Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 06, 2011 00:00
İkinci kez anne olan Zeynep Casalini’nin eşi Tahsin Berk hastane çıkışında, “Çocuğa hastanede aşı yaptırmadık ve ilaç verdirmedik. Çocuk felci, verem ve menenjit gibi birkaç aşı dışında gerekli olmayan aşıları yaptırmayacağız. Mesela ateşi çıkıp, iyileşebileceği hastalıklarla ilgili aşıları olmayacak” dedi.
Aile kararlarına gerekçe olarak her şeyin doğal seyrinde olması gerektiğini gösteriyor. Uzmanlarsa bu konuda farklı düşünüyor
AŞI YILDA 3 MİLYON ÇOCUĞUN HAYATI KURTULUYORSağlık Bakanlığı’nın uygulanması zorunlu rutin programında doğumdan, ilköğretim sekizinci sınıfa kadar toplam 11 hastalığı karşı, ücretsiz aşı yapılıyor. Bunlar hepatit B, verem, difteri, tetanos, boğmaca, çocuk felci, hemofilus influenza tip B, kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve pömokok.
Bugün tüm dünyada yürütülen bağışıklama yani aşılanma çalışmaları sayesinde yılda yaklaşık 3 milyon çocuğun hayatı kurtuluyor. Yine bu çalışmalar sayesinde her yıl 750 bin çocuğun sakat kalması önleniyor. Ancak bu yeterli değil. Temel aşıların kullanılmaması nedeniyle yılda 2 milyon çocuk ölüyor. Gelişmekte olan bazı ülkelerde uygulanmayan aşılar nedeniyle yılda 5-6 milyon çocuk ölüyor.
PROF. DR. MEHMET CEYHAN - SAĞ. BAK. AŞI BİLİM KURULU ÜYESİ
Vicdani ve cezai sorumluluğu varÇocuklarda görülen yüzlerce hastalık var. Ama bunlardan 11’ine karşı aşı yapılıyor. Kendiliğinden düzelebilecek hastalıklara karşı zaten aşı geliştirilmiyor ve uygulanmıyor. Casalini ve eşinin açıklamalarının en çok tartışılacak tarafı şu: Anne-baba kendi kendine karar veremeyecek kadar küçük çocuklarının hayatlarını riske sokabilecek şekilde, tedavi vermeme hakkına sahip midir? Kanunlarda çok açık belirtilmediği için, dünyada tartışılan bir konu. Diyelim ki aile karar verdi, aşıyı ya da tedaviyi reddetti. Sonuçta çocuk bundan bir zarar gördü. Tedavi olduğunda kurtulabilecekten, tedavisiz bırakıldığı için hayatı riske girdi ya da sakatlık gelişti. Hatta hayatını kaybetti... Böyle bir durumda kamu davası açılıp, bilir kişiler tarafından böyle olduğu tespit edilirse cezai hükümlülüğü var.
Buna karşılık Türkiye’de gerçekten gereksiz ilaç kullanımının yaygın olduğunu söyleyebilirim. Gereksiz, kendiliğinden düzelebilecek hastalığa karşı, hekimler genellikle bilgi ve güven eksikliğinden dolayı ilaç veriyor. Aileler doktorlara ilaçları ne için reçete ettiklerini, vermemeleri halinde sonuçlarının ne olacağını sormalı.
PROF. DR. HİLAL MOCAN - ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UZMANI
Bu aşıları bütün dünya yapıyorSağlık Bakanlığı’nın rutin takvimindeki tüm aşıların yapılmasını öneriyorum. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri bile, bebek ölüm oranları binde sıfıra yakın olsa da bebeklerine, çocuklarına aşı yapıyor. Türkiye enfeksiyonun fazla görüldüğü ülkeler arasında. “Ben aşıyı yaptırmayacağım” demek çocuğa ciddi boyutta haksızlık yapmak. Bu aşıları bütün dünya yapıyor. Aşıların çok derin, kapsamlı ve uzun süreli sonuçları takip ediliyor. Çocukta aşılanmadıği için herhangi bir enfeksiyon olursa ebeveyn hem manevi büyük bir sıkıntıya girer hem de çocuğunun hakkını yemiş olur. Görevini ihmal etmiştir. İlaç konusuna gelince, ilaç vermenin belli kuralları var. Çocuk doktoru görür ve karar verir.
DR. PINAR DAYANIKLI - ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UZMANI
Aşıları tartışmak yersizAşıları yaptırmamayı çok tehlikeli buluyorum. Anne-babaların bu konuda iyi bilgilendirilmeleri halinde, böylesine radikal kararlar vermeyeceklerine inanıyorum. Aşıların büyük bir çoğunluğu esasında tartışmaya bile konu olmayacak derecede önemli, ölümle sonuçlanacak hastalıkların aşıları. Bu konuda tartışmayı hiç kabul etmiyorum. Rutin aşı programı dışında bazı aşılar da var. Mesela ishal. Şahsen yüzde 100 gerekli olmadığına inanıyorum. Ama zorunlu aşı takvimindeki diğer aşılar için ailelerin alacağı karar sadece kendi çocuklarını değil, toplumu ilgilendiriyor. Mesela geçen yıllarda kızamık-kızamıkçık-kabakulak üçlü aşısının otizmle ilişkili olduğu öne sürüldüğünde, bazı aileler çocuklarına aşıyı yaptırmadı. Şimdi ABD ve İngiltere’de kızamık tekrar hortladı, uğraşıyorlar. İlaç ayrı bir konu. Gerçekten çocuklara verilen ilaçların yüzde 80’i tamamen laf olsun diye verilen şeyler. Antigribal ilaçlar, öksürük şurupları ve bazen antibiyotikler.