Yüzde yüz aşktan ibaretim

Single’ın ismi “Yeni Biri”... Hayatınızda yeni neler var?
- Enerjimi en güçlü şekilde işime yansıttığım, çok üretken ve pozitif bir dönemdeyim.
Şarkı bir ayrılık hikayesi anlatıyor...
- Evet ama sonunda yüzünüzde bir tebessüm kalıyor. Özgürlüğünü yeniden yakalamış, mutlu ve pozitif bir kadın var, bu da beni yansıtıyor. Genelde söz ve müziği bir arada yaparım ama bu sefer müzik önce geldi. Ve sözlere altı ay çalıştım. Çünkü tekrar yapmamak ve kalıpların dışına çıkmak istiyorum.
Anlattığınız ayrılık hikayesini siz mi yaşadınız?
- Belki geçmişte yaşanmış şeylerin tortularından izler olabilir. Bir yerin kesilse çektiğin acıyı senin kadar kimse bilemez. Ben de bu duyguları hissetmesem yazamam. Aslında yüzde yüz aşktan oluşuyorum ve hayattan beslenip gözlemlerimi katarak yola devam ediyorum.
Peki biten ilişkilerin ardından erkek arkadaşlarınız “Şimdi bize bir şarkı yazar, aleme madara oluruz” korkusu yaşıyor mudur?
- Söz yazarken kelimelerin kalbini kırmıyorum. Yani karşımdakini inciten sözler kullanmayı sevmiyorum. Herhalde onları bugüne kadar en üzmüş olan şey ayrıldıktan sonra sessiz tepkisizliğimdir. Ne de olsa, en büyük tepki tepkisizlik.

EGO KAVRAMINI SİLDİM

Şarkılarda kimi söz yazarları, erkeğe kapıyı gösterir, kimi terk edilenin yanında olur. Sizin duruşunuz ne?
- Bir taraf seçip o yolda ilerlemeyi kolaycılık olarak görüyorum. Ayrıca kendini tekrar eden şeyler yapmayı dinleyicime ve kendime saygısızlık olarak nitelendiriyorum.
Bülent Ersoy’dan Hadise’ye neden birçok isim şarkı sözü almak için sizi tercih ediyor?
- İyi şarkı sözü yazdığım için olabilir. Şarkıların edebi yönü ve anlatımı çok önemli. Bir şarkıyı beş dakikada da yazabilirsin ama nitelikli bir şeyler yapmak gerek. Çevremdekiler bana “Bu şarkıyı kimseye verme, albümüne koy” dese de hayatımdan ego kavramını sildim. Karşımdakine katabileceğimin en fazlasını katmak istiyorum ve bundan mutluluk duyuyorum.
Çok mu hümanistsiniz?
- Evet. Sevgi dolu, dürüstlüğün önemli olduğu bir ailede büyüdüm. Benim de hatalarım ve kırdıklarım olmuştur. Ama içinden çıkan enerjinin yeniden sana döneceğini fark ettim.

ARTIK DAHA TEMKİNLİYİM

15 yıllık kariyerinizde bir dönem magazinin çok içindeydiniz. Birkaç yıldır tam tersi.
- “Bunlar neden oldu” gibi aptalca laflar etmeyeceğim. Kariyerimde hep planlı ilerledim ama bazen bunun dışında yaşadığım üzücü şeyler oldu. 20’lerinizde dışa dönük, 30’dan sonra içe dönük yaşıyorsunuz. İç zenginliklerimi ve yeteneklerimi keşfettiğim bir yaştayım.
Şarkınızda “Yok öyle bonkör aşık” diyorsunuz. Aşkta bonkör müsünüz?
- Aşık olduğum zaman kalbimin kapılarını tamamen açarım. Plan program yapmam, gözüm kararır. Aşkımı o kadar hissettiririm ki, bunu bonkörlük olarak tanımlıyorum.
Sizi etkilemek zor mudur?
- Evet. Zeka ve saygı çok önemli. Kendine çok inanan ve güvenen biri olmalı ki, mesleğim kompleks yaratmasın.
Çok zorlu aşklardan çıktınız. Bunlar erkeklere bakışınızı nasıl etkiledi?
- Duygular hep aynı. Sadece biraz daha temkinli oluyor ve bir adım geride duruyorsunuz. Şu an aşık değilim...

SEKSİLİK DOĞAMDA VAR

Hep isminizin yanına seksi sıfatı eklendi.
- Özel bir şey yapmıyorum. Fakat şarkının sözleri seksiyse öyle söylemeliyim. Seksiliğin kıyafetle ilgisi yok, benim doğamda var. Bazen bunun altını çizdim o zaman da seksilik tavan yaptı. Şimdi dekoltem yok ama yine seksi olarak tanımlanıyorum.
Peki kliplerde gördüğümüz kadının ne kadarı imaj?
- Mesleğimi bütün olarak görüyorum. Görsel tarafımın da sağlam olması gerekiyor. Modayı takip etmiyor, yaratıyorum. Bir trendsetter’ım.
Lady Gaga, Madonna, Marilyn Monrooe benzetmeleri yapıldı...
- Bilmeyen bir grup insan var. Tek yaptıkları dünyadaki popüler isimlere benzetmek. Bunu cehalete veriyorum ve öğrenmek için çaba sarfetmelerini istiyorum.

KENDİME ÇOK DEĞER VERİYORUM

Haftanın üç günü pilates yapıyorum, her gün 45 dakika koşuyorum. Kremlerin gücüne inananlardanım. Kozmetiğe yatırım yapıyorum. Gece hayatım yok. Bunun yerine yurt dışında müzikal ve konserlere giderim. Manevi yatırımlar da beni mutlu ediyor. Aslında önceden de çok farklı değildim.