Güncelleme Tarihi:
Uzun süredir ortalarda yoksun. Nerelerdeydin?
- Kafa dinledim. Babam hastalandı, onu kaybettim. Beş senedir yoktum, evet.
Neler yaptın bu beş senede?
- Bir şeye gerçekten karar verirsem yapabileceğimi gördüm. Gideceğimi söylediğimde herkes “Altı ay sonra dönersin” dedi ama öyle olmadı. Çok yoruldum ve yıprandım. Hatalarımı ve bana yapılan yanlışları uzaktan görmek iyi geldi.
Özlediğin şeyler olmadı mı?
- Defilelerdeki kulis sohbetlerini özledim. Bir dönem çok güzel dostluklar yaşadığımız manken arkadaşlarımız vardı; Merve ıldeniz, Deniz Pulaş, Engin Koç, Tuğba Özay... Çok eğlenirdik. Bir de eskiden uçak biletleri çok pahalıydı, otobüsle gittiğimiz işleri özledim. Ön tarafta oturanlar uyur, arkada sigara içenler oturur, ortada da sessiz sinema oynayıp kuduranlar olurdu. Ne güzel günlerdi...
Şimdi kendine nasıl bir yol çizdin?
- İşle ilgili bir hedefim yok. Güzel bir teklif gelirse değerlendiririm. Ama özel hayatımı engellemesini istemiyorum. Çünkü yoğun çalıştığım zaman her şeyi unutuyorum, oysa hayatın tadını çıkarmak istiyorum. Daha az göz önünde olmak istiyorum.
DİNİ NİKAH VAR RESMİ NİKAH YAKIN
Şarkıcılık ne oldu?
- Ufuk’a (Ataç) sözüm var, o defteri kapattık.
Ufuk Bey’le kaç senedir berabersiniz?
- Üç senedir ama ilk bir seneyi arkadaş olarak geçirdik. Ortak bir arkadaşımız tanıştırdı bizi.
İmam nikahı açıklamalarından ötürü pişman mısın?
- ıçim dışım bir olduğu için konuştum. Bırakalım o konuyu. şimdi güzel bir ilişki yaşıyorum. Allah katında bir nikahımız var, yakın zamanda da inşallah resmileşecek.
Yaşadığın ilişkide neyi affedemezsin?
- Aldatılmak hoş olmaz. Yalanı kabul edemem. Ama büyük konuşmayayım. Ben fazla affediciyimdir, çoğu şeyi affedebilirim. Zaman bana her şeyi unutturabiliyor, unutabilirim.
Senin kalabalık bir ailen var, evlendiğinde çocuk düşünüyor musun?
- Önce bir resmi nikahı yapalım, bakalım. Kısmet, ben kadere çok inanırım. Kaderde varsa olur.
KENDİMİ VE AİLEMİ ÜZDÜM
Geçmişe dönüp baktığında hayatında neyi değiştirmek istersin?
- Hiçbir şeyi değiştirmek istemezdim, hatalarım da dahil. şimdi o hatalarımı görüp, başka bir şekilde yaşıyorum. Kendimi ve ailemi üzdüm. Ama Allah’a çok şükür yüz kızartıcı bir hatam ve ayıbım yok.
Sana göre hayatının dönüm noktası neydi?
- Birincisi Ankara’dan İstanbul’a küçücük bir yaşta gelmem ve modelliğe başlamam. ikincisi ise babamı aniden, iki ay içinde kaybetmem. Yaşama sevinciyle dolu bir adam, bir anda ellerimizden kayıp gitti. O andan itibaren her şeye bakışım değişti. Hırslarım gitti, törpülendim. Artık hayatın pamuk ipliğine bağlı olduğunu biliyorum. Acı insanı olgunlaştırıyor. ınsanları olduğu gibi kabul ediyorum, değiştirmeye çalışmıyorum.
Baban akciğer kanseriydi. Kendini tüm olumsuzluklara karşı hazırlamış mıydın?
- Doktor, amcamın oğluydu. Bize iki ay içinde vefat edeceğini söyledi. Tahmin ettiğimiz günlerin birinde gitti. Hastalığını babamdan gizlemiştik ama bu insanı kahreden bir durum.
Babana “Seni seviyorum” diyebildin mi sık sık?
- Her gün o bana diyordu, ben de ona. Çok enteresan bir şey söyleyeyim mi sana? Biz hastalığını ondan gizliyorduk ya da gizlediğimizi sanıyorduk. Belki de o bizimle oynuyordu, bilmiyorum ki. Babam bir eliyle benim elimi, diğer eliyle kardeşimin elini tutarken, başında dualar okurken, ruhunu teslim etti.
EBRU ŞALLI’NIN ADINI ANMADIM
Ebru şallı ile bir pilates kavganız var. Nedir bu olay? Onu da açıklığa kavuşturalım.
- Ben bir beyanat verdim ve bu beyanatımda Ebru şallı’nın adı asla geçmiyor. Melek Baykal’ın programını izledim ve Melek Hanım programında, “Ben çok kıymetli bir profesörden öğrendim, pilates son derece sağlığa zararlı bir spormuş. şimdi yapılan pilates 15 sene sonra eklemlerde büyük problem çıkarıyormuş” dedi. Ben de bunu söyledim ve kendini ‘Pilates Bakanı’ sanan herkes çıktı, cevap verdi, hakarette bulundu. Ne bilinçsizliğim ne cahilliğim kaldı.
O kadar ileri gidildi mi?
- Benim spor konusunda bilinçsiz olmam mümkün değil. Çünkü yedi sene profesyonel olarak hentbol oynadım. Sporun disiplinini bilirim. Melek Baykal gibi sevilen, sayılan ve her gün canlı yayın yapan bir kadın, böyle bir beyanatı kafadan atmış olabilir mi? Olamaz. Ben de sadece buna dikkat çektim, hiç kimsenin adını vermedim, sadece “Araştırın!” dedim.
Birebir konuşmadınız mı hiç Ebru Şallı ile bu konuyu?
- Hayır, konuşmadık. Bana ithafen verdiği açıklamaları okudum, “Bilinçsiz açıklamalar” diyor. Niye bilinçsiz olsun? Bana bu hakaretvari cevapları verene kadar, Melek Baykal’dan kendisini profesörle tanıştırmasını rica edebilirdi. “Gündeme gelmek için adımı kullanıyor” dedi, ismini vermediğim bir beyanatta nasıl adını kullanmış olabilirim? Benim, “Bu sene bir televizyon programı alamadım, eyvah ne yapacağım!” gibi bir derdim yok.
SEVİŞME SAHNESİNİ GÖRÜNCE UFUK SENARYOYU KAFAMA ATTI
Ufuk Bey, evlendikten sonra çalışmana nasıl bakıyor? şimdiden müdahale ettiği şeyler var mı?
- Hem özelimi hem sosyal hayatımı etkilemeyecek işleri kabul edebilirim. ıki senaryo okudum. Hatta birini Ufuk’la beraber okuduk. Sevişme sahnesini görünce, senaryoyu kafama fırlattı (gülüyor). Yakınlaşma, öpüşme sahnelerinin olmaması lazım. Benim bu sarı saçlarımı koyu renge boyatmam gerekiyor. Sarışın kadının seksi ve vamp bir imajı var!
Başka nelere karışır Ufuk Bey?
- Çok uzun çalışma saatleri istemez. Haftada bir televizyon programı ya da reklam kampanyası olabilir. Çekim için mayo-bikini giymeme izin vermez. Zaten ben de artık giymek istemem, bir sürü genç model arkadaşım var.
ORGANLARIMI BAĞIŞLADIM
Organlarını bağışladığın doğru mu?
- Evet. Ben öldükten sonra işe yaramayacak, o zaman vereyim birileri kullansın. Bütün organlarımı bağışladım.
Sağlık problemlerin vardı. şimdi nasılsın?
- Bir sene içinde üç büyük ameliyat geçirdim. Ayağımdan iyi huylu bir ur alındı. Sol gözümde retina yırtılması oldu. Dört buçuk saatlik bir ameliyatın sonunda da 11 tane miyom alındı. Yaklaşık bir buçuk kiloydu. Ama Allah’a şükür şimdi çok iyiyim.