OluÅŸturulma Tarihi: Mart 22, 2004 00:00
‘Yüzüklerin Efendisi’nin yönetmeni Peter Jackson, üçlemenin ilk filmini çevirmeden önce pek çok yer gezdi. Sonunda setini kurmak için Yeni Zelanda’nın başkenti Wellington’da karar kılmasının nedenlerini şöyle açıkladı‘Dünyanın hiçbir yerinde doğa bu kadar güzel değil. Ovalar, dağlar, göller, yamaçlar, tepeler, panorama. Hepsinden ötesi deniz ve sükunet. Üstelik çalışma arzusuyla çırpınan bir ülkenin özverili iyi insanları. Daha da öteye gidersem bürokrasi kolaylığını ekleyebilirim. İşte bu nedenle Wellington’ın arka bahçesi dünyanın en büyük
film stüdyolarına sahip olacak. Belki oldu da. Ben doğduğum kentin bir gün yeni Hollywood diye anılacağına inanıyorum.’ Gerçekten de Wellington, bugün Yeni Zelanda’nın başkenti olmanın dışında Dünya Film Sanayii’nin merkezi haline gelmek için gün sayıyor. Hemen her gün Los Angeles ile Wellington arasında uçaklar film stüdyolarını gezmek isteyen turistler kadar yapımcı ve yönetmenleri taşıyor. Biz de bu fırsattan istifade, size Yeni Zelanda’yı anlatmaya karar verdik. İklimiyle, doğasıyla, yerlileri Maori’leriyle, temiz deniziyle, Alp Dağları’yla, 70 milyon adet koyunuyla Yeni Zelanda, inanılmaz bir turizm potansiyeli taşıyor; Yüzüklerin Efendiliğinden sonra Ülkelerin Efendisi olmaya da aday... Dünya Yeni Zelanda’yı artık sadece eski bir İngiliz sömürgesi veya Anzakların ülkesi olarak tanımıyor. Ülke şimdilerde ‘Yüzüklerin Efendisi’ mega üçlemesinin yönetmeni Oscarlar rekortmeni Peter Jackson’ın diyarı olarak biliniyor. Başkent Wellington’a yakın bir yerde kurulan Yüzüklerin Efendisi film seti bugün dünya turizminin odak noktası haline gelmiş durumda. Dört milyon Yeni Zelandalı, gururları Peter Jackson sayesinde son iki yılda turizm gelirlerini iki buçuk katına çıkardıklarını söylerken, ülkelerinin dünyadaki son bakire cennet olduğunu da ekliyorlar. ‘Yüzüklerin Efendisi’ üçlemesinin özel efektlerinin gerçekleştirildiği Weta stüdyolarındaki teknoloji bugün Hollywood’da yok. Devletin ‘Yüzüklerin Efendisi’ üçlemesiyle aşka gelerek Yeni Zelanda sinemasının tanıtımı için ayırdığı bütçe, örneğin İtalyanlarınkinden beş kat fazla. Yılda 500 milyon dolara yakın. Bu rakamın daha da artacağını bana bizzat Başbakan Helen Clark söyledi. Öyle ki Kültür Bakanlığı ‘Yarım Küre’de sinemanın uluslararası boyutlara ulaşması için Peter Jackson’un filmlerini de kullanarak bir endüstri çıkarması planı hazırlamış. ‘Land of the Rings’ (Yüzüklerin Ülkesi) adını taşıyan propaganda, internet, televizyon ve beyazperde aracılığıyla yapılıyor. Land of the Rings ayrıca Yeni Zelanda’nın 2004 yılındaki turizm parolası. SETLERE TURİSTİK TURFilmin çevrildiği bölgelere günlük, haftalık turlar düzenleniyor. Turistlerin çoğu komşu Avustralya’dan ve Amerika’dan geliyor. Üçüncü sırada Japon, Hong Konglu ve Singapurlu turistler var. ‘Yüzüklerin Ülkesi’ndeki film seti sayısı şimdilik 10. Çekimlerin çoğu Tongariro, Ruhapehu Dağları, Sunday Dağları gibi ulusal parklarda yapılmış. Tolkien’in sihirli krallığının kahramanlarının yaşadığı bölgeler bugün turistlerin istilası altında. Rehberli gezilerde çıkış noktası genelde Wellington oluyor. Kentteki turizm bürolarından da Yeni Zelanda’ya gelmeden internet üzerinden de bu turistik gezilere katılabilirsiniz. Fort Dorset, filmlerin ana seti olarak biliniyor. Hobbit kahramanlar Frodo, Sam, Merry ve Pippin’in yaşadığı Bree, en ilgi çeken bölge olarak biliniyor. Buradaki maket evler yakında sinema okulu olarak hizmet verecek. Matamata ve Waikato’daki setler ise Victoria Dağı’nın yamacında. Burada da Hobbit evlerini görmek mümkün. Etraf çam ağaçlarıyla çevrili ve piknik yapmak serbest. Miramar Stüdyoları kente çok yakın. Weta Workshops’taki diğer stüdyo Three Foot Six’te de teknisyenlerden bilgisayar teknolojisini dinleyebilir, eserlerini ekranlarda izleyebilirsiniz. Kaitoke Ulusal Parkı’nda ise çalılıklar egemen. Burada Elvler yaşıyor ve gizleniyorlardı. Elvlerin evleri çocuk parkı haline dönüştürülmüş. Hutt nehri civarında da üç Elv’in oturduğu mekan bir doğa harikası. Burada şimdi bir köpek gezdirme bahçesi bulunuyor. Dry Creek Quarry ise taş ocaklarının bulunduğu yer. İki Kule filmindeki birçok çekim burada yapıldı. Kralın Dönüşü filminin savaş sahnelerinin çekildiği yer olan Paekakiri Raumati South ve Queen Elisabeth Park üçgenindeki cennet çayırlarını andıran yeşil alan ise aslında bir plaj. Burada oyunculardan Viggo Mortensen ve BillyBoyd’un zaman zaman sörf yaptıkları biliniyor. SIRADA KİNG KONG VARFile benzeyen dev yaratığın bilgisayar aracılığıyla hareket etmesini sağlayan teknik, turistlere bir teknoloji harikası olarak izlettiriliyor. Harcourt Park, Upper Hutt, Whitereia parkları da ‘Yüzüklerin Efendisi’ üçlemesine sahne olan orman içindeki mekanlar. Günlük turlarda otobüsünüzdeki televizyondan ‘Yüzüklerin Efendisi’ filminin çekimi sırasında hazırlanan belgeseli de rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Bu belgeselde sık sık ekrana çıkan yönetmen Peter Jackson, 4.5 yıllık macerasıyla ilgili anılarını ve çekimler sırasındaki güçlükleri, kazaları, bilgisayar hilelerini anlatıyor. Bu turistik tur bir sürprizle sona eriyor ve turist kafilesi otobüsten inmeden Peter Jackson’un Wellington Makara Beach’teki malikanesinin önünden geçiriliyor. Wellington’da ev alan Yüzüklerin Efendisi oyuncuları ise Liv Tyler, Viggo Mortersen, Elijah Wood ve Sean Austin. Peter Jackson Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin çevrildiği Victoria Dağı’nın eteklerindeki Thne Town Belt vadisinde, yakında yine bir mega yapım King Kong’un çekimlerine başlayacak. Bu eser için de yine dört bin figüran kullanılacağını, özel efekt çalışmalarının daha da zor olacağını açıkladı. Set zaman zaman turistlere de açık olacak. Jackson’a göre, King Kong Yeni Zelanda sinemasında yeni bir çığır açacak. ‘Bütün dünyaya Yüzüklerin Efendisi dışında da başka klasik eserler sunabileceğimizi kanıtlayacağız ‘diyor. Reha Erus Yeni Zelanda Büyükelçimiz Ünal Maraşlı ile
Atatürk Anıtı önünde.TÃœRKLERE HEM ÇOK UZAK HEM DE ÇOK YAKIN‘Türkiye’ye bu kadar uzak olduÄŸu halde, bu kadar yakın bir ülke yok dünyada.’ Bu sözlerin sahibi Yeni Zelanda’nın kadın BaÅŸbakanı Helen Clark... Bana sorarsanız da Türk pasaportuyla göğsünüzü gere gere gururla girebileceÄŸiniz dünyadaki tek ülke, Yeni Zelanda. Çanakkale Savaşı’nda Avustralya ve Yeni Zelandalı askerlerden oluÅŸan Anzaklar’ın efsaneleri, Pasifik Okyanusu’ndaki adalardan oluÅŸan bu dev ülkede, Türk askerini ve onların komutanı Mustafa Kemal’i de ölümsüzleÅŸtirmiÅŸ. BaÅŸbakan Helen Clark’ın dediÄŸi gibi, Yeni Zelanda Türkiye’ye gerçekten inanılmaz uzaklıkta. Ama diÄŸer yandan kalplerde öylesine yakın ki. Yeni Zelandalılar daha ilkokulda tanışıyorlar Türklerle. 90 yıl önce göğüs göğüse, süngü süngüye çarpışan Türklerle Anzakların Çanakkale Savaşı’ndaki destanları okul kitaplarına altın harflerle yazılmış. Dünyanın hiçbir savaşında ‘düşman’ için ‘kahraman’ sözü kullanılmamıştır. Ancak Yeni Zelandalılar, Birinci Dünya Savaşı’nda iÅŸgal etmeye gittikleri binlerce kilometre uzaklıktaki Türkiye’yi ve Türkleri bir kahraman olarak görmeyi gönüllü olarak kabul etmiÅŸler. Tıpkı Atatürk’ün Anzaklara seslendiÄŸi gibi.NÃœFUSUN YÃœZDE 95’İ SPORCUYeni Zelanda nüfusunun yüzde 95.8’i amatör sporcu. Kısacası spor yapmayan yok gibi. Takım ve bireysel sporlar dışında doÄŸa sporları sayılan rafting, trekking, yamaç paraşütü, Yeni Zelanda Alplerinde yapılan kayak ve denizde sörf büyük bir tutku. ÅžARAPLARI KALÄ°TELÄ° VE UCUZÃœlkenin baÅŸlıca gelir kaynaklarından biri de ÅŸarapçılık. Ovaların fazla sıcak olmaması özellikle beyaz üzüm baÄŸları için birebir. Martinborough bölgesi Yeni Zelanda ÅŸarapçılığının merkezi. Özellikle Chardonnay, Sauvignon Blanc, Riesling beyaz ÅŸarapları çok kaliteli olmalarına karşın diÄŸer ülke ÅŸaraplarına oranla daha ucuz. Kırmızı ÅŸarapları ise orta kalitede ve Cabernet Sauvignon, Ruby Cabarnet, Pinot Noir, bellibaÅŸlı çeÅŸitleri. BaÅŸkent Wellington’a bir saatlik mesafedeki Martinborough’daki ÅŸarap bölgesinde bulunan 26 ÅŸarap evinde, degustasyon bedava. Åžarap ÅŸiÅŸeleri yüzde 30 daha ucuz.Â
button