‘Acı çekmek edebiyatı meşrulaştırmaz, edebiyatı meşru kılan şey metindir’

Güncelleme Tarihi:

‘Acı çekmek edebiyatı meşrulaştırmaz, edebiyatı meşru kılan şey metindir’
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2021 10:06

Arjantinli yazar Jorge Baron Biza, 1998’de yayımladığı ilk ve tek romanı ‘Çöl ve Tohumu’nu kendi ailesinin başına gelenlerden esinlenerek kaleme almış. Üçüncü sayfa haberlerine konu olacak bir saldırının, umutları tükenmiş bir adamın öfkesinin, ayakta kalmaya çabalayan bir kadının ve kendisini bulmaya çalışan bir çocuğun trajik öyküsü...

Haberin Devamı

Jorge Baron Biza, hayat hikâyesini kısaca şöyle özetlemiş: “1942’de doğdum; Buenos Aires’te, Fribourg’da, Rosario’da, Villa Maria’da, La Falda’da, Montevideo’da, Milano’da, New York’ta; kolejlerde, barlarda, yazı işlerinde, tımarhanelerde, müzelerde yetiştirdim kendimi. Mann okudum, Proust çevirdim. 30 yıl boyunca, düzeltmenlik, gölge yazarlık, gazetecilik (psikiyatri hastaneleri yayınlarından sosyete dergilerine kadar) ve sanat eleştirmenliği işlerinden hayatımı kazandım.”

ROMAN GİBİ HAYATLAR
Ama bu hayat hikâyesinin bir de içsel boyutu var: “Üzerime, teselliden mütevellit büyük bir akıntı üşüşmüştü ailemde ilk intihar gerçekleştiğinde. İkincisi vuku bulduğunda ufuktan mahrum, tereddütlü bir okyanusa dönüştü bu akıntı. Üçüncüden sonraysa, üç kat yüksekliğin üzerindeki bir odaya girdiğimde insanlar koşup pencereyi kapatıyorlardı. Bunun gibi hadiseler içinde kapana kısıldı yalnızlığım.”
Son yıllarını başkentin çok uzağında -Cordoba’da- alkol bağımlılığı ve kronik hastalıklarıyla boğuşmakla geçiren ve münzevi bir hayat süren Biza, ailesinin trajik döngüsünü kendi ölümüyle kapatacaktır. 2011 yılında, 59 yaşındayken, 12. kattaki evinin balkonundan atlayarak intihar eder. Ne yazık ki romanının kazandığı başarıyı göremez...
Biza ailesinin tarihi Arjantin siyasi tarihiyle sıkı sıkıya ilişkili. Babası Raul Baron Biza, 19. yüzyılın son yılında doğmuş, parasını diktatörleri devirme girişimlerini finanse etmek ve zamanını Marquis de Sade’ı andıran yarı pornografik eserler yazmak için harcayan bir milyoner. Adı bugün bile ilk karısı İsviçreli Arjantinli aktris Myriam Stefford’un zamansız ölümünden etkilenerek yaptırdığı yaklaşık 80 metre yüksekliğindeki anıt mezarla anılıyor. Ardından Cordoba valisinin -kendisinden 20 yaş küçük- 17 yaşındaki kızı Clotilde ile gizlice evlenmiş ama birlikte olduklarından daha fazla zamanı ayrı geçirmişler. Bunda Clotilde’nin de ülkenin siyasi aktörlerinden biri haline gelmesinin rolü olmalı. Evlenmesine rağmen eğitimini aksatmayan, bir eğitim uzmanı olarak yüksek düzeyde görevler üstlenen Clotilde’nin yıldızı kocasının yıldızı sönmeye yüz tutmuşken parlamaya başlamış. Birbirlerine pek tahammül edemeseler bile Biza çifti Peronist karşıtı bir duruşta buluşmuş. Ta ki 1964 yılındaki trajik olay vuku bulana dek...

Haberin Devamı

KENDİ PARASIYLA YAYIMLAMIŞTI
Anne ve babasının siyasi aktörler olması oğul Jorge Baron Biza’nın hayatını elbette derinden etkileyecekti. Dört yaşında, annesinin sürgüne gönderilmesiyle İsviçre’ye taşınmış, sekiz yaşında, Peron hükümeti döneminde annesinin hapsedildiği Buen Pastor Kadın Hapishanesi’nde kalmış, dokuzunda bütün ailesi ile birlikte Montevideo’ya sığınmış, 1964’te -babasının annesinin yüzüne asit attıktan sonra intihar etmesinden sonra- annesinin tedavisi için iki yıl Milana ve New York’ta yaşamıştı.
1966 yılında, 24 yaşındayken ülkesine döndüğünde yayın sektöründe görüyoruz Biza’yı. Önce düzeltmen, sonra çevirmen, nihayetinde editör ve yayın yönetmeni olarak. Ülke ve dünya edebiyatına çok hâkimdi. Uzun yıllar boyunca romanı üzerine çalışan Biza, 1995’te tamamladığı ‘Çöl ve Tohumu’nu kendi parasıyla 1998’de yayımlamış ama umduğu ilgiyi bulamamıştı. Nakıs talihi ölümünden 12 yıl sonra, romanının 2013’teki yeni baskısıyla kırılacaktı. ‘Çöl ve Tohumu’, El Pais tarafından son çeyrek yüzyılın en iyi İspanyolca romanları listesine dahil edildi; İtalyanca, İngilizce ve Fransızca çevirileri sayesinde uluslararası bir beğeni kazandı. Eleştirmenler ‘Çöl ve Tohumu’nu anormalliği, benzersizliği ve sınıflandırılamaz üslubuyla ‘son yıllarda yayımlanan en iyi romanlardan biri’ olarak selamladı...

Haberin Devamı

UZUN BİR HESAPLAŞMA
Hikâye hastaaneye doğru yapılan bir otomobil yolculuğuyla başlıyor. 22 yaşındaki anlatıcı Mario, babası tarafından yaralanmış ve yüzü tanınmaz hale gelmiş annesine eşlik ederken dönüşü olmayan bir trajediye doğru yelken açtığının henüz farkında değil. Biraz da olayın yarattığı şokun etkisiyle içinde bulunduğu anın izlenimcisine dönüşüyor Mario...
Mükemmel tasvirlerle anlatıyor Biza o uğursuz günün yaralarını. Sadece bedensel değil ahlaki bir yaradır söz konusu olan. Bir başkasının iğrenç eyleminin sonuçlarıyla yüzleşmenin ne anlama geldiğine dair yakıcı bir sorgulama bu.
Bundan sonrası önce Arjantin’de, sonra Milano’da devam eden tedavi süreçlerine ayrılmış. Ve aynı zamanda Mario’nun kendi kimliğini inşasına. Mario Gageac’ın, yani anlatıcı karakterin inşası babaya hayranlıkla babanın mirasını reddetme arasındaki gerilime dayalıdır ve bu gerilim roman boyunca, hikâyenin itici gücü olarak hep ortadadır. Hatta en sona gelindiğinde bile...
Ve bütün bu süreçte, geriye dönüşlerle, yukarıda özetlediğim aile tarihi de yavaş yavaş görünürlük kazanır. Bütün Arjantin tarafından bilinen bu tarihin romana dökülmesi elbette ‘otobiyografik’ niteliklidir. Ancak Biza, ‘Çöl ve Tohumu’nun aşırı otobiyografik okunmasından rahatsızdır. Hikâyenin gerçeklikle olan bağını inkâr etmemekle birlikte amacının ‘o yıllarda neler yaşandığını ortaya koymak’ olduğunu söyler. Ayrıca, edebiyatı bilen, koklayan, hisseden bir yazar olarak çok iyi farkındadır ki, “Acı çekmek edebiyatı meşrulaştırmaz, edebiyatı meşru kılan şey metindir”. Tam da bu nedenle, yaşanmış olaylardan esinlenen, yani hayatı taklit eden romanını hayatın taklit edemeyeceği kadar estetik bir dille inşa edecektir.

Haberin Devamı

Romanın başından sonuna dek keskin gözlemlerin mükemmel tasvirlerle sergilendiği bir metin okuyacaksınız. Anlatıcı, her şeyi dikkatle inceliyor, annenin yüzünün metamorfozlarını, acı çeken bir oğuldan ziyade izlenimci bir ressam gibi çarpıcı renklere boyuyor. Bir dolu tıbbi tedaviyle yüzü yeniden ortaya çıkarmaya -hatta yaratmaya- çalışan estetik cerraha eşlik ediyor Mario - yıkımı bir hikâyeye dönüştürmek için...
Biza’nın annesinin yüz operasyonlarını, yüzde meydana gelen metamorfozu bir metafor olarak kullandığının da altını çizmek gerekir. Anlatıcı Eligia’yı anlatırken zihnine sıklıkla Eva Peron’un imgesi düşer. Ulusal bir kimliği tanımlama mücadelesinin çalkantılı tarihini her biri kendi tarzında somutlaştıran iki yüz; Eligia ve Leydi aynı madalyonun iki yüzüdür. Böylelikle o yılların siyasi tarihi, romanda ete kemiğe bürünür, farklı yüzler alır, kimisi kusursuz ve bozulmazdır, kimisi deforme olmuş ya da içi oyulmuştur. Beden ile siyaset, beden ile millet arasındaki metaforik ilişkiyi kurduktan sonra Arjantin’in erkek egemen, maço kültürüyle -dolayısıyla kendisiyle- hesaplaşacaktır.
Dilin güzelliğinden söz ettim ama ‘Çöl ve Tohumu’nun belki de en anlamlı ve güzel ifadesi, sona ayrılmış; “Er ya da geç ben de sadece bir metin olacağım.”

Haberin Devamı

‘Acı çekmek edebiyatı meşrulaştırmaz, edebiyatı meşru kılan şey metindir’
Çöl ve Tohumu
Jorge Baron Biza
Çeviren: Soykan Özyurt
Jaguar Kitap, 2021
240 sayfa, 38 TL.

BAKMADAN GEÇME!