Güncelleme Tarihi:
Lokal ve sedasyon anestezi uygulamaları ile hastane ortamında ve alanında uzman hekim tarafından yarı cerrahi olarak uygulanan yöntem, Medicana International Ankara Hastanesi hekimlerinden Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Yücel Demir, halk bilgelendirme toplantıları kapsamında yaptığı açıklamada, birçok kişinin farklı derecelerde kilo ve bölgesel şişmanlık problemi bulunduğunu söyledi.
Bölgesel incelmede yapılacak her türlü uygulamada başarı oranın doğru kişiye doğru yöntemin uygulanması ile mümkün olduğunu vurgulayan Demir, plastik cerrahi tekniklerinin zayıflatma yöntemi olmadığını, ancak bölgesel problemlerin çözümünde çok güzel bir yelpaze sunan vücut şekillendirme yöntemleri olduğunu belirtti.
Demir, vücut şekillendirme için yapılan uygulama sonrasında kişiden uzaklaştırılan dokular kadar bir hafifleme elde edildiğini anlatarak, “Cerrahi dışı yöntemler, diyet ve spor ile birleştirildiğinde bölgesel sorunlara, fazla kilo problemlerine hatta obezite karşı çözüm bulabileceğiniz yöntemlerdir. Ancak belli bir süreç ve kişinin uyumunu gerektirir” dedi. Yarı cerrahi ve cerrahi yöntemlerin, plastik cerrahi tarafından yapılan yöntemler olduğunu dile getiren Demir, “ Bölgesel problemler için cerrahi yöntemler, kısa sürede radikal bir çözüm sağlar. Kolay kolay geri dönmeyecek şekilde sorunlu kısımı ortadan kaldırır veya azaltır. Yarı cerrahi yöntemler radikal çözüme rağmen ameliyattan ya da anesteziden çekinenler ve henüz operasyon ile çözülmesi gerekmeyen düzeydeki problemlere bir ara çözümdür” diye konuştu.
Demir, yarı cerrahi yöntemlerin, medikal estetik uygulamalara göre daha çabuk sonuç verdiğini, ameliyatlara göre hastanın daha çabuk toparlandığını ve tam bir anestezi almadığını söyledi.
“ORTALAMA 1.5-2 LİTRE YAĞ ÇEKİLEBİLİYOR”
Bu alanda son teknoloji ürünü olan “Lazer Lipoliz” ile uygun hastada profilinde çok başarılı sonuçlar elde edildiğini belirten Demir, yöntemin obez veya obezite sınırında olmayan, ortalama 1.5-2 litre yağ çekilebilecek kişilere uygulanmasının “doğru” bir tercih olacağını ve bölgesel zayıflamada başarıyı artıracağını vurguladı.
Demir, daha önce liposuction ve benzeri bir cerrahi geçirmiş kişilerde, bölgesel düzensizlikler olabildiğini ve yağ çekimine bağlı deri kalitesinde zayıflama görülebildiğini ifade ederek, “Lazer lipoliz ile düzensizlik riski, emboli ve ciltte çukurluk oluşması riski daha az. En önemlisi ise uygulama sonrasında derideki sarkma ve toparlayamama riski yüzde 25 daha az. Morarma ve şişkinlik riski az olduğundan, hastanın toparlanma süreci kısalıyor. Uygulama sonrası korse kullanım süresi daha kısa” diye konuştu.
Hasta açısından çok daha avantajlı olan yöntemin, hekim açısından daha yorucu olduğunu ifade eden Demir, çünkü uygulamanın önce yağları eritme sonrasında çekme şeklinde uygulandığını anlattı.
Demir, uygulamanın çocuk, obez ve obeze yakın hastalara yapılmadığını, bunun dışında her hastaya gıdık, bacak, kol, ayak bileği, göbek ve basen gibi vücudun her bölgesine uygulanabileceğini ifade etti.
Uygulama sonrasında verilen yağların tekrar yerine alınmaması için hastanın yeme içme alışkanlığına ve fiziksel aktivitesine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayarak, “O bölgelerde geri dönüş olabilir, ama daha zordur, daha dirençlidir” dedi.
UYGULAMA NASIL YAPILIYOR?
Lazer lipolizin diğer adının “lazer yardımlı liposuction” olduğunu belirten Demir'in verdiği bilgiye göre uygulama şöyle yapılıyor:
“Hastaya gerekli tetkikler yapıldıktan sonra, yağların alınacağı bölgeler kalemle çiziliyor. Bu bölgelere girilebilmesi için iç çamaşırının altında kalacak şekilde küçük delikler açılıyor ve bu deliklerden fibiroptik kabloyu, hasta anestezi altındayken yerleştiriliyor. Bu kablo aracılığıyla lazer, yağ dokusuna aktarılıyor. Lazer ile yağ eritilmeye başlanıyor. Eritme işlemi bittikten sonra, kablo çıkartılıyor ve liposuction cihazı ile eritilen yağ çekiliyor. Çekilen materyalin yüzde 85'i erimiş halde geliyor. Yüzde 15'i ise eriyememiş olarak geliyor. Dolayısıyla, homojen bir işlem yapılmış oluyor, idrarla atılımına gerek kalmıyor.
Bu nedenle, operasyon sonrasında incelme hemen fark ediliyor. Fakat yine de bunun bir süreç olduğu vurgulanıyor ve esas sonuç üç ay sonra ortaya çıkıyor.
Standart bir ölçüde bel ve basen problemi yaşayan hastanın uygulaması yaklaşık 1-1.5 saat sürüyor ve uygulama sonrasında hasta 6 saat müşaade altında hastanede tutuluyor.