Yuvada zor günler

Güncelleme Tarihi:

Yuvada zor günler
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2007 00:00

Yakında pek çok çocuk için yuva günleri başlıyor. Çocuğunuz, yuvada zorluklar yaşayabilir. Hatta size daha önce hiç yuvaya gitmemiş gibi ilginç sıkıntılar bile yaşatabilir. Yazımızı okuyun ve hazır olun.

Yeni arkadaşlar! Yepyeni bir ortam ve oyuncaklarla dolu sınıflar! Eğlenceli aktiviteler... Heyecan verici pek çok ayrıntıya rağmen, rutine bir kez geçildiği andan itibaren (ki bu bazı çocuklar için daha ikinci günde geçerli olabilir) çocuklarımız attıkları bu büyük adımın ağırlığını hissetmeye ve anaokuluyla ilgili sıkıntılar yaşamaya başlayabilirler. Sıkıntılı süre, bazı çocuklar için sadece birkaç gündür, ancak genellikle ilk birkaç haftanın ardından okulun anne-babaların hayatında endişe uyandıran bir durum olarak karşımıza çıktığını sık görürüz. Parents dergisi karşılaşılan en genel sorunları ve çözüm yollarını sizler için toparladı.

TUVALET ALIŞKANLIĞI

Yuvaya başlanan ilk aylarda, altına kaçırma sorunları sık görülen bir diğer durumdur. Çocuğunuz bezlerden kurtulalı henüz çok kısa bir zaman olduğundan, tuvalet konusundaki öz bakım becerileri tam olarak gelişememiştir. Bu karmaşık beceriyi tam olarak edinemediğinden, yaşamındaki herhangi bir değişiklik, stresli bir durum, hastalık ve bunun gibi etkenler, alta kaçırma kazalarının yaşanmasına neden olur. Yuvaya gittiği ilk birkaç hafta, çocukların zaten takvim ve günlük rutininde oluşan değişiklikler nedeni ile tuvalet konusunda sıkıntılar yaşamaları beklenir. Ancak birkaç hafta geçtikten ve artık yeni rutinlerine uyum sağladıktan sonra, her gün yeni yeni pek çok beceri edinen, sürekli öğrenme içinde olan minik çocuğunuz, bu kez yaşadığı çeşitli kaygılar nedeni ile altına kaçırma sorunları yaşayabilir.

Çocuklar yuvalarda, evlerinde alıştıkları tuvaletlerin dışında, tanımadıkları tuvaletler kullanmak zorunda kalırlar. Ki bu tuvaletler genellikle birkaç çocuğun aynı anda girebileceği şekilde düzenlenmiştir. Kamuya açık alanlarda tuvaletini yapıyor olmak, henüz yaşı çok küçük olsa da, kolay alışılabilecek bir durum olmayabilir.

Tuvaletle ilgili sıkıntılar yaşanmasının bir diğer nedeni de, yapılacak onca keyifli aktivite varken, bedenlerinin sesini dinlemeyi kolay unutabilmeleridir. Oyuna dalmış bir çocuğu, pantolonunda hissettiği ıslaklık bile daldığı hayal dünyasından çıkarma konusunda başarılı olamayabilir.

Ne yapabilirsiniz

Öncelikle okulun, altına kaçırma kazalarının yaşanması durumunda neler yaptığını öğrenmenizde yarar var. Altına kaçırdığı için, kötü muamele görmediğinden emin olmalısınız. Kötü muamele dahilinde fiziksel ya da sözel şiddetin yanı sıra, her türlü azarlayıcı, aşağılayıcı, yok sayıcı tutumlar gibi duygusal istismara neden olabilecek davranışlar da olabilir. Öğretmeni mutlak bir şekilde çocuğunuza, kazaların her zaman olabileceğini, bunun doğallığını ve böylesi bir kazanın tekrarlanmaması için neler yapılabileceğini anlatmalıdır. Eve döndüğünde de, ona kızmadığınızdan ya da üzülmediğinizden emin olmalıdır. Öğretici olması için ona, "Her defasında tuvalete gitmek bazen zor gelebilir ama, zor olsa da senin bunu yapabileceğini biliyorum" diyerek çocuğunuzu cesaretlendirebilirsiniz.

EVDE ÖFKE PATLAMALARI

Yuvadaki öğretmeni, akşamları onu almaya gittiğinizde, çocuğunuzun yuvada nasıl da aklı başında olduğunu anlatırken şaşırıyor ve "Acaba tam olarak kimden bahsediyor?" diye düşünüyorsanız, emin olun yalnız değilsiniz. Evde sürekli yemek yemeyi reddeden (ama okulda arkadaşlarına örnek olan), belli bir oyuncakla oynamasına izin verilmediğinde kıyameti koparan (okulda da nasıl oluyorsa, elindeki tüm oyuncakları arkadaşları ile paylaşan) çocukla, okula bıraktığınız çocuk acaba aynı kişi mi?

Endişelenmeyin, çocuğunuz ikiyüzlü ya da riyakar değil. Sadece okulda, iyi bir çocuk olmaya, kurallara uymaya, önemli bilgiler öğrenmeye, sosyal ortamda pek çok kişi ile sağlıklı ilişkiler kurmaya çalışırken öylesine yorgun düşüyor ki, eve geldiğinde devam edebilecek gücü kalmıyor. Bu durumda kötü bir şey yok; çocuğunuz sadece evde kendini güvende hissediyor ve bunu sağlayan da sizsiniz... Onu sevdiğinizi ve ne yaparsa yapsın yanında olacağınızı biliyor (bu bir çocuğun bilmesi gereken en temel bilgidir), böylelikle okulda asla davranmayacağı şekilde davranabiliyor.

Evde yaşanan krizlerin bir diğer nedeni ise uzmanlara göre şu olabilir: Çocuk okulda o kadar fazla eğleniyor ve iyi vakit geçiriyordur ki, içten içe annesinden bu kadar süre uzak kalabildiği, özlemediği ve öğretmenlerini çok sevdiği için suçluluk duyabilir. Bu suçluluğu dışa vurmanın en kolay yolu ise, hayatı size zehir etmektir...

Ne yapabilirsiniz

Aslında ihtiyaç duyduğu şey tam bir onay. Ona mutlaka, okulda ne kadar iyi vakit geçirdiğini bildiğinizi ve bundan çok memnun olduğunuzu, onun mutluluğunun sizi ne kadar mutlu ettiğini belirtin. Bu sözleri söyleyerek ona da suçluluk yerine mutluluk hissetme hakkını tanımış olacaksınız. Çocuğunuzun okulu ile ilgili olumlu bir tutum sergilemeniz ve onun da bu tutumu benimsemesini sağlamanız, onun öğrenme isteğini ve okul sevgisini artırarak ileriki yıllarda akademik alanda başarılı olmasını sağlayacaktır.

AYRILIK KRİZLERİ

Bazı çocuklar anneleri ile sağlanan güvenli bağlanma nedeniyle, ya da mizaçları gereği yuvaya gidiş ve annelerinden ayrılma sürecini sıkıntısız yaşarken, yuvada annelerinin yanından ayrılırken sıkıntı yaşayan diğer çocukları gördükçe, sabahları ayrılık vakti geldiğinde ağlama krizleri yaşayabilir. Haftalar hatta bazen aylar sonra yıl ortasında her şey o güne kadar yolunda giderken oluşan bu farklılık endişelenmenize neden olabilir. Çünkü özgüveni son derece yüksek olan çocuğunuz bir anda ağlayarak dizlerinize sarılmaya, gitmemeniz için size yalvarmaya başlamıştır. Peki, bu durumda ne yapacaksınız?

Bu durumun nedeni, çocuğunuzun sadece diğer çocukları gözlemleyerek bu şekilde davranmanın özel ilgi sağladığını fark etmesi olabilir. Bazen de, ilk haftalarda yaşanan farklılıklar nedeniyle duyduğu heyecanın hafiflemesiyle gerçekte olan bitenin farkına varması olabilir. Çünkü artık sizin yanınızda geçirebileceği zamanı, düzenli olarak gitmek durumunda olduğu bir yerde geçirdiğini fark etmeye ve sizi tercih etmeye başlamaktadır.

Ne yapabilirsiniz

Çözüm, canını sıkan şeyin tam olarak ne olduğunu konuşmak kadar basit olabileceği gibi, bir arada geçirdiğiniz zamanı keyifli planlarla doldurarak, bu anı iple çekmesini sağlamak da olabilir. Bir arada olduğunuz zamanlarda onunla ve sadece onunla ilgilenmeniz, ayrılma anksiyetesini hafifletecek, sizinle ya da sizsiz kendine daha güvenli hareket etmesini sağlayacaktır. Onunla gününün nasıl geçtiğini konuşabilirsiniz. Dikkatinizi vererek yaptığınız bu konuşma, gün içinde başından geçenlerin sizin için önemli olduğunu hissettirir. Bu konuşmaların bir diğer yararı da "Sen yokken seni çok özledim" diyerek onun da duygularını ifade etmesi için bir yöntem sunmanızı sağlamasıdır. Cümleyi "Ama bak şimdi bir aradayız, ne güzel" diyerek bitirdiğinizden emin olun.

Ancak çocukların bu yeni duruma tamamen alışmaları ve tüm sabahlarınızın sorunsuz geçebilmesi için en azından aylar geçmesi gerektiğini aklınızdan çıkarmayın. Tam düzeldi, artık sorun yok derken okula yeni bir çocuğun gelmesi ile ağlama krizlerinin bir iki sabah için bile olsa yeniden ortaya çıkabileceğini unutmayın.

Ya çocuğunuz yuvadaki öğretmenini veya yuvayı sevmediğini söylerse?

Çocuğunuzun şikayetlerini dinleyin. Hem yuva hem de öğretmenleri ile ilgili düşüncelerini ve duygularını önemsediğinizi ona hissettirin. Bunu yapabilmek için de, size anlattıklarını kesintisiz bir dikkatle dinlediğinizden emin olun.

Çocuğunuzla ilgili konuşabilmek üzere öğretmeni ile belli aralıklarda randevulaşın. Çocuğunuzun gelişim düzeyi ile ilgili düzenli bilgi alırken, siz de okulun yansımalarını öğretmeni ile paylaşın. Yaşanan sıkıntılarla ilgili öğretmeninden öneriler alın.

Çocuğunuz şikayet etmeye devam ederse, sınıfa uğrayın ve öğretmenini sınıf içinde izleyin. Herhangi bir sorun, aşırı disiplinli bir tutum, sert tavırlar, ya da çocukların ihtiyaçlarının gözardı edilmesi vb. durumlar gözlemlemeniz halinde, mutlaka müdürle görüşün.

Sabırlı olun. Çocuğunuza alışması ve adapte olabilmesi için zaman tanıyın. Yeni bir hayata alışmak özellikle onun yaşlarında son derece zordur. Bu süre içinde siz de sabırlı olun.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!