Zoru başardılar

Güncelleme Tarihi:

Zoru başardılar
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 1998 00:00

Haberin Devamı

Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik bölümünü birincilikle bitiren Hilal Çelik ve ikincilikle bitiren Dilek Kılıç'ın hedefleri büyük, ama gözleri de bir o kadar kara... Üniversite yıllarında aynı sınıfta eğitimlerini tamamladıktan sonra l996’da mezun olduktan sonra bir ortaklık kurmaya karar vermişler.

‘‘Mezuniyet balosunun ertesi günü tüm arkadaşlarımız tatile giderken, biz işe başladık. Büromuz yoktu. Dilek'in annesi Isparta'da okuyan ağabeyinin yanına gitti, ev bizim büromuz oldu. İkimizin de okul döneminden bilgisayarları vardı. Yemek masasının üzerinde bilgisayarları yerleştirdik ve işe koyulduk’’ diyor Hilal Çelik, iş hayatına adım attıkları günleri anlatırken..

İlk zamanlarda bazı zorluklarla karşılaşsalar da hedeflerine ulaşmak için bu onlara hiç engel olmamış. Ancak okuldaki bilgilerin ne denli yetersiz olduğunu da pratik hayatta farketmişler.

‘‘Okulda her şey teorikti. Matbaa açısından bilgimiz yoktu. Tasarımı yapıyorduk, müşteri beğeniyordu, ama filminin nasıl alındığını bilmiyorduk. Tezlerimizle aldığımız başarılara, birincilik ve ikincilikle mezuniyet eklenmiş olsa bile, okulun yetersiz kaldığı yönleri tamamlamak bir yılımıza mal oldu. Okulda müşteri ilişkileri, matbaa işlemleri mutlaka öğretilmeli. Bu konuda yapılan staj bile yeterli değil’’ diyor Dilek Kılıç.

İlk profesyonel işlerini bir prodüksiyon firmasından almışlar. Üçüncü Çevre Şurası için broşürler hazırlamışlar. Birtakım yanlışlıklar olmuş, ama işi kotarmayı başarmışlar. İlk kez para kazanmanın heyecanını yaşamışlar.

‘‘İlk kazancımız çok önemliydi. l996'da ilk işimizden 300 milyon lira kazandık ve hemen bir büro açtık. Dilek'in annesi evine döndü. Hocalarımız da bizi destekliyordu. Hasip hoca, ‘Denize girmeden yüzme öğrenilmez’ demişti. Madem bu işi yapacağız o zaman riskleri de göze alacağız, dedik. Birbirimize de çok güveniyorduk. Ortaklıklar arkadaşlıkları bozar, diyorlar ama, böyle olmadığını kanıtlayacağız’’ diyor Çelik.

İlk büroları bir dersanenin odası olduğu için, sessiz ve sakin bir çalışma ortamları olamamış. Üç ay sonunda yine bir riske girmeleri gerektiğini düşünerek, Halk Bankası Necatibey Şubesi’nde bulmuşlar kendilerini...

BANKA KREDİSİ

‘‘Başından beri büyümek için uğraşıyorduk. İkimiz ayrı ayrı genç girişimci kredisi aldık. 2 milyarımız oldu, şimdiki büromuzu kurduk. Çünkü artık okuldayken aldığımız bilgisayarların kapasitesi yetmiyordu. Kredinin yüzde 70'i tesis kredisiydi. Bu kredi bizi korkutuyordu, ama amacımıza ulaşmak için gelişmemiz gerekiyordu. Evleri ipotek ettirdik. Ailelerimiz de bize destekti, ama onlardan bir şey istememeyi hedefledik. İlk büro para kazandığımız güne kadar kurulamadı. Faks, iki bilgisayar, tarayıcı ve hard diski kredi ile aldık. Her ay 125 milyon lira krediyi ödüyoruz. Nasıl yaparız diye düşündük, ama oldu işte. Bizim için artık geri dönüş de yok’’ diyor Kılıç.

İki yıldan beri Rotis Grafik Reklam Ajansı’nın sahibi iki kadın olarak piyasada yer alıyorlar. ‘‘Biz iz bırakmak istiyoruz’’ iddiasıyla amblemlerini parmak izinden, ismini de bir yazı karakterinden seçmişler. Bu işin Ankara'da da çok iyi yapılabileceğini kanıtlamak için uğraşıyorlar. Kredi borcunu ödeyip, giderlerini karşılayıp cep harçlıklarını çıkarıyorlar, ama gece gündüz çalışıyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!