Güncelleme Tarihi:
Topkapı’daki Gamak Fabrikası’nda polis işçilere saldırıyor. Öğrenciler üniversiteleri işgal ediyor. Profesör Şefik Uzungece’yi öldürenler delil yetersizliğinden serbest bırakılıyor. Radyoda Hümeyra çalıyor. Türkiye 1970 yılına giriyor...
Belkıs ve Cahit, senenin son gecesini evlerinde geçiriyor, kapıdan bir türlü çıkamıyorlar. Onlar evden çıkamadıkça, kat kat sırlar, sitemler, memleket tarihi kadar acılı iki kişilik aile öyküleri ortaya saçılıyor...
Semaver Kumpanya’nın yeni oyunu ‘Mağrur Fil Ölüleri’ Hakan Tabakan imzalı metniyle, ışık, dekor, kostüm tasarımıyla, birbirine zıt ama birbiri kadar kırılgan iki karakteriyle 1970’ler Türkiye’sinden bir geceye sokuyor bizi. Hiç zorlanmadan ikna etmeyi başarıyor oyun seyircisini; Belkıs’la Cahit, Cahit’in kitapları, Belkıs’ın müziği, şu yeşil berjer; 1969’un yağmurlu yılbaşı gecesinde yaşamış karşımızda kuruluvermiş evde. Üniversitede tanışıp hayatlarını birleştiren bu evli çiftin aileleri, ortak ve ayrı geçmişleri, gelecek hayalleri Türkiye’nin kendisinden, içinden geçtikleri tarih diliminden bağımsız değil. Cahit’in babası 1960’ların sonundan, tam da suikaste kurban gitmeden birkaç dakika önce sormuş; “İhtiyacımız olan adalet mi hürriyet mi? Biz ne olmak istiyoruz, kul mu hür birer fert mi?” diye. Hakan Tabakan çok naif bir dille anlatmış Türkiye’de pek bir şeyin değişmediğini.
10 ve 11 Şubat’ta, 20.30’da Çevre Tiyatrosu’nda...