Güncelleme Tarihi:
Derin Mermerci’yi nasıl bilirsiniz?
Medyanın sosyetik güzel kategorisinin en göz alıcı kadını olarak mı? Yoksa ulaşılması zor bir prenses olarak mı? Yoksa hiçbiri mi?
Hakkında çok konuşulan ama şimdiye kadar kendisi hakkında konuşmayan Derin Mermerci’ye esas Derin’i sordum!
Not: Sohbet sırasında yanımızda Kaan Urgancıoğlu da vardı. Sık sık o da girdi sohbet arasına, fazlasıyla bölündük, dağıldık bu sebebten.
Etrafta bir ‘Derin efekti’ var! Tarzın konuşuluyor, özel hayatın dillerde. Esas Derin nasıl biri?
- Hayatı doğal akışında yaşayan, Allah’a her gün şükreden, pozitif ve sahici biri. Beğenilmek, takip edilmek elbette güzel.
Hayatının akışını sürükleyen bir cümle/felsefe var mı?
- Varsayımda bulunmaktan uzak durmaya ve hiçbir şeyi kişisel almamaya özen gösteriyorum. Ayrıca, hiçbir şeyin dışardan göründüğü kadar iyi yahut kötü olabileceğine inanmadığım için hayatı geldiği gibi kabul etmekte zorlanmıyorum.
Mesela?
- Mesela başıma sıkça gelen bir şey: “Şu kişi senin arkandan konuşuyor” diyorlar. Hiç bozulmuyor, tam aksine o kişiye saygı duyuyorum! Çünkü beni tanımadığı halde yorum yapıp bana vakit harcıyor!
Bu yorum çok egolu değil mi?
- Hayır, benim değil, tam aksine onların oluşturduğu ego bu! Bilakis, egomu kontrol altında tutmaya çalışıyorum. Bu konuda da ailem kadar sevdiğim, güvendiğim Tolga Egemen’le çok dertleşiriz. Farkındalık sahibi her insan gibi en büyük idealim, hayatımın hiçbir döneminde egomun beni yönlendirmesine izin vermemek.
KENDİMİ ÖNEMSEMİYORUM!
Derin Mermerci’nin de depresyonları oluyor mu?
- Dibe vuran biri değilim. Zorlandığım anlardaysa bana yol gösteren, bir Kur’an suresi var, İnşirah suresi. Onu okurum. Orada özetle şöyle denir: “İyiyi kabul edip zoru verince isyan etme! Çünkü her zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var. Sana kaldıramayacağın bir yük vermem.”
Başka bildiğin dua var mı?
- Var, mesela Ayet-el Kürsi. Ayrıca İhlas, Nas, Felak... Her zor anımda Allah’a ve meleklerime sığınırım...
Şu an hayatının hangi dönemini yaşıyorsun?
ALYANS DEĞİLDİ
Parmağındaki yüzüğü gazetecilere göstermen çok konuşulmuştu. Neden ihtiyaç duydun o harekete? Yoksa alyans kadınlar için hâlâ güç simgesi mi?
- O fotoğraftaki yüzük, bir alyans değil. Annemin bana verdiği aile yadigarı bir yüzük. O gece Ayten Danışman ve Tolga Sezgin’le W Otel’den başka bir mekana geçmek üzereydik. Ayten bizden beş dakika önce çıkmıştı. Tolga’yla bir anda gazetecilerin flaşlarıyla karşılaştık. O sırada Ayten’i gördüm ve arabanın camını açıp “Ayten hadi gelsene” diye elimle işaret ettim. Yakalanan fotoğraf, o anın karesidir. Ama medya ne görmek istiyorsa onu gördü. Ayrıca alyans asla bir güç simgesi değil. Olsa olsa sadakat ve sevgi gösterisi benim için...
Kaan’ın söylediklerine katılıyorum
Sevgilin Kaan Urgancıoğlu’nun bir röportajında söylediği şu cümlelere katılıyor musun: “Kendi yaptığım bir tasarımı yaşamaktansa hayatın tasarımını yaşamak çok daha büyülü. Kendi tasarımlarımızı yaşarken, bu tasarımın olup olmadığını devamlı kontrol etmekten hayatın içinde parlayan şeyleri kaçırıyoruz.”
- Evet katılıyorum çünkü ömür denen bu süreçte önümüze sayısız fırsat çıkıyor. Bu fırsatları nasıl değerlendirdiğimiz çok önemli. Sonuçta tesadüf diye bir şey yok. Her şey birbirine bağlı. Arkadaşlık, sevgili ilişkileri, her şey...