Güncelleme Tarihi:
Rasgele sergi adı ya da kitap adı türeten algoritmaları duydunuz mu? Zorlama başlıkları ti’ye alan uygulama, amaca uygun ve derinlikli görünen sergi adları uyduruyor. Irmak Canevi ve Zeren Göktan ise Krank Art Gallery’de açtıkları sergiye ad vermektense onu bir telefon numarasıyla imlemeyi tercih etmiş. Numarayı aradığınızda sanatçıların ortak üretimi ses çalışmasını dinliyorsunuz. Kentsel ortam ve gündelik yaşamlarından yola çıkarak ürettikleri, kahve makinesi, çocuk bahçesi ve sokakta maruz kalınan işitsel öğeleri işleyen bu ses, sanatçılara dair otobiyografik ipuçları barındırırken modern kent hayatını sesle deşifre ediyor. ‘0536 075 56 83’, Zeren Göktan’ın 2011’den beri devam eden ‘Arka Bahçe’ adlı serisinin ilk fotoğrafında görülen bir kapısı açık, önüne plastik sandalye konmuş hurda kamyonunun sahibine ulaşmanız için verilen numaraya küçük bir müdahaleyle belirlenmiş. Kamyonun arkasındaki kent silueti, hizmet ettiği hurda ve hafriyat ekonomisi ve eklektik görsellik kentsel gerçekliğin çarpıcı bir yansıması. Giderek bireyi boğan megakent İstanbul’da sanatçıların kendi deneyim ve rutinlerinden yola çıkarak kurguladıkları sergi, kent yaşamıyla başa çıkma ve kaçış taktiklerini de barındırıyor.
‘Arka Bahçe’ serisinde bir persona ile karşılaştığı gerçek sahneleri yeniden kuruyor Zeren Göktan. Yakından tanıdığı kız çocuklarını fotoğrafların öznesi kılarak çocukluk gerilim ve endişelerini yansıtıyor. İhtişamlı kaktüslerin arasında rastladığı sarı bir merdivene oturttuğu sarışın kız çocuğu büyüleyici ve güzel olduğu kadar tekinsiz. Suni çim halıya istiflenmiş plastik sandalyelerden oluşan tepeden bize gururla bakan kızı ise güçlü ve özgür olduğu kadar kırılgan ve tehlikede.
Galerinin ortasında Irmak Canevi’nin ‘Arılar da Kafein Sever’ serisinden bir yerleştirme yer alıyor. Etraftan biriktirdiklerini biçimlendirip ayrıntılı düzenlemeler kurgulayan Canevi, her sabah aldığı kahvenin karton bardağını, pizzanın kutusunu ve başka pek çok şeyi biriktirip küçük heykellere dönüştürüyor. Birbirine tezat iki malzemeyle oynamayı tercih ediyor: Arıların peteklerde kullandığı yapıtaşı balmumu ile modern yapılaşmanın fetiş malzemesi beton. Tüketim toplumunun olmazsa olmazı karton kutulardan fantastik bina modelleri yaratan Canevi, düzenlediği modüllerle adeta parsel parsel bir kent inşa ediyor. Sanatçının tavrı modernist toplum ve sanat sistemine karşı çıkan ‘Arte Povera’ akımını hatırlatırken atık malzemeyi yukarı dönüşümle (upcycling) sanat yapıtı haline getirmesi ekolojik duyarlılığına uygun düşüyor.
‘0536 075 56 83’, sanatçıların genel sanat pratiğinden bütüncül bir kesit sunuyor. Ayrıca, iki farklı sanat pratiğinin karşılaşma biçimlerini gözler önüne seriyor. Çocukluk referansları, gerçek ile oyun ve fantezi arasında geçişler ortak noktaları. Mevcudu ve gerçeği bozuyor, dönüştürüyor, sonra ya çıkıp yukardan bize bakıyor ya da ona yukardan bakmamızı istiyor. Ortak bazı mimari ya da doğa formlarının yanı sıra iki sanatçının da kullandığı plastik ya da sentetik malzemeler, çevremizde doğal ve yapay olanın tezatlığını sembolize ediyor. Krank Art Gallery’nin davetiyle ilk kez birlikte çalışan sanatçılar, birbirlerinin serilerinin rutinini kırıp ferahlatan hatta söylemini derinleştirerek yeni yorumlara alan açan bir sergileme anlayışı ortaya koyuyor.
‘0536 075 56 83’, 6 Ocak 2018’e dek Krank Art Gallery’de gezilebilir.
www.krankartgallery.com