Kıbrıs’a imam hatip baskısı

HER kafadan bir ses, karşılıklı suçlamalar. KKTC’de neler oluyor? İddialardan hangisi doğru, hangisi yalan?

Bu toz duman arasında gerçeği bulmak zor.

Orada her zaman böyle olur.

Gerginlik dönemleri öncesinde Ankara bağımsız Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin iç işlerine müdahale eder.

İddiaların hangisi doğru?

Hepsi desem?

Evet, hemen hepsi doğru.

CTP ile DP koalisyonunda uzun süreden beri sıkıntı vardı. Bu doğru. Özellikle yerel seçimler sırasında DYP’nin koalisyon ortağı aleyhine yürüttüğü kampanyanın büyük rahatsızlık yarattığı biliniyordu.

DP ile ilgili yolsuzluk iddialarının temelinde CTP’nin bu rahatsızlığı mı yatıyor? İddialar yersiz mi?

* * *

KUZEY
Kıbrıs sahillerine son zamanlarda büyük rağbet var. AKP hükümetinin turizm yatırımlarıyla ilgili yaptığı bir düzenleme KKTC sahillerine rağbeti arttırdı.

KKTC’ye yatırım yapan Türk firmalarının giderlerinin büyük kısmı geri dönüyor. Toprak zaten bedava. O da Kıbrıs Türk Devleti’nin "jesti".

Antalya’daki gibi kitle turizmine dönük büyük oteller inşa ediliyor. O güzelim Bafra ve Karpat sahillerini kitle turizmine açmak, bizde olduğu gibi sonunda müşteri gelsin diye sudan ucuz fiyat politikalarına neden olur mu? Bunlar önceden hesaplandı mı? Belli değil ama bu ranta göz diken çok.

Çevre ve turizm bakanlıklarının Serdar Denktaş’ın partisine ait olması, kanıtlanmasa da bazı iddiaların ortalığı karıştırmasına yetti.

Aynı risk, AKP tarafından kurdurulduğu söylenen Özgür Parti’yi de bekliyor. Çünkü bu bakanlıklar şimdi onlarda olacak.

CTP’nin rahatsızlıklarından biri buydu. Hükümetin dağılmasına neden olan diğer iddia ise AKP’nin baskıları.

* * *

KIBRIS’
ta AKP hükümetinin İmam Hatip Lisesi açtırmak için baskı yaptığı sır değil. Kıbrıslı bir meslektaşım ilginç şeyler anlattı:

"Burada imam yok. Bizim imamlarımız Türkiye Diyanet İşleri’nden gelir. Gelenlerden bazısı tarikat bağlantılı çıktı ve köylerde sorunlar yaşandı. AKP bunu sorun etti. Ulusal duygular güçlü ama Kıbrıs Türk’ünün din duygularının zayıf olduğu kanaatine vardı. İmam Hatip Liseleri açılmasını istedi."

CTP, İmam Hatip Lisesi baskısından kurtulmak için camilerde Kuran kursları açılmasına izin verdi. Ama buralara çocuk alınmadı.

Kurslar üç hafta sürdü. Üç hafta sonra, halkın da talebi üzerine polis kapattı.

AKP, siyasi partisini kurdurdu, seçmenini de yaratmak için çaba harcayacak. CTP’nin buna tahammül etmesi pek kolay değil.

Bu değişikliklerin, kısa vadede Avrupa Birliği taleplerine boyun eğme anlamına gelecek adımların atılmasına yol açmasını beklemiyorum. Bazı çevrelerin yaptığı "AKP Denktaş’lardan kurtulmak istedi" yorumları da anlamlı değil.

Denktaş’ların sesi muhalefette daha fazla çıkacak. Avrupa Birliği sürecinde sadece Talat ve partisi CTP değil, AKP’nin de işi zorlaşacak.

301 VE VAKIF OKULLARI

301’inci madde kaldırılmalı mı düzeltilmeli mi? Düşünce ve ifade özgürlüğü zihniyetini içimize sindirmek için gerekli siyasi liderlikte gevşeklik oldukça yasakçı zihniyet, mahkemeleri siyaset kürsüsü haline getirecek yasal boşlukları her zaman bulacaktır.

Müslüman olmayan Türk vatandaşlarına ait okullar tartışılıyor. İktidar ile muhalefetin ne dediklerini biliyoruz. Ama acaba onlar ne diyor? Müslüman olmayan Türklerin sesi, bu kritik tartışmalarda siyasete nasıl yansıyor?
Yazarın Tüm Yazıları