Zihinsel engelli dört Türk kayakçı olimpiyatlarda

Güncelleme Tarihi:

Zihinsel engelli dört Türk kayakçı olimpiyatlarda
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 13, 2005 00:00

Dördü de zihinsel engelli. Hayatları kayaktan önce ve kayaktan sonra diye ikiye ayrılıyor. SoÄŸuk ve kaygan beyazlıkların üzerinde ayakta durmayı becerebildikleri için gündelik hayatta yere daha saÄŸlam basıyorlar. Türkiye’deki yarışmalarda kendilerini gösterdiler ve sayelerinde Türkiye Zihinsel Engelliler Milli Takımı kuruldu. Åžimdi de bizi temsil etmeye hazırlanıyorlar.Türkiye, onlarla birlikte tarihinde ilk kez Zihinsel Engelliler Kış Olimpiyatları’na katılacak. 26 Åžubat-6 Mart tarihleri arasında Japonya’nın Nagano kentinde düzenlenecek olimpiyatlarda 86 ülkeden bin 900 sporcu yarışacak. Bugünlerde Erciyes’te son antrenmanlarını yapıyorlar. Erciyes’teki kampı ziyaret edip, dört gencin heyecanlarına, azimlerine, güçlerine ve baÅŸarılarına tanık olduk.Türkiye, kış olimpiyatlarında ilk kez onlarla temsil edilecekÄ°smail Kuruçay, Ali Tunçbilek, TuÄŸba Tekin, Ä°smail Topal.... Dördü de zihinsel engelli. Kiminin IQ’su 60, kiminin ki 70. Dördü de kayak yapıyor. Hayatları kayaktan önce ve kayaktan sonra diye ikiye ayrılıyor. Spor onları ehlileÅŸtirmiÅŸ. GeçmiÅŸte hırçın, asosyal, agresif olan çocuklar ÅŸimdi herkesle anlaşıyorlar. DaÄŸ başında, soÄŸuk ve kaygan beyazlıkların üzerinde ayakta durmayı becerebildikleri için gündelik hayatta yere daha saÄŸlam basıyorlar. Yarışmalarda dereceye girdiklerinde var olduklarını hissediyorlar. Ä°smail Kuruçay, Çorum’da 700 metrelik bir tepede okul müdürü ile birlikte kayak yapmayı öğrendi. Ali Tunçbilek ve TuÄŸba Tekin’i beden eÄŸitimi öğretmenleri keÅŸfetti. Davraz Dağı kar tuttuÄŸu günlerde birlikte antrenman yaptılar. En ÅŸanslıları Ä°smail Topal. O, Uludağ’da kayıyor. Kar yaÄŸsın diye dua etmesine gerek kalmıyor. Ãœstelik bir kayak antrenörü bile var.Onlar Türkiye içindeki yarışmalarda kendilerini gösterdiler ve sayelerinde Türkiye Zihinsel Engelliler Milli Takımı kuruldu. Hatta ÅŸimdi uluslararası alanda Türkiye’yi temsil etmeye bile hazırlanıyorlar. Türkiye, onlarla birlikte tarihinde ilk kez Zihinsel Engelliler Kış Olimpiyatları’na katılacak. 26 Åžubat-6 Mart tarihleri arasında Japonya’nın Nagano kentinde düzenlenecek olimpiyat- larda 86 ülkeden 1900 sporcu yarışacak. Bizim sporcuların Japonya’ya gitmesine Procter&Gamble sponsor oldu. Åžu sıralar Erciyes’te son antrenmanlarını yapıyorlar. Erciyes’teki kampı ziyaret edip, dört gencin heyecanlarına, azimlerine, güçlerine ve baÅŸarılarına ÅŸahit olduk.TUÄžBA TEKÄ°N (14, Isparta)Sen benim madalyamı garanti bilİçine kapanık bir genç kız TuÄŸba... Bana alışması, sorularıma tek kelimelik de olsa cevaplar vermesi saatlerimizi aldı. MeÄŸer bu iyi günleriymiÅŸ. Hocalarının dediÄŸine göre kayak yapmaya baÅŸlamadan önce saldırgan ve sinirliymiÅŸ.TuÄŸba da Ali gibi Isparta Ä°lköğretim ve Ä°ÅŸ Okulu’nda okuyor. Sekizinci sınıfa gidiyor. Üç yıldır kayak yapıyor. Ama çocukluÄŸundan beri kaymaya meraklı. ‘İlkokula giderken her kar yaÄŸdığında arkadaÅŸlarımla kızak yapardım. Mahallenin yokuÅŸlarında altımıza torbalar alıp, kayardık.’İlkokula mahalledeki okullarında baÅŸlamış TuÄŸba. Ä°kinci sınıfta okumayı sökemeyince hocaları IQ testi yaptırmış. Sonuç 60 çıkmış. Bunun üzerine kaydı zihinsel engelliler okuluna verilmiÅŸ. Ve o da beden eÄŸitimi öğretmeni sayesinde üç yıl önce kaymaya baÅŸlamış. ‘Kayak yaptıktan sonra hayatım deÄŸiÅŸti. Davraz’a çıkınca dünyalar benim oluyor. Kar yaÄŸmadığı günler, geceleri yatmadan önce kar yaÄŸsın diye dua ediyorum. Erciyes’e ya da Bursa’ya kampa gidiyoruz. Döndükten sonra bir hafta aÄŸlıyorum.’Annesi NeÅŸe Hanım ve babası Mehmet Bey’in kızlarının baÅŸarılarından bahsederken gözleri doluyor. TuÄŸba daha önce Bursa ve Erciyes’te düzenlenen yarışmalarda birinci, Avusturya’da düzenlenen yarışmada ise ikinci olmuÅŸ.Yabancı müzik koyup dans etmeyi, erkek çocuklarıyla futbol oynamayı çok seviyor. Bir Ä°stanbul Masalı’nı izliyor. Odasında iki tane ÅŸarkıcının resmi var. Biri Tarkan, diÄŸeri Ä°smail YK.TuÄŸba, büyüyünce kayak antrenörü olmayı her ÅŸeyden çok istiyor. ‘Çok kayak yaptığım zaman bacaklarım çok aÄŸrıyor ama önemli deÄŸil’ diyor. Japonya’dan madalya ile dönmekte iddialı. ‘Benim dışımda hepsi erkek. O yüzden diÄŸer çocukları kendime rakip görmüyorum. Sen benim madalyamı garanti bil.’ALÄ° TUNÇBÄ°LEK (17, Isparta)Karların üzerinde düşmeden durabildiÄŸim gün, hayatımın en mutlu günüydüHareketli, kıpır kıpır... Koltukta otururken bile yerinde duramıyor. Isparta’da zihinsel engelli çocukların eÄŸitim gördüğü Isparta Ä°lköğretim ve Ä°ÅŸ Okulu’nda lise ikiye gidiyor. Elektrik bölümünü seçmiÅŸ. Haftada bir gün okula gidiyor, dört gün belediyede elektrikçi olarak çalışıp, uygulamayı öğreniyor. Öğreniyor demek biraz yanlış oldu aslında. Ali’nin öğreneceÄŸi pek bir ÅŸey kalmamış artık. Kısa zamanda en aranan elektrikçi olmuÅŸ. Haftada 20 milyon lira kazanıyor. Ä°kinci sınıfa kadar okumayı sökemeyince öğretmenleri zihinsel engelliler okuluna gitmesini uygun bulmuÅŸ. IQ’su 70. ‘Dilim dönmüyordu benim. Bir de geniz eti problemim vardı. O yüzden kolay okuyamadım. Artık geniz etim de alındı, dilim de dönüyor’ diyor.Ali, üç seneden beri kayak yapıyor. Okulun beden eÄŸitim öğretmeni Sanem AryindoÄŸan onu kayak takımına seçtiÄŸi gün hayatı deÄŸiÅŸmiÅŸ. Karların üzerinde düşmeden durabildiÄŸi gün için ‘O gün hayatımın en mutlu günüydü’ diyor. Ali’ye kalsa 7 gün 24 saat kayak yapar ama Davraz Dağı yılda iki bilemedin üç ay kar tutuyor. ‘DaÄŸ başındayken dünyalar benim oluyor. Ne soÄŸuk ne yorgunluk hiçbir ÅŸey umurumda olmuyor, sadece kaymak istiyorum. Kayarken çok heyecanlanıyorum. UçuyormuÅŸum gibi hissediyorum. DaÄŸda çok kaldığım günler çok hasta oluyorum ama olsun! Kayak yaptıktan sonra hasta olmak bile güzel. Üç-beÅŸ sene sonra daha iyi kayacağım. Tek ayak üstünde inebileceÄŸim inÅŸallah.’JAPONYA’DA ÅžOV YAPACAÄžIMAli, büyüdüğünde elektrikçi olmak istiyor. Öyle büyük idealleri yok. Åžimdi en büyük hayali bir bilgisayar almak.Anne AyÅŸe Tunçbilek ev kadını... Ali Japonya’ya gidince ne hissediyorsunuz diyorum. ‘Çok iyi hissediyorum’ diyor. Hemen arkasından günlerdir merak ettiÄŸi soruyu soruyor: ‘Kaç saat sürüyor Japonya buradan. Benim oÄŸlan onların yemeklerini yer mi?’Baba Zeki Tunçbilek, elektrikçi, belediyede çalışıyor. OÄŸluyla gurur duyuyor. ‘Memurun, kaymakamın, savcının oÄŸlu gidemiyor Japonya’ya. Ben işçiyim benim oÄŸlum gittiÄŸi için gurur duyuyorum’diyor.Ali, televizyonda en çok yabancı filmleri izliyorlar. Karete ve polisiye filmleri... Hayran olduÄŸu ve dinlediÄŸi bir ÅŸarkıcı var. O da Ä°smail YK. Japonya’ya gideceÄŸine arkadaÅŸları inanmamışlar. Bazen kendi de inanamıyor. Japonya hakkında hiçbir ÅŸey bilmiyor. Hocaları fotoÄŸraflarını göstermiÅŸ, o kadar. ‘Galiba oradaki bütün insanlar çekik’ diyor.GeçtiÄŸimiz yıllarda düzenlenen yarışmalarda Kayseri’de ve Bursa’da birinci olan Ali kendine çok güveniyor. ‘Favori aday benim. Japonya’da ÅŸov yapacağım. Yüzde yüz derece almam lazım. Annemin, babamın, hocalarımın yüzünü kara çıkarmayacağım.’Ali ÅŸartlar uygun olursa hayatının sonuna kadar kayak yapmak istiyor. Kendi kayak takımını toplayıp, istediÄŸi zaman Davraz Dağı’na gidip saatlerce kaydığı günlerin hayalini kuruyor. ‘İşte o zaman kimse beni kolay kolay daÄŸdan indiremez’ diyor. Ä°SMAÄ°L KURUÇAY (22, Çorum)Kayak yapmayı önce hocası keÅŸfetti, sonra Ä°smail’e öğrettiDört çocuk içinde fiziksel engeli de olan tek genç o. Kulakları duymuyor. Ama dudak okuduÄŸu için benim sorularımı kolayca anladı. Yine de önce uzun süre cevap vermek istemedi. Çünkü Ä°smail duymadığı için konuÅŸması da gerilemiÅŸ. Ben onun cevaplarını anlayamam diye konuÅŸmak istemedi. Sonra ısrar edince sohbet etmeyi kabul etti. Hatta söylediklerini anladığımı hissedince daha çok konuÅŸtu.Ä°smail, Çorum’da zihinsel engellilere eÄŸitim veren Anadolu Meslek EÄŸitim Lisesi son sınıfta okuyor. Ä°ÅŸitme problemi yüzünden çok zor öğreniyor. O yüzden 22 yaşında olmasına raÄŸmen liseyi bitirememiÅŸ. Uygulamalı eÄŸitim için bir marangozhanede çalışıyor. Haftalığı 25 milyon lira.Ä°smail’in kaymaya baÅŸlama hikayesi çok ilginç. Ne olduysa Anadolu Meslek Lisesi’nin Müdürü ErdoÄŸan Kavukçu (48) sayesinde olmuÅŸ. Buradan sonra Ä°smail susuyor, ErdoÄŸan Bey anlatıyor: ‘Efendim bizim Çorum’da 700 metre yüksekliÄŸinde bir tepe var, ismi Çatak. Yılın iki ayı o tepeyi kar kaplar. Biz de uzaktan bakar dururuz. Tepenin başında Spor Ä°l Müdürlüğü’nün binası var. SoruÅŸturmalarım sonunda o binada bir de kayak takımı olduÄŸunu öğrendim. Gerekli izinleri aldım, tepeye gittim. Allah sizi inandırsın kayakları takmayı öğrenmem iki ayımı aldı.’Aynı zamanda Fransızca öğretmeni olan ErdoÄŸan Kavukçu, Amerika’yı yeniden keÅŸfeder gibi kayak yapmayı resmen keÅŸfetmiÅŸ. Birkaç ay sonra okulun kayak takımı olmasına karar vermiÅŸ. Ä°smail’in de aralarında bulunduÄŸu dört öğrenci seçmiÅŸ. ‘Çatak Tepesi’nde bir kar tesisi olmadığı için, çocuklarla birlikte yürüyerek çıkıyorduk, kayarak iniyorduk. Bazı gün sabahın altısından akÅŸam hava kararıncaya kadar kayıyorduk. Kayak yaparken nasıl yürünür, nasıl dönülür hep birlikte öğrendik. Kayak terimlerinde neyin ne olduÄŸunu anlamak biraz zor oldu. Bize gelen yazışmalarda slolom falan yazıyordu. Onun kıvrılarak, kapı geçerek kaymak olduÄŸunu öğrenene kadar göbeÄŸim çatladı. Türk sporuna bir katkımız olabiliyorsa ne mutlu bana.’Peki neden diÄŸer üç gençten biri deÄŸil de Ä°smail Japonya’ya gidiyor. ErdoÄŸan hoca cevaplıyor: ‘İsmail çok yetenekli ve asla korkak deÄŸil. DiÄŸer çocuklar kendilerini biraz sakınıyorlardı. Teknikleri çabuk öğrendi. Zaten 2002’de Türkiye genelinde yapılan yarışmada dereceye girdi.’Kayak yapmaya baÅŸladıktan sonra Ä°smail’in konuÅŸma probleminde de düzelmeler olmuÅŸ. Kendine olan güveni yerine gelmiÅŸ. ErdoÄŸan Hoca bir gün Çatak Tepesi’ne kamera götürmüş. Antrenman bittikten sonra, kamerayı çıkarmış ve Ä°smail’e ‘konuş’ demiÅŸ. ‘Zorla konuÅŸturdum. Sonra kendini izlettim. Hatalarını gördü. Artık daha anlaşılır konuÅŸuyor.’İSMAÄ°L TOPAL (16, Bursa)Kayarken özgür olduÄŸumu hissediyorumYüzü hep gülüyor. SorduÄŸum sorulara ‘Sana ne, üzerime gelme her ÅŸeyi kafadan atarım’ cevabını verirken bile sevimli... IQ’su 70. Ä°smail Topal altı yıldır kayak yapıyor. Bursa’da zihinsel engelli çocuklara eÄŸitim veren Nilüfer Meslek EÄŸitim Merkezi’nde lise ikiye gidiyor. ‘Okulunu seviyor musun?’ sorusuna cevabı hayli komik: ‘Eh iÅŸte, idare ediyorum. Bizim okulun delisi çok ama ben artık alıştım.’Okulun yanı sıra uygulamayı da öğrenmek için fabrikada işçilik yapıyor. Hayatta iki büyük eÄŸlencesi var. Birincisi tabii ki kayak, ikincisi basketbol. ‘Basketbol oynarken de, kayak kayarken de çok rahatlıyorum. Bir tek o zamanlar özgür olduÄŸumu hissediyorum.’İsmail, boÅŸ zamanlarında müzik dinleyip, film izliyor. Film tercihi yabancılardan yana. SevdiÄŸi müzisyenler ise Cengiz KurtoÄŸlu ve Ferdi Tayfur... Annesi Türk-İş’te hizmetli olarak çalışıyor, babası iÅŸsiz.Bursa’da birlikte çalıştığı ve ekibi Japonya’ya götürecek olan kayak antrenörü Gökay Azak, Ä°smail için ÅŸunları söylüyor: ‘İsmail tam bir bebek. Çok çabuk küser. Kalbini geri kazanmak için ne diller dökerim. Ama kayak söz konusu olduÄŸunda çok disiplinli, çok baÅŸarılı.’Japonya’yı çok merak ediyor Ä°smail. Ä°nternetten gidecekleri ÅŸehir hakkında araÅŸtırmalar yapmış. Resimlerine bakmış. ‘Amma da büyükmüş Japonya. Haritasına baktım ama pek bir ÅŸey anlamadım. Artık gidince anlarım.’150 ÖĞRENCÄ° ARASINDAN SEÇİLDÄ°LERIsparta Ä°lköğretim ve Ä°ÅŸ Okulu’nun beden eÄŸitimi öğretmeni Sanem AryindoÄŸan, kayak yapacak öğrencileri seçerken fiziksel bir engelleri olmamasına dikkat etmiÅŸ. Down sendromlu çocukların kayak sporunda çok iyi olmadıklarını söylüyor. Ali ile TuÄŸba’yı yaklaşık 150 öğrenci arasından seçmiÅŸ. ‘Onları motive etmek normal bir çocuÄŸu motive etmekten çok daha zor. Dikkat süreleri çok kısa, çok çabuk sıkılıyorlar. Kayak antrenmanımız monoton bir antrenman olamıyor, sıkılınca kar topu falan oynuyoruz. Çok kolay kırılıyorlar, çok dikkatli davranıyorum. Birbirleriyle mukayese etmemeye çalışıyorum. Ama onları çalıştırdığım için çok mutluyum.’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!