Güncelleme Tarihi:
ZEYNEP ÖZAL İRAN'DA-FOTO GALERİ
Özal Investment Group adı altında İran’da toplamda 400 milyon doları bulacak inşaat işine girişen Özal, yıllar süren suskunluktan sonra dev yatırımını, siyasi arenaya dair görüşlerini ve özel hayatını Kelebek’e anlattı.
İran’da çok büyük işlere kalkıştınız, bu yüzden bir süredir orada yaşıyorsunuz...
- Evet, ben işim gereği Tahran’dayım ve açıkçası hiç çarşaflı kadın görmedim. Sanılanın aksine o kadar kapalı giyinen kadınların sayısı çok az. Ayrıca çok bakımlılar, çok şık giyiniyorlar, her alanda çalışıyorlar, çok faal durumdalar. Devlet kademelerinde de varlar, otomobil de kullanıyorlar, bizden daha modern yaşadıklarını bile söyleyebilirim.
Neden iş yapmak için İran’ı seçtiniz?
- İran-Türkiye ilişkileri son dönemlerde çok güzel. Başbakanımız bana göre çok iyi köprüler kurdu. Müteahhitlerimiz de yavaş yavaş oraya yöneldi. Daha önceleri İran’a günde iki küçük uçak giderdi, şimdi büyük uçaklar var ve uçuşlar çok daha sık. Dışarıdan farklı görüyorsunuz ama içine girince öyle değil. Ben de başta İran’a gitmeye çekindim, ama gidince anladım ki düşündüğünüzden çok farklılar. Bizi de çok seviyorlar. Hiç yabancılık hissetmiyorsunuz.
PROJELERİN BÜTÇESİ 400 MİLYON DOLAR
Beşir Yayla ile ortaksınız sanırım, öyle değil mi?
- Beşir Yayla 30 yıllık aile dostumuz. Kendisi Selçuk İnşaat’ın sahibi. İran’a gitti, sonrasında bana “Ortak olur muyuz?” teklifinde bulundu. O inşaatı çok iyi biliyor, bense yurtdışını… Dolayısıyla güçbirliği yaptık ve şirketi kurduk. Şu an 32 katlı bir alışveriş merkezi inşa ediyoruz, bir yandan da yeni projeler üretiyoruz.
Bütçeleri ne bu projelerin?
- Şu ana kadar yaptığımız iş için ortalama 56 milyon dolar. Bundan sonra yapılacak iki ayrı projeyi de dahil edersek toplamda 400 milyon doları bulacak. Orada sadece bir tane Carrefour var, alışveriş merkezi yok, özellikle restoranlara çok ihtiyaç duyuluyor. Biz de Özal Investment’i kurduk, 32 katlı alışveriş merkezi inşaatına başladık.
BİR AY SONRA İRAN’A ANNEMİ DE GÖTÜRÜYORUM
Artık hayatınızın çoğu orada geçiyor. Anneniz Semra Hanım’ı da yanınıza almayı planlıyor musunuz?
- Geçmişte annemle bir dargınlık yaşamıştık ama o konu kapandı. Şimdi mutluluğumuzu da başarıyı da paylaşıyoruz. Annem iş konusunda beni çok destekliyor. O çok faal bir insan, hâlâ vakıf çalışmaları devam ediyor. Ama sağ olsun bizlere her zaman destek verir. Benim şirketimin tanıtımı için de İran’a gelecek. Babamdan sonra İran’a hiç gitmemişti ama ben bir ay sonra onu götüreceğim.
Ahmet Özal işlerine Irak’ta devam ediyor, siz ise İran’da... Kardeşler arası bir rekabetten söz edilebilir mi?
- Hayır, aramızda rekabet yok. Hatta o “Bu kadar iş var Irak’ta, niye İran’a gidiyorsun” diye karşı bile çıktı. Ama ben İran’ı tercih ettim.
Oradaki hayatınızdan biraz bahseder misiniz?
- Evim Tahran’da. İki-üç ayda bir Türkiye’ye geliyorum. Kalan zamanlarım İran’da geçiyor. Biraz önce de dediğim gibi orada yabancılık çekmiyorum. Bir kere herkes Türkçe kanalları izliyor. Tüm dizilerimizi takip ediyor ve çok iyi Türkçe konuşuyorlar.
İş anlamında bir zorluk yaşıyor musunuz?
- Bizim İran’daki tek sorunumuz devlete iş yapıldığı zaman teminat mektubu isteniyor, bunu da bankalar ABD ambargosundan dolayı İran’a vermiyor. Bu sorunun çözülmesi gerek.
BİR DAHA EVLENMEK Mİ ALLAH YAZDIYSA BOZSUN
Bu tempoda, üstelik bir de İran’da yaşamak durumundayken, çocuklarınıza nasıl zaman ayırıyorsunuz?
- Büyük oğlum yurtdışında zaten, tatillerde geliyor İstanbul’a, ben de o zamanlar burada, onun yanında oluyorum. Küçük oğlumla ise devamlı irtibat halindeyiz. Yanıma gelmesi de çok kolay. Artık büyüdüler, o açıdan rahatım.
Çocuklarınızın babasıyla görüşüyor musunuz?
- Rahatsızlığını biliyorum ve görüşüyoruz tabii ki. Çocuklarımın babası sonuçta.
Yeniden evlenmeyi düşünüyor musunuz?
- Allah yazdıysa bozsun! Neye olmaz diyorsam hep oluyor, o yüzden “Allah yazdıysa bozsun” diyorum. 1994’ten beri bekarım, bir erkeği zor çekerim bu saatten sonra. Oğlak burcuyum, biraz planlı programlı bir burç. Hedefim dört yıl sonra emekli olmak. Emekli olduktan boş oturmak değil de daha keyfi şeylerle uğraşmak istiyorum. El işlerini çok seviyorum; işlemeler yaparım, örgü örerim, bir şeyler dikerim. Belki kendi adıma organik şampuan, bakım ürünleri üretirim. Çünkü boş durmak yapıma uymaz.
BENİM İÇİN SİYASET KAPISI BABAMIN ÖLÜMÜYLE KAPANDI
Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?
- Yok, onu hiç düşünmüyorum. Parti içinde çok yerde çalıştım ama babam öldüğü gün istifa ettim. Benim için siyaset kapısı, babamın ölümüyle birlikte kapandı.