubat 1928’de The New Yorker’da yayımlanmış. “Leopar derisi manto giymiş kadın ve mora çalan mavi renkli atkısı olan adam, kaçak meyhanenin loş, sınırları masalarla oluşturulmuş geçiş alanları boyunca kıvrıla kıvrıla ilerledi.” Amerika’daki içki yasağı döneminde geçen öykünün ilk cümlesi bu ve okura nasıl dönemsel, incelikli ve ayrıntılarla bezeli bir öykü okuyacağını müjdeliyor.
Parker’ın bir iletişimci olarak öykülerinde en iyi becerdiği şeylerden biri de kişiler arası diyalogların dışarıdan aslında ne kadar yanlış, bomboş hatta ‘berbat’ duyulduklarını şahane resmedebilmesi. Konuştuğumuzu, anlattığımızı, anlaştığımızı sanırken aslında hiçbir şey söylemiyoruz. Bu arada ‘berbat’ sözcüğünü bile isteye seçtiğimi, çünkü Parker’ın kullanmayı en çok sevdiği sözcüklerden biri olduğunu ve hem övgüye hem yergiye iyi gittiğini söyleyeyim.
Parker’ın hem Amerikan hem de dünya edebiyatındaki yerini anlatırken sadece bir şair, başarılı bir yazar ve gazeteci deyip geçemeyiz. Onun için kesinlikle ve en önce ‘bir hiciv ustası’ demeliyiz.
Parker’ın eline geçtiğinde hicvedilmeyen herhangi bir şey yoktur çünkü: Aşk, evlilik, çocuklar, aile, din, aldatma, kilise, partiler, yemek sofraları, çimler, erkekler, iş hayatı, evler, kıyafetler ve aklınıza gelen hemen her şey!
Şiirlerinde ve öykülerinde hemen göze çarpan bu hiciv tonunu senaryolarında ve film diyaloglarında da görmek mümkünse de Parker, politik faaliyetleri sebebiyle senaryo işinden hızlıca uzaklaştırıldığı için bugün elimizde bu alana ait pek az kaynak var. Yine de New York’ta olduğu kadar Hollywood’da da imzası bulunan Parker’ın 27 öyküden oluşan bu kitabı; insanın ikiyüzlülüğünü, zekâsını, cehaletini, sevgisini, acısını, hayal kırıklıklarını ve neşesini, kısacası tüm duygularını keskin bir kalemin gözünden okumak isteyenler içindir.
Kendisi benim, New York’taki bir kafede bir fincan kahve eşliğinde, dünya gözüyle on beş dakikalığına görmek isteyeceğim üç-beş yazardan biri olması hasebiyle fevkalade değerlidir.
İncelikli, derinlikli, güzel okumalar dilerim.

Haberin Devamı

KİTAPTAN...
Ah bakın, bizim Tatlı Dil yine başladı! Vay be, kendi kokusundan bile çıldırıyor bu! Işık hızıyla, hiç durmadan konuşup duruyor. Salata sevip sevmediğimi soruyor bana. Evet, severim; bundan nasıl bir anlam çıkarmak istiyor ki? Bana salatanın çağlar boyunca sahip olduğu önemi anlatıyor. İnsanlar için çok faydalı olduğunu söylüyor. Tanrı şahidim olsun, bana posa hakkında bir konuşma yaparsa, tokadı suratına yapıştıracağım. İşte benim hayatım! En güzel kıyafetlerimi giymiş halde burada oturup bu şeyin Roman marulundan söz etmesini dinlemek...

YARIN BERBAT

Ağzında sivri dili, elinde kadehi...

BİR GÜN
TOPLU ÖYKÜLER-1
Dorothy Parker
Çeviren: Başak Bekişli
Delidolu Yayınları, 2020
280 sayfa, 46 TL.

BAKMADAN GEÇME!