Güncelleme Tarihi:
Aslında her boy etek var bu sezon. Ama modacılar, daha çok maksiler ve diz altı boylarına iltifat ediyor. Yeni kadının silueti zarif, ifadesi ise yaramaz. Zarafet yaramazlıkla buluşuyor.
1980'li yıllarda imaj, güç gösterisi üzerine kuruluydu. Vatkaları bir hatırlayın. Kadınlarda bile cüsse önemliydi. Güç, kararlılık, keskin tavır sergileyen kadın imajı modaydı. Belki moda tarihinde en unutulmayı hak eden görüntülerdi bunlar. Şimdi hiçbir kadın öyle görünmek istemiyor. O dönemin filmleri bile kadınlarda saç, makyaj ve giysi açısından fazlasıyla ‘‘eskimiş’’ geliyor.
Doksanlı yılların başındaki moda akımı ise isyankar, rahat ve genç bir modaydı. 80'li yılların görkemine tezat, neredeyse rüküş görünümün yükselişe geçtiği bir 2-3 yıl sonrasında ise zarafet ve kadınsı görünüm yükselen trend oldu. Bir bakıma tezatlık: Kırılganlık, seksilik ve zarafet birarada. Modada nostalji ve romantizmin prim yapmasının da payı var bunda tabii. Bu yıl nostalji ve kadınsı zarafet, saçlar ve etek boylarıyla fısıldıyor bize. Ama zarafet ne denli yükselen bir trend olursa olsun ve siluetle ne kadar desteklenirse desteklensin, 90'lı yılların başındaki ‘‘grunge’’ akımından bir şey arta kaldı. Kadınsılık vurgulanıyor ama ‘‘yaramazlık’’, yani hanım hanımcık olmayan bir kadın imajı da yaşatılıyor.
MAKYAJA DA YANSIYOR
Hemen diz altında sonlanan bir eteğin yakışmadığı, ince ve zarif göstermediği kadın yoktur denebilir. Belki silueti biraz uzattığı, belki de bacakları biraz sakladığı içindir. Diz altında sonlanan etek boyu, bacakları görünen bölümüyle düzgün gösterir. Sakladığı ve gösterdiği ile bir bakıma gerçeklikle düşün kesiştiği bir noktadır diz altı.
Son yılların trendine uygun olarak, diz altında sonlanan giysiler klasik olmaktan biraz uzak. Çizgisiyle, dokusuyla, duruşu ve onu taşıyanın tavrıyla ‘‘genç’’ giysiler bunlar. Bolca ten gösteren bluzlarla, ince, esnek triko hırkalarla giyilen parlak etekler veya birbirine yakın renklerin tonlarıyla yapılan kombinasyonlar içeren yünlü giysiler... Bakanda yumuşaklığı çağrıştıran bir görünüm. Sezonun ‘‘hit’’ rengi olan gri bu yumuşaklık duygusuna katkıda bulunuyor. Diz altı giysilerde iki tip kadın çıkıyor ortaya: Birisi,‘‘uslu’’, diğeri ''yaramaz''. Biri Grace Kelly, diğeri Courtney Love. Özellikle İngiliz modacılar, yaramazlığı seviyor. Yani onlar için diz boyu yaramazlık sözkonusu.
Makyaja gelince, yaramazlık veya usluluğu seçenlere göre değişiyor tabii. Yaramazlığı seçenler, uzun saçlarını serbest bırakıyor. Fönsüz. İngilizlerin ‘‘sex kitten’’ (seks kedisi) görünümü, böyle saçlarla çerçevelenmiş koyu renkli far veya yalnızca aykırı renkteki (sözgelimi kırmızı-bordo gibi) göz kalemiyle vurgulanmış gözlerle bakıyor. Biraz ‘‘dağınıklık’’ ve aykırılık uç veriyor çizgilerde.
Usluluk ise derli toplu saç ve klasik doğal görünüm makyajı ile sergileniyor. Özellikle genç kadınlar parlak bir yüz gösteriyor. Ciltleri, dudakları parlıyor. Aykırılık veya dağınıklıktan eser yok.
VE MAKSİLER
Modacıların bu yıl için ısrarla önerdikleri bir şey daha varsa, o da maksi. Bir zamanların maksileri geri döndü. Diz altı boyu, zarafet demekse, maksi de rahatlık ve hareket serbestliği demek. Belki biraz sonbahar, biraz kış demek. Yine kırılganlığa iltifat eden bir etek boyu. Çünkü hem saklıyor, hem koruyor. Diz altı gerçeklikle düşün kesişme noktasıysa, maksi de düşün kendisini hatırlattığı bir etek boyudur. Tepeden tırnağa romantik veya masumiyet için ideal bir etek boyu maksi.
Geçen yılın mikro minileri pek yok. Yalnızca özel tercih olarak kullanılıyor. Tarz vurguluyor. Kadınlar tenlerini omuz ve dekoltelerle sergiliyorlar. Ama asıl sergiledikleri ruh halleri, tavır veya kimlikleri. İster ayak bileğine kadar masumiyet, ister diz boyu yaramazlık...
Vitrinlerde neler var?
İster diz altı, ister maksi, etekler vitrinlerde en zengin seçenekleri sunuyor bu sezon. Peki neler bulabileceğiz?
Özellikle gri ve tonları, açık gri, mavi-gri, füme, mürdüm. Ama bu gri egemenliği içinde kırmızı ve siyah da vazgeçilmez renkler olarak bizlere seslenecek.
Kumaşlarda yünlüler, trikolar, yün flanel, yün jarseler ve kalın dokumalı yünlü kumaşlar elbette. Bu yıl pli ve plikaselerin muhteşem dönüş yılı oldu. Hani Grease filmindeki gibi... Ekoselere de iltifat ediyor modacılar. Kürk veya kaşe katkılara da rastlıyoruz.
Ve hırkalar...
Geçen yıldan beri yumuşak, daha çok ince dokulu yünlü, uzun olmayan hırkalar çok gözde. İşlemeli olanlarsa bu yılın yeni trendi. 50'li ve 60'lı yılların filmlerini hatırlarsınız. Dizaltı etekler ve hırkalar. Grace Kelly, Brigitte Bardot, Audrey Hepburn'un giydikleri gibi. Bir de uzun hırkalar var, nostaljiden çok, daha fantazi görünüm sevenler için.
Yaramazlık ya da usluluk meselesine gelince... Tavır, parlak üstler, makyaj ve ayakkabılarla yaratılabiliyor kolayca. Saçın taranış şekli, göz makyajı ve ayakkabılar... Ayakkabılar kim olduğunuzu ele verecek. Sözgelimi dekolte ayakkabı giymek. Biraz yaramazlık değil mi?
Modacıların defile kulislerinden bizlere fısıldadığı tek bir şey var: Kendinize bir imaj seçin ve ona göre ‘‘görünün’’, tepeden tırnağa kadar.