Güncelleme Tarihi:
Karşımızdaki bu ucuz ve utanmaz komedinin elle tutulur bir senaryosu yok. İşeyen geyikle başlayan film gaz çıkarmalar, kusmalar, belaltı esprilerle devam ediyor. Evet, kimi zaman sinirden de olsa güldüren ama bir o kadar da ruhsuz, amaçsız ve üzerinde çalışılmamış, tembel, zorlama bir film ‘Büyükler 2’. Sonbahara girerken hasret kaldığımız kaliteli filmlere olan özlemimizi daha da artırıyor.
Adam Sandler’ı izlerim, severim ama bu kez fena halde hayal kırıklığına uğradım.
Arka bahçesinde, ‘Saturday Night Live’den arkadaşlarıyla çektiği bu kaba saba filmlerle izleyicisini bu kadar hafife almaya, dalga geçmeye hakkı olmadığını düşünüyorum.
İlk film ‘Büyükler’, 2010 yılında çekilmiş ve 271 milyon dolar gibi hatırı sayılır bir gişe başarısı elde etmişti.
Adam Sandler ve dostlarının kısa yoldan paraya ihtiyacı olmuş sanırım.
Yemediler, içmediler, olmayan bir senaryoyu ucuz esprilerle toparlayıp üç yıl bile geçmeden önümüze koydular.
AÇILIŞTAKİ TAM BİR GEYİK MUHABBETİ
Filmin en eğlenceli bölümlerinden biri olan açılış sahnesi tam bir geyik muhabbeti.
Lenny ve ailesi taşındıkları kasabada evin en küçüğünün gece kapıyı açık bırakması sonucu başuçlarında bir geyikle uyanıyorlar.
Ormandan gelip eve misafir olan geyik, bol çığlıklı ve kahkaha dolu bir açılış sağlıyor ‘Büyükler 2’ için.
İzleyiciyse “Tamam, işte tam eğlenmelik bir film” diye geçiriyor o sırada içinden.
Ama hazır olun, bu kahkahalar bir süre sonra sinirden gülmelere bırakacak kendini.
Evet, filme gülmeye devam edeceksiniz belki, ama dediğim gibi sinirden.
Lenny (Adam Sandler) ve Roxanne (Salma Hayek) çocuklarıyla birlikte taşındıkları evde sakin bir hayata kavuşmayı planlıyor.
Ama o sakin hayatı yaşamak için bazı eski dostlardan uzak olmaları lazım, ki olamıyorlar.
Her hareketleri olaylara gebe tüm eski arkadaşlar burada bir arada toplanmış; Eric (Kevin James), Kurt (Chris Rock) ve Marcus (David Spade) aileleriyle birlikte Lenny ile aynı kasabadalar.
Marcus’un varlığından yeni haberdar olduğu isyankâr ve serseri oğlu yanına geliyor ve pek çok olaya neden oluyor.
Okulların son günü, büyükler için unutulmayacak kötü sürprizlerle şekillenmeye gebe.
Karşımızda içinde bolca bel altı espri, geğirme, gaz çıkarma, göğüs ve popo üzerine ucuz kahkahalar, kusma ve işeme barındıran bir ‘biz yaptık, oldu’ komedisi var. İşeyen geyikle başlayıp, çikolatalı dondurmanın büyüğünü yapan bir adamın dışkısı gibi gösterilmesine kadar uzanıyor bu komedi.
Biz acayip adamlarız, ne yapsak gülerler gibi kötü bir mantıkla yola çıkılan bu filmin de, her şeyde olduğu gibi, alıcısı olacaktır mutlaka.
Hatta bana, “Biz gittik, ne de çok güldük, eğlendik” diyenler de çıkacaktır.
Bu nedenle, ‘Büyükler 2’yi yaz modundan çıkmaya hazırlandığımız şu sıralarda bir geçiş dönemi filmi olarak değerlendirip, saçma, ucuz esprilere gülmeye ihtiyacı olanları tutmak, alıkoymak istemem.
Ama izleyiciyi enayi yerine koyan filmlerden hoşlanmadığımı ve bu filmi Adam Sandler gibi bir komedyene ve o ekibe pek yakıştıramadığımı da özellikle belirtmek isterim.
Not: ‘Büyükler 2’, Amerika’da açılış haftasında müthiş bilimkurgu aksiyon ‘Elysium’u gişede solladı. Uzun lafın kısası; galiba boşuna konuşuyoruz!