Zeki GÜNAY/DHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2010 11:49
10 böbrek ve karaciğer hastasına gönüllü donör olanlar yakınlarına yeni bir hayat vermek için zayıflamaya çalışıyor.
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakil Merkezi, hastanelerinde yatan 10 böbrek ve karaciğer hastasına gönüllü donör olan, ancak kiloları risk oluşturan yakınlarına üniversite kampusunda yürüyüş ve spor yaptırarak zayıflama programı uyguluyor. Gönüllü donörler istenilen kiloya ulaşınca, organları yakınlarına nakledilecek.
Her sabah belli saatlerde bir araya gelen donörler, günlük sporlarına ısınma hareketleriyle başlıyor. Ardından yürüyüş ve hafif tempoda koşu yapılıyor. Sağlık görevlileri nezaretinde günlük sporlarını gerçekleştiren donörlerin yiyecekleri, alacakları
kalori miktarı, yapılan spora göre harcadıkları kaloriler ve kiloları da takip ediliyor.
Organ naklinde canlıdan organ alınırken karşılaşılan en büyük sorunun şişmanlık olduğunu belirten Organ Nakil Merkezi Sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Ünal Aydın, bölgenin beslenme alışkanlıkları nedeniyle organ bağışında gönüllü olan canlı donörlerin çoğunlukla kilolu olduklarını söyledi. Boy ve kilonun birbirine oranıyla belirlenen vücut kitle endeksine göre kilolu kişilerden organ naklini riskli bulduklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Aydın, “Bu nedenle donörlerin kilo vermelerini istiyoruz. Bu durumdaki donörleri hastanenin yürüyüş parkurunda yürüyüşe alıyor. Spor yaptırıyoruz, uygun kiloya geldikten sonra organ nakli ameliyatlarını gerçekleştiriyoruz. Canlıdan organ nakli sıkıntılı bir iş olduğu için, organ bağışı konusunda herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.
‘
EN ÖNEMLİ SORUN KARACİĞER YAĞLANMASI’
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Gastroentroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Koruk ise, gerek kronik karaciğer hastalıklarında, gerekse vericiler boyutunda en büyük sıkıntının şişmanlığa bağlı karaciğer yağlanması olduğunu söyledi.
Halk arasında en çok bilinen gizli sarılık denilen kronik hepatitlerde, hatta siroz hastalarında bile kendi hastalıklarıyla ilgilenirken, yağlı karaciğer durumuyla da mücadele ettiklerini belirten Prof. Dr. Koruk şunları söyledi:
“Karaciğer bağışlayanlar veya kadavra olarak karaciğerini aldığımız kişilerde bugün için en çok karşılaştığımız sorun yağlı karaciğer. Yağlı karaciğerin temelinde ise aşırı şişmanlık ve kilo sorunu yatıyor. Bir takım bölgeye özgü yüksek oranda gözüken metabolik olan şeker hastalığı ve kolesterol yüksekliği gibi hastalıklar olmakta. Dolayısıyla kişi bu konuda ne kadar gönüllü de olsa, aldığımız karaciğerin fonksiyonları çok iyi olmadığı için, daha sonra ameliyat öncesi ve sonrası karşılaştığımız sorunları büyük çapta artırmaktadır. Bu nedenle bugün için gönüllü konumunda bölgesel en büyük sorunu yağlı karaciğer oluşturuyor.”
‘SPORU AKSATMAYACAĞIZ’
Spora katılan, böbrek hastası eşi 60 yaşındaki Celal Ayık’a bir böbreğini verecek olan 55 yaşındaki Saadet Ayık, “Doktorlar kilolu olduğumu, kilo vermem gerektiğini söyledi. Ben de sürekli yürüyüş ve spor yapmaya başladım. Herkese örnek olsun” dedi.
Böbrek ve karaciğer hastası oğlu 18 yaşındaki Eyüp Aksu’ya böbreğini verecek olan 44 yaşındaki Mehmet Aksu ile karaciğerini verecek olan anne 44 yaşındaki Nevin Aksu da, uygun kiloya düşmek için spor yapıyor. Baba Aksu, “Oğlum için 100 kilodan 97’ye düştüm. Daha da kilo vermem gerek. Eşimle beraber sporu hiç aksatmayacağız” diye konuştu.