Yüzyılın son trendleri

Yeni binyıla girerken moda dünyası alabildiğine renklendi. Belki çok, ama çok ilerde sorulacak: Milenyuma girerken neler modaydı? Belki ayrıntıları tam hatırlamayacağız ama yanıt hemen gelecek: Renkler... Parlak renkler. Çılgınca...

Aslında öyle yeni yıl muhabbetini hiç sevmem. Yılbaşı gecesi dendiğinde de tüylerim diken diken olur. Hele bir hafta kala salgın halinde sorulur ya: ‘‘Yılbaşı gecesi ne yapıyorsun?’’ Neredeyse bu soru karşısında gerilirim. Bir an önce şu yılbaşı gecesi olup bitse ve geçse. Şamata geride kalsa ve yeni yıl oluverse.

Haftalar, günler öncesinden planlar yapılır. Yılbaşı gecesine müthiş bir enerjiyle hazırlanılır, ama ben hep yabancı kalırım bu türden yılbaşı gecesi şenliklerine. En dayanamadığım da gece yarısı geri sayımıdır. Nedenini bilmiyorum. Takvimlerdeki bir rakam değişikliğine bu kadar duygusal yatırım yapılması belki de...

Ama bu yıl farklı. Bu yıl içimde kutlama rüzgarları esiyor. Yok, öyle yeni binyılı karşılama şenliği değil içimden gelen. İçimden gelen şey, şu felaketler yılı 1999'u teneke çalarak yolcu etmek! Bunun için elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım. Kıyafet balosu, çılgın giysi ve makyaj, müzik ve dans, ne olursa. Bir bitse şu 1999. Kabus gibiydi.

ÇOK SESLİLİK

Yeni binyıla çok az kala modadaki trendlere bakılırsa, bir şölen senaryosunun çoktan yazılmış olduğu görülüyor. Çünkü moda dünyasındaki yeni trendlerin tek bir özelliği var: Çok renklilik, çok seslilik; ışık ve parıltı. Yani şu sıralarda gözde trendler yalınlıktan uzak, bol detay, etnik motiflerle yaratılan bir çok seslilik, renk ve parıltıyla ön plana çıkan bir görkem fısıldıyor. Tam da bir yılbaşı gecesi şölenine uygun.

‘‘Tepeden tırnağa’’ trendleri sayarsak, belki önce saçlardan başlamak gerekir ama, saçlardan önce Peru bereleri var. Renkli, işlemeli, otantik motiflerle süslü bereler ve varyasyonları.

Saçlara gelince: Saçlar uzun ve kendi halinde bırakılıyor. Renklerde son trendse kızıl ve tonları. Ama saçlarda süs sadece boyayla kalmıyor. Sözgelimi renkli tüyler veya başka renkte bir tutam saç yerleştiriliyor; sprey boya ya da saç maskaralarıyla iki renkte desenler yaratılıyor. Uzun saç sevmeyenler için de bir trend var: Çok katlı, asimetrik, sıradışı kesimler.

Makyaja gelince gözler ve dudaklar çok renkli, çok belirgin. Dudaklarda çok parlak rujlar, gözlerde sıradışı, birkaç renk birarada kullanılıyor.

1999 biraz da tezatlar yılı modada. Özellikle giysilerdeki farklı materyelleri birarada kullanmak, mat ile parlağı birleştirmek nasıl moda olduysa, dudaklar ile tırnaklarda da mat-parlak tezatlığı görülüyor.

İSPANYOL PAÇA

Tırnaklarda mat, buzlucam görüntüsü veren ojeler çok tutuldu. Bu yılın bir özelliği de monokromun yani tek rengin ‘‘out’’ olması. Bu nedenle çok sıradışı renklerde ojeler, hatta tırnaklarda desenler kullanılıyor.

Giysiye gelince bu çok renklilik ortamında tasarımcılar kırmızı ve altın rengini ön plana çıkardıysa da sokaktakiler hep bir ağızdan, ‘‘bütün renkler’’i istedi. Yeter ki parlak ve göz alıcı olsun. Hatta mümkünse patchwork yani yamalı görünüm...

Giysilerde zıplayan iki trend var: Birisi, kumaşa deri, tüy veya yapay kürk; ya da renkli bir detay katmak; diğeri de İspanyol paça pantolon.

Pantolon veya bluzlarda çok renk, çok desen...

Çok renk ile çok deseni dengeleyen deriler...

Atkılar, örme kazaklar...

İşlemeler, boncuklar...

Bu yılın en önemli özelliklerinden biri aksesuvarlarda her türden abartının abartı olarak görülmemesi. Büyük taşlı küpeler, yüzükler, tasma ve kolyeler... Deli saraylı gibi görünmek rüküşlükten çıktı!

Gözlüklerde ise en gözde trend, numaralı gözlüklerde ince siyah çerçeve. Güneş göz-lük-lerinde ise her renkten büyük kemik çerçeve, ya da ince çerçevelerde rengarenk camlar.

Çanta meselesi mühim

Çanta meselesi ise mühim. Küçük, süslü çantalar. Payetli, simli, boncuklu, yamalı, yeter ki bol renk ve ışıltı olsun.

Ayakkabılara gelince... Serbest stil takılabilirsiniz. Ama ayaklarda bir yenilik varsa o da, işlemeli, boncuklu, hatta tüylü terlikler; yani terlik görünümünde ayakkabılar var.

Bu trendlerin tümü de, bana göre şu berbat 1999 yılını teneke çalarak kovalamak ya da yeni bin yılı hakkıyla karşılamak isteyenlere çok uygun düşüyor.

Çünkü moda ve trendler hiç böyle çılgınca olmamıştı.

Çünkü bizler hiç bu kadar sıkılmamıştık.

Çünkü hiç bu kadar umuda bel bağlamamıştık.