10 yıl sonra ilk kez Tuna Ötenel mucizesi

Güncelleme Tarihi:

10 yıl sonra ilk kez Tuna Ötenel mucizesi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2017 13:03

26 Nisan Çarşamba akşamı Salon İKSV’de çok özlediğimiz türden bir caz gecesi, neredeyse bir mucize yaşanacak. Hastalık nedeniyle uzun süre sahnelerden uzak kalan cazın duayen ismi Tuna Ötenel, dostlarıyla birlikte 10 yıl aradan sonra ilk kez sahnede olacak.

Haberin Devamı

Cazı sevenlere, onu sevenlere 26 Nisan Çarşamba akşamı bir rüya gibi gelecektir mutlaka. Tuna yine karşımızda... Hayatını altüst eden bir hastalığın, zor günlerin ardından dostlarıyla ve kornetiyle sahnede. İstanbul Caz Festivali işbirliği ve Emin Fındıkoğlu’nun müzik direktörlüğüyle gerçekleştirilecek ‘Tuna Ötenel ve Dostları ile Bir Caz Gecesi’ 21.30’da başlayacak. 10 yıldır iyileşmek, yeniden piyano başına oturmak, eline bir enstrüman almak için azimle çalışan Tuna Ötenel, kornetiyle izleyicilerin karşısına çıkacak nihayet. Üstelik bu konserin geliri, genç müzik öğrencilerine burs olarak verilecek. Tuna ile dostları Sibel Köse, Hakan Behlil, Neşet Ruacan, İmer Demirer, Murat Verdi, Can Kozlu, Hasan Kocamaz ve müzik direktörü Emin Fındıkoğlu’nun müziği, gençlerin müziğinde pay sahibi olacak.
Ama bu başarıda yalnızca Tuna’nın değil, eşi ve en büyük destekçisi olan Berin Ötenel’in de büyük payı var. O da, bir göğüs ağrısıyla başlayan, ihmalsizliklerle örülmüş, beklenmedik bir aksilikle sonuçlanan ameliyatın izlerini silmek için büyük bir mücadele verdi. Oğulları Meriç’le birlikte onun başucundan hiç ayrılmadı. Eşine, konuşma ve yazma dahil, yitirdiği bütün hasletleri yeniden edinmede yardımcı oldu.

Haberin Devamı

Uzun yıllar önce Tuna Ötenel’i daha çok Ece’de, sahnenin hemen yanında dinlerdik. Kendisine ‘Şeytan Kulak’ dendiğini duymuştum. Epeyce bir zaman neden böyle dendiğini çözmeye çalışsam da çözemedim, sormaya da utanırdım. Oysa Tuna’nın adı ve soyadı gibi lakabının da bir nedeni vardı. 1947 doğumlu Tuna, Bulgaristan göçmeni bir ailenin çocuğu olduğu için adını Tuna Nehri’nden almıştı. Müzisyen babası keman çalarken kuş sesleri çıkardığı için Ötenel soyadını seçmişti. Konservatuvardaki arkadaşları da dinlediği her melodiyi anında ezberlediği için ona ‘Şeytan Kulak’ lakabını takmıştı.
Ahmet oğlu Cevdet Bey’in oğlu Tuna, çocukluğundan beri müziğin içindeydi. Küçük yaşlarda babasından piyano dersleri alarak müziğe adım attı. Beş yaşında da, onun yemek ve dans müzikleri yapan orkestrasına eşlik etmeye başlamıştı. Daha o zamandan, yalnızca piyano değil, çeşitli vurmalı çalgılar ve davul da çalarmış. Sonuncusunu, boyu yetişmediği için ayakta... Oturursa eğer, çaldıkları yerdeki insanlar davulda kimse yok sanırmış.

Haberin Devamı

Biraz büyüyünce Ulvi Cemal Erkin ile Ferhunde Erkin’in öğrencisi olduğu Ankara Devlet Konservatuvarı sınavını kazandı. Ne yazık ki, caz müziğini sevmeye, kafasını caza yormaya da başlamıştı! Notlarının hepsi iyi olduğu halde salt bu yüzden konservatuvardan uzaklaştırıldı. 1964’te Metin Gürel orkestrasıyla profesyonel oldu. Saksofon çalmaya da 1968’de başladı. Gürel için, “Cazı ondan öğrendim” der...
Birçok enstrümanı büyük bir ustalıkla çalan müzisyen, Türkiye’nin ilk caz plağı olan, gitarda Kudret Öztoprak ve davulda Erol Pekcan’ın yer aldığı 1978 tarihli ‘Caz Semai’de piyano ve saksofon çalıyordu. 1992 yılında çıkan ‘Sometimes’, en sevilen albümlerinden biri oldu. Pierre Michelot ve Philippe Combelle’in eşliğinde Fransa’da kaydettiği ‘Vian Köpüğü-L’Ecume de Vian’, 1998’de Aura Records’un ilk plağı olarak çıktı. 2000 yılında Fransa’da, yine aynı kadroya ilaveten trombonda Brezilyalı Raul De Souza eşliğinde ‘Voyageur’ü yaptı. Bunu, 2005’teki ‘How Much Do You Love Me?’ izledi.
Tuna Ötenel’in yeteneği, çalışmaları, müzik sevgisi ve caza katkıları, 2008 yılında ona 15. İstanbul Caz Festivali’nin Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü kazandırdı. Hak edilmiş bir ödüldü; çünkü Ötenel, Türkiye’de caz müziğinin sevilmesinde büyük pay sahibidir. Salı akşamı Salon sahnesinde karşımıza efsanevi bir cazcı, en hasından bir multi-enstrümentalist ve doğuştan öğretmen olan bir müzisyen çıkacak. Hem de, tutkuyla bağlı olduğu müziğiyle arasına set çekildiğine, bir daha sahneye çıkıp müzik yapamayacağına inandığı on yılın ardından... Yuvana hoş geldin Tuna!
Tuna Ötenel ve Dostları ile Bir Caz Gecesi, 26 Nisan Çarşamba 21.30, Salon İKSV.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!