Güncelleme Tarihi:
“Çok Güzel Hareketler Bunlar”daki sunum farklı bir tecrübeydi. Bu kez tamamen yalnız başınızasınız.
- Evet... Ama “Çok Güzel Hareketler Bunlar”da edindiğim interaktif sunuculuk çok işime yaradı. Bir de bilgi yarışmasına mizah katmak güzel oldu.
Teklif geldiğinde “Acaba yapabilir miyim?” diye endişelenmediniz mi hiç?
- Başta tereddütlerim vardı tabii... Sonuçta altı yıldır “Çok Güzel Hareketler Bunlar”dayım ve orada grup işi yapıyoruz. Burada ise bireysel yolculuk durumu var. BKM dışında bir iş yapmanın riski de beni ayrıca tedirgin etti.
Nasıl attınız o tedirginliği üzerinizden?
- Çekimlerde o kadar eğlendim ki, “Tamam, ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ havasında oldu” dedim. Eser olarak bu programa kendi kimliğimi koymam gerekiyordu. Bunu başardığımı hissettim.
HER BÖLÜM DÜŞECEĞİM
Yarışmada ne tarz sorular soracaksınız?
- Her alandan soru olacak. Kitaplar, sinema filmleri, yönetmenler, şarkı sözleri... ışin komik yanı, soruya doğru yanıt veremeyenin altındaki kapak açılıyor ve bilgi yarışmalarındaki o alışılmış ciddi duruş bir anda bozuluyor. Yakışıklı adamlar, cool gençler; son anda çaresiz bir bakış atıyorlar. Bizim memlekette düşene gülünmez denir ama her düşene de gülünür ya, onun avantajını kullanıyoruz.
Sunucu değil de yarışmacı olsaydınız, siz düşer miydiniz? Genel kültürünüze güveniyor musunuz?
- Maalesef soruya yanlış yanıt vermeme gerek yok, her programı düşerek kapatacağım zaten.
“Eyvah Düşüyorum”da 10 yarışmacı var. Her soruda bir kişi mi düşecek, konsept nasıl?
- Bir ana yarışmacımız var. O geliyor, 10 kişiden birini seçiyor. Sonra bir ana yarışmacıya, bir seçtiği kişiye soru soruyorum ve bildikleri sürece devam ediyor. 10’uncu soruya kadar bir düello oluyor yani ve 11’incide biri gidiyor mutlaka.
Büyük ödülü kazanmak için ne yapmaları gerek peki yarışmacıların?
- 10 kişiyi de düşürebilen, 500 bin TL kazanıyor.
Haftanın kaç günü ekranda olacaksınız?
- İki...
BU TAMAMEN BENİM PROGRAMIM OLACAK
Yarışmalarda, sunucunun yardım etme klişesine alıştık artık. Siz de ufak tefek tüyolar verecek misiniz?
- Formatta olmamasına rağmen ben de yarışmacının devam etmesi için elimden geleni yapıyorum çünkü “büyük ödüle ulaşmak çok zor” klişesine girmek istemiyorum. O ödüle ulaşmaları için yardımcı oluyorum.
Format dediniz de... “Eyvah Düşüyorum” yabancı formatlı bir yarışma. Diğer ülkelerde yayınlananları izlediniz mi? Ne dersiniz, sizin sunduklarınız onlardan daha komik olur mu?
- Normalde çok iddialı bir adam değilim ama bu kez kendime güveniyorum. Mesele kimliğini oturtmak... Çünkü bu iş sunucuların performansıyla çok ilgili. Eğer kendi kimliğini ortaya koyabilirsen, iş bütünüyle senin oluyor. Buna en güzel örnek “Çarkıfelek”... Biz yıllarca “Çarkıfelek”i değil Mehmet Ali Erbil’i izledik. Çünkü program onun şovuna dönüşmüştü. şimdi ben de insanlarda evimde konuklarmış hissi yaratmak istiyorum.
Bu Eser’in programı olacak o zaman?
- Evet... Kendi kişiliğini ortaya koymak önemli.
BKM MUTFAK İMKANSIZI BAŞARDI
Bu yarışmanın dışında bir de sit-com projeniz olduğunu duydum, doğru mu?
- Doğru, öyle bir şey düşünüyoruz. Yarışmada sadece sunuculuk yapıyorum ve onun dışındaki özelliklerim paslansın istemiyorum. Yazarlık, kamera arkası, yazar ekibinin başında yer almak, “Çok Güzel Hareketler Bunlar”ın kaptanı olmak beni çok mutlu eden işler...
Bu arada “Çok Güzel Hareketler Bunlar” bitti mi?
- Bitmedi ama onu artık sadece özel günlerde yapmak gibi bir niyetimiz var. Mesela yılbaşında oldu. Belki bir sonrakini Sevgililer Günü’nde, ondan sonra da 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde yaparız.
Neden sadece özel günlerde?
- Bunun en önemli nedeni, her hafta yapıldığında işin kalitesinin düşmesi... Kalite ister istemez düşüyor, çünkü haftada bir tiyatro oyunu çıkarmak imkansız. Ve biz galiba o imkansızı başardık. BKM Mutfak ekibi televizyona taşınmadan önce yılda beş skeç yazıp oynuyordu. Televizyona geçince sayı haftada yediye çıktı. 89 bölüm çok iyi gitti ama son 15 bölümde artık yorulduğumuzu ve kalitenin düştüğünü fark ettik.
Bir de ekipten ayrılanlar oldu. Kalitenin düşmesinin bununla da ilgisi var mıdır?
- Onun kaliteyle alakası yok. Dört sene boyunca ekranda olduğu için oyunculuk anlamında kendini geliştiremediğini hisseden arkadaşlar başka işler yapmak istedi. O yüzden eksildik. Ama bizim işin temeli yazarlık. Yazar kadrosu iyiyse, iyi üretebiliyorsa, oyuncu sıkıntısı çekilmez.
İNSANLAR BENİ GÖRÜNCE GÜLÜMSÜYOR
Twitter’da bir takipçisiniz, “Eser abi, bana bir espri yapar mısın?” yazmış. Bu durumla çok sık karşılaşıyor musunuz?
- Mizahla uğraşmanın sonucu bu... şikayetçi değilim. ınsanlar beni yolda gördükleri zaman Boğaç taklidi yapıyor ya da skeçlerimden replikler söylüyor. Sokakta çok fazla gülümseyen insan göremezsiniz ama beni görünce gülümsüyorlar. Bu etkiyi yaratmak da beni çok mutlu ediyor.
ÇİRKİNLİĞE ÇİRKİNLİKLE KARŞILIK VERMEYİZ BİZ
Ersin Korkut ile Gülfer Sarıgül arasında yaşananlarla ilgili ne düşündüğünüzü sorsam?
- Konu gereksiz yere büyüdü. Ersin, çok tatlıdır, şekerdir. Ve ortada Ersin, açısından olumlu bir tablo var. Karşı taraf çok sert konuşmasına rağmen o hep olgunlukla karşıladı. BKM ve Ersin’e yakışır bir cevap verdi. “Demek ki mizah anlayışı buymuş” dedi. Bizde çirkinliğe çirkinlikle karşılık verilmez.
ZEYNEP’LE AYRILMADIK
Farah Zeynep Abdullah’la yollarınızı ayırdığınız iddia ediliyordu ama röportaja birlikte geldiğinize göre her şey yolunda...
- O haberler nasıl çıktı ben de anlamdım. Her şey çok güzel devam ediyor. Bir kere ekip arkadaşlarıyla eğlenmeye gitmişlerdi, sanırım ben yanında yokum diye öyle yazdılar.