Ayşe Şule BİLGİÇ
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2007 00:00
Şahane bir hafta sonu geçirdim. Vallahi yanımda olmanızı çok isterdim. Kenan’ımın yarışını bir kez daha hem de bu sefer dünya şampiyonu olduğu, kupasını aldığı yarışı dünya gözü ile izledim. Bir gururlandım bir gururlandım ki sormayın. Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda Kenan’ı ilk kez Valensiya yarışında Pirelli Türkiye ve Pirelli Motosiklet Lastikleri Distribütörü Lapaş’ın davetlisi olarak izlemiştim.
İşte o yarışı, bir elim yağda bir elim balda izlememi sağlayan Pirelli Türkiye’nin Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü Sevgili Melda Meram ve Lapaş’ın Genel Müdürü Eray Savcı, ’Kenan şampiyon olursa inşallah şampiyonluk yarışına da geliriz’ demişlerdi. Ve bildiğiniz üzere Kenan Sofuoğlu daha sezonun bitmesine 3 yarış kala Şampiyonluğunu ilan etti. Biz de soluğu doğru sezonun son yarışının yapıldığı Fransa’da Magny Cours’da aldık. Üstelik bu sefer daha da kalabalıktık. Gerçi Eray bey aramızda yoktu ama, 2Teker Motosiklet Dergisi’nden fotoğrafçım Deniz Üstündağ, TV8 ve
FB TV’de yayınlanan Moto Keyf programının yapımcısı Metin Kalkavan, Milliyet Gazetesi’nden Menderes Özel, NTV’den Burak Ercan ve elbette sevgili Melda Meram, Türk olmanın haklı gururunu Fransa’da Magny Cours pistinde beraberce yaşadık.
TÜRK KAFİLESİ FRANSA’DAİspanya’daki yarışa pek hazırlıksız gittiğimiz için çok üzülmüştük ama bu sefer sevgili Melda’nın yaptırdığı Kenan Sofuoğlu tişörtleri ve Türk bayraklarımız ile epey afilliydik. Türk bayrakları ile dolaşan bir tek biz değildik üstelik. Kendilerine ’gurbetçi motorcular’ adını takmış 25-30 kişilik bir Türk kafilesi de bizzat orada Kenan’ı desteklemeye gelmişti. İşte bu Türk kafilesinin içinde öyle bir isim vardı ki daha kendini tanıştırmak için adını söylediği anda Kenan’ın hikayesindeki yerini anladım. Aytuç Taş! Aytunç bey, Almanya’da Kenan’ın tam yarışmaktan vaz geçip, ’Avrupa’da bişey yapamam ben’ deyip, Türkiye’ye de dönmeye utanarak, akrabalarının yanında tır şoförlüğü yapmaya niyetlendiği dönemde, ne yapıp ne edip onu Almanya’da Yamaha Cup’a girmeye ikna eden ve belki de bugünlere gelmesine zemin hazırlayan, rahmetli Bahattin’in arkadaşı. Çok sevindim bu sefer 3-5 kişiden daha çok olduğumuza.
KENAN REKOR KIRDIKenan’ı ilk, sıralama turlarının olduğu gün görebildik. Biz piste varmadan, ısınma turlarında motordan düşmüş ve kolunda bandajlarla geziyordu. Ciddi bir şey olmadığını öğrenince hepimiz rahatladık. Morali oldukça yüksek görünüyordu. Eh bizi görünce daha da mutlu olduğunu da söyleyebilirim. Sıralama turları başladığında sağ elimin serçe parmağından, tırnak yeme operasyonuma başladım. Çok şükür üçüncü parmağa geldiğimde Kenan sıralama turlarını birinci olarak bitirdi. Ertesi gün yarışa 1’inci sıradan başlıyordu. Pistten ayrılıp otelimize vardığımızda İstanbul’daki yoğun tempodan dolayı birkaç gündür uykusuz geçen gecelere inat kafamı yastığa koyduğum gibi uyumuşum. Sabah uyandığımda günlerce uyumak isteği ile doluydum. Ama Kenan’a gitmeliydik. Gittik. Yoğun sis sebebi ile bir saat ertelenen yarış öncesi Kenan’ı sadece uzaktan seyrettim. Dünya Şampiyonluğu’nun resmileştiği yarış olması dışında, Kenan için bu yarışın bir özelliği daha vardı. Bu yarışı da birinci olarak bitirirse bir rekor kıracaktı. ’Bir sezonda en fazla birincilik alarak Dünya Şampiyonluğunu kazanan Süper
Sport Pilotu’ olacaktı. Allah’ıma çok şükür oldu da.
SON GÜLEN KENAN OLDUYarış başladığında sıralama turlarında kaldığım parmaktan başlayarak tırnaklarımı yemeye koyuldum. Güzel start aldı Kenan! Ben, Melda ve Menderes yarışı, diğer Türklerin olduğu tribünde, onların yanında izlemeyi tercih ettik. Sevgili Deniz, pistte fotoğrafçı ağabeyleri ile takılırken, Burak da kamerasıyla pisti arşınlıyordu. O ara Metin nerelere kayboldu vallaha haberim yok. Avustralyalı pilot Parkes ile feci kapışan Kenan bizi hop oturttu hop kaldırdı. Sürekli birbirlerini geçen iki pilottan son gülen çok şükür Kenan oldu. Bitiş çizgisinden geçtiği anda derin bir nefes alarak podyuma koştuk. Bir avuç Türk orda göğsümüzü gere gere İstiklal Marşımızı söyledikten sonra birbirimize sarılıp bu harika çocuk hakkında uzun uzun sohbet ettik. Bu arada Kenan podyuma gelmeden önce pistte durup botlarını çıkardı.Ve tribünlere fırlattı. Çok güldüm. Çorapları ile motoruna binip podyuma çıkması çok şekerdi. Hatta basın toplantısında bile çoraplarıylaydı.
KASKIMI KAPTIMKenan’ın daha sezon başında, ’Bu yıl şampiyon olursam sana kasklarımdan birini hediye edeceğim.’ sözü hep kulaklarımdaydı ki Kenan Fransa yarışı sonrasında, kaşla göz arasında çaktırmadan, ’Gelsene Ayşe Şule’ deyip bana bir Shoei kask torbası uzattı. Torbayı açar açmaz Türk bayraklı kırmızı Kenan kaskını görünce, yüzümde 10 numaralı gülümsememle teşekkür ettim ona. Sözünde durduğu ve elbette bize bu şampiyonluk gururunu yaşattığı için... (Kaskımın nefis fotolarını önümüzdeki hafta göstereceğim size heyecandan çekmeyi unutmuşuz Deniz ile.) Ve işte pistten çıkıp otelimize tekrar döndüğümüzde ekipteki tüm arkadaşlar beşinci rüyalarını görürlerken ben oturdum, Fransa’nın küçük bir kasabasında, bir otel odasında, yanımda kaskım, önümde Kenan’ın şampiyonluk ve birincilik kupaları, 2çift yarış lastiği sizlere nasıl bir hafta sonu geçirdiğimi yazmaya çalışıyorum. Oooo saat de epey olmuş. Ha bu arada şampiyonluk kupaları ve yarış lastikleri ne iş demeyin, Kenan İstanbul’a götürmemiz için kupaları bize emanet etti. Bir de Türkiye Pist Şampiyonası’nın son yarışına katılacakmış, o yarışta kullanmak üzere bir çift lastik almış onları da arada bize kakaladı. Şaka bir yana götürmemiz için rica etti. Biz de kabul ettik. Vallaha, ahan da yanımda duruyorlar.
KENAN ARTIK SUPERBIKE’DABu bizim izlediğimiz sezonun final yarışı aslına bakarsanız Kenan’ın SüperSport’taki son yarışı. Çünkü o tam da hayal ettiği gibi Ten Kate takımı ile 2008 de SüperBike’a merhaba diyecek. Böylelikle 600 cc’den, 1000 cc’ye geçecek olan Kenan, SüperBike için, ’Bu seneden sonra SüperBike’a çıkamamak benim için ciddi bir kabus olurdu. Ten Kate bu yıl da SüperSport’ta kalmamı istediğinde dünyam kararmıştı. Dünya Şampiyonu olmuşum daha fazla ne yapabilirim ki SüperSport’ta? Şimdi SüperBike’da yarışacağım kesinleştiği için çok mutluyum. 1000’lik makinaya biran önce alışmak istiyorum. Sabırsızlıkla antrenmanların başlamasını bekliyorum’ diyor. Ne diyelim güzel yürekli adam! Yolun açık olsun! Ben SüperBike’da kısa bir alışma evresinin ardından yine harika yarışlar çıkaracağından eminim. Yürü Kenan! Yürü koçum! Kim tutar seni?