YÜZÜ HOÅž!BEYNÄ° BOÅž?MANKENLER'den Ä°NCÄ°LER... Fuzulî...

Güncelleme Tarihi:

YÜZÜ HOŞBEYNİ BOŞMANKENLERden İNCİLER... Fuzulî...
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 17, 2001 00:00

YÃœZÃœ HOÅž!BEYNÄ° BOÅž?MANKENLER'den Ä°NCÄ°LER... Fuzulî... Divan ÅŸiirimizin âbidelerinden biri… Hani, Kanunî devrinde, "Selâm verdim, rüşvet deÄŸildir diye almadılar..." diye tüm yerleÅŸik sistemle -çaktırmadan- dalgasını geçen şâir. (Fuzulî intikamını almış almasına da, korkarım, o günden bu yana bizde pek bir ÅŸey deÄŸiÅŸmedi.) Ãœniversitede ilk sınıftayım. Sevgili hocamın kitaplığının camekânında, Fuzulî'nin bir beyiti ile tanıştım. Yarı Farsça olduÄŸu için, tamamı ÅŸu anda ezberimde yok. Ama, eski deyiÅŸle "meâlen" şöyle diyordu: "Aslolan aÅŸktır hayatta. Gerisi, lâf ü güzaf..." "AÅŸk, sen nelere kâdirsin"in en üst düzeyde edebî ifadesi. AÅŸk'ın nelere kâdir olduÄŸunu, yarım asırlık ömrümde, "aÅŸk" yüzünden başına gelen, piÅŸmiÅŸ tavuÄŸun başına gelmemiÅŸ bir hatun sıfatıyla "yakinen" biliyorum. Ancak, mankenlerin nelere kâdir olduÄŸunu ise, gazetelerden, her gün 36 tekmili birden öğreniyoruz. Efendim, konumuz mankenler. Ä°lk haberimiz şöyle -önce manÅŸet:: "MESAJ adlı ÅŸarkısına klip çekmekten vazgeçti." Spot şöyle:"Popçu Çelik'in, sevgilisi Buket Saygı ile Kadir Ä°nanır arasındaki mesajlı tâciz skandalının patlamasının ardından, yeni albümündeki 'Mesaj' adlı ÅŸarkısına klip çekmekten vazgeçtiÄŸi öğrenildi." Bilgiye bakar mısınız? Hangi diziyi çekerse çeksin, çevresine manken toplamasıyla meÅŸhur, "Kadirizm" ekolünün -o da ne demekse?- kurucusu Kadir Ä°nanır'ın malumunuz, "Derman Bey" dizisindeki rol arkadaşı Buket Saygı ile başı belâda. Kısa sürede kurtulacakmış gibi de görünmüyor! Cep telefonu ile, kim, nasıl tâciz edilir, maaÅŸallah cümleten öğrendik. Kadir Ä°nanır, "Oyun arkadaÅŸlarımı motive etmek istiyordum." diyor. Peki, cep telefonu olmasa ne yapacaktı? Bu motivasyon meselesi -sabahın 03.00 sularında milleti bîzâr etmek yerine- acaba, sette halledilemiyor mu? Beri yandan, "Babamdan yaÅŸlı adamın böyle iÅŸlere kalkıştığına inanamıyorum!" diyen bir manken arkadaşımız var ortada. Çelik de, tabii tüm Türk erkekleri gibi, "delikanlı" adam, -oysa, delikanlılığın raconu uzun senelerdir Kadir Ä°nanır'dan sorulurdu; ama, korkarım, artık Mükremin KardeÅŸimiz'e müracaat ediliyor- iÅŸi mahkemeye kadar götürdü. Manken güzeli Buket Saygı'nın -kızımızın soyadındaki "talihsiz" tesadüfe dikkatinizi çekiyorum- tek marifeti, iki ünlü erkeÄŸi kafa kafaya tokuÅŸturmaktan ibaret deÄŸil, tabii ki... Haberin devamını okuyalım ("Gözcü", 23 Eylül 2000): "... Bu arada, yeni 'Unutamam' albümünde yer alan 'Mesaj' adlı ÅŸarkının bile Çelik'i huzursuz ettiÄŸi konuÅŸuluyor. "Genç popçu, bir süre öncesine kadar, bu ÅŸarkısına klip çekmek için hazırlık yapıyormuÅŸ. Ancak, yaÅŸanan bu olaylar yüzünden, klip çekimini iptal eden Çelik, bu ÅŸarkısına klip çekmeyeceÄŸini açıkladı. Ãœnlü sanatçının bu kararını duyanlar, 'Çelik ÅŸimdilerde mesaj kelimesini bile duymak istemiyor. Albümündeki bu ÅŸarkı, onun için kötü bir tesadüf oldu' diyorlar." Åžimdi, bu memlekette, benim aklımın 'saÄŸda solda ne oluyor'a erdiÄŸi yıllardan bu yana, bir enflasyon sorunu yaÅŸanıyor. Yalnız, bu sorun, mevcut tüm iddialara karşın, ÅŸu anda bile aşılamayışı bir yana, sâdece milletin cebindeki paranın alım gücünü sıfıra yaklaÅŸtırmasıyla sınırlı kalmadı. Günlük kültürümüzün her alanına bulaÅŸtı. Örnek mi istiyorsunuz? Yolsuzluk enflasyonu, çete enflasyonu, sunucuların diline pelesenk ettiÄŸi -yanlış Türkçe harikası- "beÄŸenisini kazandı" enflasyonu, kıro zampara enflasyonu, Laz fıkraları enflasyonu, sahtekâr müteahhit enflasyonu, zelzele enflasyonu, köşeyi kısa yoldan dönen genç -ama görgüsüz- yönetici enflasyonu, "çekici" sunucu enflasyonu, "konuÅŸma özürlü" DJ enflasyonu, Mercedes enflasyonu, TV ve radyo kanalı enflasyonu, tesettürlü ama fevkalâde "fettan" genç kız enflasyonu, cep telefonu enflasyonu, -ve, buna baÄŸlı olarak,- "mesaj" enflasyonu, "Bodrum'da çılgın geceler" baÅŸlıklı magazin haberi enflasyonu, "ekmeÄŸe zam" haberi enflasyonu, reklâmlarda yapay ÅŸirinlik enflasyonu, cumhurbaÅŸkanı adayı enflasyonu, kadın kollarında altın bilezik enflasyonu, "Bu memleket sahipsiz deÄŸildir!" hamâseti enflasyonu, "trafik canavarı" enflasyonu, paparazzi enflasyonu... Daha sayayım mı? Haa, unutmadan... MANKEN enflasyonu!!! Bu, öyle bir ÅŸey ki, memlekette neredeyse, metrekareye 88 manken düşecek! Yani anladık. Yeni nesil, tanrıya şükür, iyi besleniyor. Her ne kadar, tereyağı yerine "margarin çocuÄŸu" olsalar da, II. Dünya Savaşı yıllarına denk gelince -kötü kader- yokluktan kavruk kalan büyüklerimiz gibi deÄŸiller. Ama, 1950'li yılların "Her mahalleden birer milyoner çıkacak!" hedefi gibi, her evden birer manken çıkması da farz mı? Her önüne gelen "manken" kardeÅŸim! Avrupa'da mankenlik çok ciddi bir iÅŸtir. Öyle, boyu posu tuttu, podyumda da bir iki sallandı diye üç dakikada manken mi olunur? Ama, bizde olunuyor!!!??? Buket Saygı da bu bâb'dan anlaşılan. Kendine bir de ünlü sevgili ayarladın mı, pahalı hediyeler, gece ziyafetleri garanti. Bir de "tâciz" skandalı patlatırsan, "reyting" o biçim. Günlerce, hangi kanalı açsak, masaları yumruklayan Çelik, homur homur "Fena yaparım!" tehditleri savuran Kadir Ä°nanır ve de "Ayyy... Bu olaylar beni çok yıprattı." diye vızıklanan bir adet manken görüntüleri ile kuÅŸatıldık. Çelik'in klip çekmekten vazgeçtiÄŸi "Mesaj" ÅŸarkısının son dört mısraı şöyle:"Herkes içiyor, gezip tozuyor Bir yâri sevdim, ah çektiriyor Benim ise ne arayanım, ne soranım Bir mesajım bile yok." Allah söyletiyor, herhalde... ÇaÄŸ atlamış, "asrî" ÅŸarkı diye buna derim! (Acaba bir kedisi var mıymış*) Sen misin, mesajım yok diye sızlanan! Al sana, sunturlusundan, istemediÄŸin kadar mesaj!.. ********* Buket Saygı'nın yıldızı yeni parlarken, "Pasha"da (15 Kasım 1998) yayınlanan röportajından bazı incileri ardarda -ve de yorumsuz- sıralıyorum: "ErkeÄŸim maço olmalı.Hafif ve cıvık erkeklerden nefret ediyorum." "Kadınlarımızın daha eÄŸitimli olduÄŸu bir Türkiye'de yaşıyoruz. Türk kadını, bana göre, erkeÄŸine artık tavizkâr deÄŸil. Ve, haklı olduÄŸu yerlerde baÅŸkaldırmasını biliyor. Öyle, erkek egemenliÄŸi kalmadı." "Kendimi tanımlamam çok zor... Çok kırılganım. En küçük ÅŸey, benim uykularımı kaçırmaya yeter. Her bakımdan duygularımı dolu dolu yaşıyorum." "Sade yaÅŸamaktan yanayım. Göz önünde bulunmaktan hoÅŸlanmıyorum." "Önüne gelen erkeÄŸe yüz veren kızlardan deÄŸilim. Yani, kolay lokma deÄŸilim." "Pırıl pırıl ÅŸeyler yapmak istiyorum. Kendime ve etrafıma yararlı olmalıyım." Bu kadar çeliÅŸkiye pes doÄŸrusu! Bu manken muhabbeti bitecek gibi görünmüyor. Ä°lk perdeyi indirmedn, ibret-i âlem bir haberi daha aktarayım… Yine, önce baÅŸlığımız: "Jaguarcı Mete'yi karısı boÅŸuyor!" Pek haklı olarak, bize ne elâlemin boÅŸanmasından diyebilirsiniz. Ancak, bahse konu hatun, "Tatyana" lakaplı, eski manken Firdevs Küçükberber. BoÅŸadığı eÅŸi ise, merhum Turgut Özal'ın kızı Zeynep'e Jaguar hediye edip ülkemizin gündemine -moda tabirle- "bomba gibi düşen" Zeki Küçükberber'in çapkın oÄŸlu Mete! (Ne tuhaf deÄŸil mi? Bazı adamlara "doktor" ya da "mühendis" dercesine, ve de sanki pek uygun bir sıfatmış gibi, doÄŸrudan "çapkın" denebiliyor. Çapkınlık bir "meslek" midir?*) Neyse efendim, aldatılmaktan bıkan Firdevs Hanım, boÅŸanma gerekçesini de şöyle açıklıyor: "Kocamın beni beÅŸinci sınıf kadınlarla aldatmasına daha fazla tahammül edemedim."Gel de, çık iÅŸin içinden! DoÄŸru, tahammül sınırlarını zorlamamak lazım. (Bu kuralda, bence, "okuyucu" bizlerin tahammül sınırı en önde gelmeli!) KardeÅŸim, ihanet, ihanettir! Lâmı, cimi yok! Ne yani, adam beÅŸinci yerine birinci sınıf hatunlarla aÅŸna fiÅŸne etse, sineye mi çekecekti? Ayrıca, kadınların hangi sınıf olduÄŸunu ölçen bir "mezuro" icat edildi de, benim mi haberim yok? Hayır yani... Varsa öyle bir ÅŸey, gidip kendimi ölçtüreyim bari. Fena halde merak ediyorum, kaçıncı sınıfa mensubum acaba? (Arkası var… Bu konu bitip tükenecek gibi deÄŸil…) Jülider ERGÃœDER - 17 Ocak 2001, ÇarÅŸamba Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!