Anish Kapoor: Hint asıllı İngiliz sanatçı Ai Weiwei’nin tutukluluğuna dikkat çekmek için Ai Weiwei’nin ardından bir Gangnam videosu o da çekti. Bütün müzeler ve çeşitli sanat kurumları –SSM dahil- çalışanları onu takip ederek Gangnam videolarını internette yayımlayarak sanatçının özgürlüğü için eylem yaptı.
Ayçekirdekleri: Tate Modern Turbine Hall’daki gösteriminden sonra Ai Weiwei’yi dünyanın en çok tanınan sanatçılarından birine dönüştüren ‘Ayçekirdekleri’nin SSM’de sergilenecek kısmı, yaklaşık 5 ton porselen ayçekirdeğinden oluşuyor.
Ayçekirdekleri pek çok farklı şekilde yorumlanıyor.
Onlardan biri, Mao’yu güneş, ayçiçeklerini de ona dönük halk olarak resmeden propaganda çalışmalarına gönderme yaptığı.
Bir diğeri Van Gogh’un ‘Ayçiçekleri’ne kadar gidiyor.
Coğrafyanın kader, düşüncenin suç olduğu bu topraklarda da şüphesiz kesişmekte kusur etmeyecek, ayağımızın altına bu kez onları ezmemiz için serilecek ayçiçekleri.
AyçekirdekleriBerlin: Ülkesinde 81 gün boyunca iki polisin onu gözetlediği bir odanın içinde hapis yatan Ai Weiwei, bugün altı yaşındaki oğluyla Berlin’de yaşıyor. Berlin Mitte’de yer alan atölyesi eski bir bira fabrikası. Geniş yeraltı mekânında babasıyla birlikte sığındıkları karanlıkların tanıdık bir hissi olsa gerek.
Biyografi kitabı: Oğluna aklından geçenleri tamamen aktardığı bir miras.
“Ben de 50 yaşında baba oldum ve oğlumla pek çok şeyi yapamıyorum. Tıpkı babamın da benimle pek çok şeyi yapamadığı gibi...”
1910-2000 arası babasıyla ilişkisini ve kendi dünyasını anlattığı biyografi, onu Çinceden İngilizceye çevirecek iyi çevirmenini arıyor.
Documenta 12: Çağdaş sanat dünyası resmi onu olarak 2007 yılında, her beş yılda bir yapılan büyük sergi Documenta’da tanıdı. Kassel’e davet ettiği 1000 Çinliyle... Hiç de misafirperver bilinmeyen Kassel’lilerle karışacak 1000 Çinlinin yarattığı gerilimle su yüzüne çıkardığı pek çok duygu ve onu saran koşul, sanatçının hayat ile sanat arasına atmak istediği ilmeklerden sadece birine örnekti. Bunlardan hep yapacaktı.
Marcel Duchamp: Sergide porseleni yer alacak işlerden ‘Asılı Adam’. Sanatçı, 1982’de New York’a geldiğinde, Çin Mahallesi’nde bir bodrum katında yaşarken çevresinde gördüğü Çin çamaşırhanelerine gönderme yapmakla kalmıyor, o, 20. yüzyıl Batı sanatının sınırlarını genişleten Marcel Duchamp’ın portresi. ‘Asılı Adam’dan yıllar sonra, NY’de açtığı Deitch Gallery sergisinde, bir mülteci kampından topladığı giysileri yıkayıp ‘Asılı Adam’ı hatırlatan tel askılara astı.
Ejderhalı Vazo: Sergide yer alan Ejderhalı Vazo’larda ejderhalar, Çin tarihinde önemli bir yere sahip vazoların orijinalinde olduğu gibi beş tırnaklı değil, altı tırnaklı. Mavi- beyaz yerine kırmızı- beyaz. Ai Weiwei’nin replikasını ürettiği bu vazoların bir orijinalinin geçen sene Christie’s Müzayede Evi’nde rekor fiyata satıldığını ve böylelikle çağdaş sanatın çok sevdiği kopya mı orijinal mi tartışmalarına yeni bir boyut daha eklendiğini belirtelim.
Gezi: Sanat nesnesinin kendisinin bir eylemden ibaret olması, bütün direnişlerin aslında sanatsal bir form, politik olarak sanat yapmanın ta kendisi olduğuna dair sorgulamalarımız Gezi’yle, Gezi sonrası gerçekleşen İstanbul Bienali’yle bizi uzun uzun düşündürmüştü. Ai Weiwei’nin eylemleri avangardın kaldıysa yeni tarifini bir kez daha verme gücüne sahip olabilir mi? Politik jestin başlı başına bir sanat formu olup olmadığı, mesajın artık araç, aracın kendisinin başlı başına sanat formu olduğunu ilan etmiyor mu?
Kuş Motifli Tabak: SSM sergisinde yer alacak Ai Weiwei’nin ilk ürettiği porselen iş. Ai Weiwei her ne kadar kendi porselenlerini kendi üretmeyip sipariş verse de geleneksel Chizhou seramiklerinin üretildiği merkezlerden birinde seramik yapmayı öğrenmiş. (Bakınız Ayçekirdekleri.)
Mavi-Beyaz Porselen Tabak (Savaş)Lego: Politik bir yerleştirme için Lego’dan istediği parçaları, Lego’nun çalışmasını ‘siyasi nedenlerle’ desteklemeyeceği için vermemesi üzerine Twitter’da #legosforweiwei #weiweiiçinlego hashtag’i yaygınlaşmış ve Lego firması geri adım atmak zorunda kalmıştı. Bu olaydan 2 yıl sonra Washington’da açtığı sergide, 176 siyasi aktivisti Lego’lardan yapılmış portrelerle onurlandıracaktı. Sergide yer alan ‘Han Hanedanı Vazosunu Düşürmek’ de Lego parçalarından.
Legolar
Liu Xiaobo: Nobel ödüllü Çinli yazar Liu Xiaobo‘nun ölümünün ardından Guardian’a şöyle dedi: “Özgür ve dışarıda olmalıydı, göreceği tedaviye, nerede tedavi göreceğine kendi karar vermeliydi.”
Müzeler: Çok farklı şehir, ülke ve mekânlarda sergi açmasıyla tanınan sanatçı için müzeler, bu mekânların içinde en risksiz bölgeler. İçlerinde hiçbir sorun ya da çelişki barındırmayan kurumlar... Hayat ile sanatı kavuşturmayı denemekten yorulmayan sanatçı için müzelerin kültüre katkıları diğer pek çok şeye nazaran daha az. Sanatçıya göre müzeler bir toplumu derinlikli olarak algılamaya yarar; ne var ki, bu toplumdakiler bireyselliği yakalayamadıkları zaman bir işe yaramazlar.
Nehir Yengeci Ziyafeti: Sergide fotoğraf baskı serisi Şanghay’daki ‘Stüdyo ve Yengeç Evi’ başlıklı videoyla beraber sergilenen 1200 porselen nehir yengecinden oluşan He Xie, sanatçının resmi yetkililerin davetiyle kurduğu, ancak sonrasında yasal olmadığı gerekçesiyle, hiçbir uyarı yapılmadan yıkılan Şanghay’daki stüdyosunun geçirdiği süreci konu alıyor. Bu atölyesinde ev hapsine mahkûm edilen Ai Weiwei, 1000’i aşkın yurttaşı Şanghay stüdyosunda ‘Nehir Yengeci Ziyafeti’ne davet etmişti. He Xie, Çince ‘nehir yengeci’ anlamına geldiği gibi, yine Çince héxié, yani ‘uyumlu’ kelimesine benzerliğinden dolayı internet argosunda Çin Komünist Partisi’nin ‘uyumlu toplum yaratmak’ hedefine gönderme yapıyor ve bir bakıma sansür anlamında kullanılıyor.
Ruyi: Çincede “ne dilersen” anlamına gelen Ruyi, Ming Hanedanı döneminden sonra 2000 yılı aşkın bir süre boyunca şans getirmesi için kullanılan asa şeklinde bir obje. Ai Weiwei’nin porselenden yeniden ürettiği ‘Ruyi’nin bir özelliği de sanatçıya takılan lakaplardan Sun Wukong’a ilişkin. Bu tılsımlı asa bütün olanaksızlıklara rağmen düşmanı yok edebilme anlamına geliyor. (Bakınız Sun Wukong.)
Sanat öğretmek: Berlin’de yaptığımız görüşmede çağdaş sanatın öğretilebilir olup olmadığı soruma karşılık “Sanattan zevk almak öğretilebilir. Ben öğrencilerime konfor yaratmayı değil karşı çıkmayı öğretiyorum” dedi.
RuyiMülteci kampları: Sergide yer alacak ‘Mavi-Beyaz Porselen Tabak’ serisi ve ‘Sütun Gibi Üst Üste İstiflenmiş Porselen Vazolar’, SSM sergisine özel olarak üretildi. Sanatçının bu yeni işlerinde mültecilerin geçirdiği zorluklar, savaş, harabeler, denizi geçmek ve mülteci kampları gibi motifler görülüyor.
Sun Wukong: Ai Weiwei’nin Çin’deki lakabı. 7. ve 8. yüzyıllarda ortaya çıkmış ‘Batı’ya Yolculuk’ adlı romanın kahramanı. Romanın başlarında sihirli bir ruyi verilen Sun, tıpkı Ai Weiwei gibi objeleri büyütüyor, küçültüyor ya da çoğaltıyor. (Bakınız Ruyi.)
Hümanizma: “İnsanlığa her zaman derinden inanmışımdır. Onun özünden asla uzaklaşmam; her zaman yakın durmaya çalışırım. Benim özüm böyle sanırım” diyen sanatçı, en kötü özelliğini ise yine ‘insanlığa olan güveni’ olarak açıklıyor.
Venedik Film Festivali: Venedik
Film Festivali’nde geçen günlerde yarışan ve Le Figaro eleştirmeni tarafından başarısız bulunan belgesel filmi ‘In the Flow’ için Ai Weiwei 300 kişiyle söyleşi yaptı. Filmiyle ilgili “Ben doktor değilim” diyor ve “ele aldığı konuyu ne dramatize ne de romantize ettiğini” ekleyerek şöyle diyor: “Mülteci krizi bir sorun değil. Bir sonuç. Bu varılan bir nokta. Bunu çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Ben de bir mülteciyim. Onları anlıyorum. Onlarla özdeşleşiyorum ve bir ayna tutuyorum. Bir hikaye anlatıcısı değilim.”
İyi Bir Komşu: ‘Doğru Sınırlar İyi Komşuluk Doğurur’ isimli projede uluslararası mülteci krizi ve verilen sosyo-politik mücadele New York’un 100’den fazla farklı yerine konacak demir parmaklıklı objelerle sembolize edilecek. Ekimde açılacak sergi, bu yıl 16 Eylül-12 Kasım 2017 tarihlerinde gerçekleşecek 15. İstanbul Bienali’nin de başlığının ‘İyi Bir Komşu’ olması itibariyle New York-İstanbul arası ilginç bir ‘komşuluk’ yaratacak.
Noodle: Çin’in kuzeyinden olan sanatçının en sevdiği
yemek.
Nâzım Hikmet: Şiirlerinin Çince çevirilerini okumuş. O, sanatçıya göre çok güçlü bir zihin ve mükemmel bir yazar.
Politik sanat: Norman Rosenthal’in SSM sergisi katalog yazısında önemli bir tespiti şu: ‘Sanatçının politik malzemeyi tercih edişinde ‘ahlaki tercihler’in bulunduğu. Bu ahlaki tercihlerin “her biri insanoğlunun bugünkü durumuna ve tarihine yönelik, bu durum ve tarihi dile getiriyor”. Çünkü Ai Weiwei’ye göre “bütün estetik tercihler ahlakidir” ve bu, bütün sanatçılar için de böyle mi olmalıdır? Üstünde düşünmemiz gereken bir başka konu daha.
Perspektif Etüdü, (Tiananmen Meydanı) İmparator Qianlong: 1736-1795 yılları arasında yaşayan Çin imparatoru, eski bronz ve seramik objeler toplar, taklitlerini yaptırır, üzerlerine yazı kazıttırırdı. Bu objeler, Güney Çin’de, Jingdezhen’deki fırınlarda, imparatorun memurlarının gözetimi altında üretiliyordu. Parlak sırlı Qianlong dönemi seramikleri sarayın salonlarında başka dönemlere ait antika parçalar ve arkaik döneme referansla yapılmış replikalarla birlikte yer alıyordu. Bir orijinal obje ile kopyası, hatta ‘bilinen’ sahtesi arasında estetik ya da başka bakımdan bir fark gözetilmiyordu. İşte SSM sergisindeki porselen işlere bakarken ihtiyacımız olan bilgi tam da bu. Belki de Norman Rosenthal boşuna Ai Weiwei’yi bir imparator ilan etmiyor: “Sanatçıların imparatoru!”
Yaman çelişki: Bütün dünya onu ifade özgürlüğünü savunan, sosyal meseleleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyan politik bir sanatçı olarak tanıyor. Ama eserlerini bir fuarda ya da ticari bir galeride veyahut lüks bir mağazada -Paris’teki Bon Marche- görmekte yaman bir çelişki yok mu? Sanatçıya göre hiç yok:
“Bence sanatçılar bütün duvarları yıkmalıdır. Çünkü biz hayat, insanlar, içinde yaşadıkları şehrin durumu, tarih ve geçmiş hakkında şeyler söyleriz.”
SİYASİ AKTİVİZM İLE ÇAĞDAŞ SANAT ARASINDAKİ SINIRI BELİRSİZLEŞTİRDİ
Çağdaş sanat alanında Çin’de yetişen en etkili kişilerden biri olan Ai Weiwei, heykel, büyük ölçekli yerleştirmeler, film ve mimarlık dahil çok geniş bir yelpazedeki disiplinler içinde çalışır. Muhalif şair Ai Qing’in oğlu olarak Pekin’de, 1957’de doğan Ai Weiwei, Çin’de çağdaş sanatın filizlenmesine hayati katkılarda bulunmuştur. Babasının Çin Komünist Partisi’nin suçlamaları yüzünden 1959’da ailesiyle birlikte gönderildiği bir ‘yeniden eğitim’ kampında büyüyen Ai Weiwei, 1981’de ABD’ye gitti. Orada Marcel Duchamp ve Andy Warhol gibi isimlerin sanatıyla tanışması Ai Weiwei’nin çağdaş sanata yaklaşımını büyük ölçüde etkiledi. Çin’e 1993’te döndüğünde geleneksel objeler ve el sanatlarıyla yaptığı deneyler ona geçmiş ve bugün, eski ve yeni Çin arasında köprüler kurma imkânı sunmuştur.
2008 Sichuan depremi kurbanları konusunda yaptığı ‘Yurttaş Soruşturması’ gibi araştırma projeleri, bir muhalefet biçimi olarak sosyal medyayı kullanması ve bir aktivist olarak edindiği tecrübelerden beslenen çalışmaları sonucunda, Ai Weiwei’nin sanatı siyasi aktivizm ile çağdaş sanat arasındaki ayrımı belirsizleştirmiştir. Ai Weiwei, çağdaş dinamikler ve tarih algımızla ilgili çalışmaları aracılığıyla 30 yılı aşkın bir süredir bize dünyayı yorumlamakta yeni yollar sunmaktadır.