Yüzde 100 İtalyan'ım

Eda BERKBAYRAK/MİLANO, (DHA)

Ağustos ayında Puglia’da başlayacağı yeni filmi ‘Mine Vaganti'nin (Serseri Mayınlar) çekimleri arifesinde Ferzan Özpetek, geçirdiği yarım yüzyılın değerlendirmesini yaptığı röportajında, yaşlanmaktan korkmadığına vurgu yaparak, “Harika bir yaş olduğuna inanıyorum. Yaşlanmaktan korkmuyorum. Öyle bir yaş ki hayatını doğru zamanda yaşıyorsun, bir şeylerin arkasından koşmadan. Önceden ektiğin tohumların dökümünü aldığın bir zaman dilimi. Kendimi benden genç olanlarla kıyaslamıyorum, fizik ve akıl sağlığımı formda tutuyorum, onlardan bir eksiğim yok. Kırışıklıklardan da korkmuyorum. Zaten kırışıklıklarım yok” dedi.

Depremin hemen ardından yıkılan yüzlerce evi ve hayatı filme almak için Abruzzo’ya koşan yönetmenlerden biri olan Özpetek, bölgede tarifi zor bir sürece tanıklık ettiğini belirterek, duygularını, “Büyük bir umutsuzluk ve acı görmeyi bekliyordum, ama öyle olmadı. Atmosfer hala devam ediyordu ve takip ettiğim insanlar çok üzgün görünmüyordu. Acılarına karşın güçlüydüler ve ben onlara saygımdan gözyaşlarımı tutmaya çalışıyordum. Eğer onlar birbirlerinin cesaretini kırmamak için ağlamadıysa, ben de ağlamamalıydım. Paskalya’dan önceki Cuma, cenaze töreninde gördüğüm senaryo, gerçekdışıydı; pencereden kaçmak için rulo yapılıp sarkıtılmış bir çarşaf, göçük altında bir yatak, yamyassı olmuş otomobiller, kirişlerinden çıkmış kapılar, etrafa saçılmış tablolar ve fotoğraflar, her şey yerle bir” sözleriyle dile getirdi.

ÖZPETEK YÜZDE 100 İTALYAN

Söyleşide, “İlginç olan günümüzün en önemli İtalyan yönetmeninin Türk asıllı olması” yorumuna ünlü yönetmenin yanıtı ise, Türkiye’de biraz üzüntü yaratacak nitelikte oldu. Özpetek, “Ben İtalyan’ım, vatandaşlığım var. Ayrıca benim tarzım İtalyan, derinlemesine Akdeniz kültürüne sahibim, tam anlamıyla. Tabi ki, beni geliştiren, zihnimi açan karışık kültür ve dinlerle büyüdüm. Bu sayede başkalarının korkulacak düşmanlar değil, ağırlanacak dostlar olduğunu gördüm. Çünkü 30 yıl önce İtalya bana böyle davrandı” dedi.

Özpetek ayrıca, hayattan beklentisini, “Benim ülkem, İtalya’da, yaptığım işi; sinemayı devam ettirmek. Erkekler, kadınlar ve aileler hakkında bizden olan hikayeler anlatmak” şeklinde açıklarken, “Türkiye’yi hiç özlemiyor musunuz?” sorusunu da, “Yerlerden ziyade, bazı zaman dilimlerini, bazı anları özlüyorum. Mesela 80’li yılların başlarını özlüyorum” şeklinde yanıtladı.

YENİ FİLM ‘MİNE VAGANTİ’ YOLDA

Çekimlerine Ağustos ayında Puglia bölgesinde yer alan Salento’da başlayacağı komedi türündeki yeni filmi ‘Mine Vaganti'nin (Serseri Mayınlar) hikayesinin geleneksel bir aileden yola çıkacağını belirten Özpetek, “Ama bu filmi sadece geleneksel aile filmi kategorisinde değerlendirmek aşırı olur. Tabi ki hikaye geleneksel aile hikayesi olacak, Puglia’dan makarna üreten, baba, anne, iki erkek ve bir kız kardeş, büyükanne ile teyzelerden oluşan geniş bir ailenin hikayesi. Derinlemesine sevdiğim makarna kültürü, hikayeyi ve içindeki karakterleri anlatacak. Salento’yu seçmemin nedeni Roma ve İstanbul’dan sonra kendimi evimde hissettiğim tek yer olması” dedi.

Bazı eleştirmenlerin yeni filmin ‘sıradan duygusal bir film’ olacağı yönündeki yorumları için ise Özpertek, “Ne kadar çok şey söylerlerse, o kadar mutlu oluyorum. Yönetmen olarak ulaşmak istediğim nokta, duygularımı izleyiciye aktarabilmek. Herkes benden hoşlanmayabilir. Ama böylesi daha iyi” diye konuştu.