Yüksel'in prensleri
Güncelleme Tarihi:
Bir zamanlar podyumların en popüler isimlerindendi. Ama ani bir kararla önce mankenliği, ardından İstanbul’u bıraktı, İzmir’e yerleşti. Üç ay önce ikinci oğlu Kaya’yı kucağına alan Yüksel Ak, sakin ve huzurlu hayatında neler olup bittiğini Parents dergisine anlattı.
Ä°zmir’de yaÅŸam nasıl gidiyor?            Â
- Gayet huzurlu... İnsan burada hem fiziksel hem de ruhsal olarak kendini dinliyor, dinleniyor. İstanbul’un koşturmacasından uzak olduğum için çok mutluyum. Kış aylarını İzmir’de, yaz aylarını da Çeşme’de geçiriyorum. Tatil gibi bir yaşam sürüyorsunuz burada. Bir ailenin yaşayabileceği en güzel yer İzmir...
Podyumları özlediniz mi?
- Özlüyorum ama yanıp tutuşmuyorum açıkçası. En son 15 ay önce Cengiz Abazoğlu’nun defilesinde podyuma çıkmıştım. Kısa bir süre sonra da hamile kalmıştım. Arada sırada podyuma çıkmak güzel ama sadece arada sırada...
Ä°kinci bebeÄŸin de aranıza katılması hayatınızda ne gibi deÄŸiÅŸiklikler yarattı?Â
- Kaya şu an üç aylık, Can’la aralarında 3,5 yaş var. Daha yoğun bir hayatım olduğu gerçek ama çok da keyifli. Annem ve kayınvalidem bana yardım ediyor, hayatımı kolaylaştırıyorlar.
HamileliÄŸiniz bilinçli miydi?Â
- Evet, bilinçliydi. Aslında ben iki kardeşin arasında üç yaş olsun istiyordum ama baktım ki bu beni zorlayacak, bu yüzden biraz daha arayı açmak istedim. Biri okula başlamadan diğeriyle ilgilenmek zor olacaktı. Hamile olduğumdan şüphelenince, eşimle (Osman Rimer) birlikte evde hamilelik testi yaptık. Sonuç pozitifti, ikimiz de çok mutlu olduk.
İKİNCİ HAMİLELİĞİM DAHA AĞIR GEÇTİ
İkinci çocuğunuzun kız olmasını ister miydiniz?
- İsterdim aslında. Çünkü bir annenin hem kız hem de erkek çocuğu olması çok güzel bir şey olsa gerek. Ancak doğumdan sonra iyi ki bir oğlum daha olmuş dedim. Şimdi üçüncüye hamile kalsam yine erkek olsun isterim.
Hamileliğiniz nasıl geçti?
- Aslına bakarsanız iki hamileliğimde de farklar vardı. Mesela Can’ın hamileliği yaza denk gelmiş ve çok rahat geçmişti. Vücudum hiç ödem yapmamıştı. Bir de yazın hafif kıyafetler giymek bir hamile için çok büyük artı. Kaya’nın hamileliği ise kışa denk geldi. Kış beni zorladı. İkinci hamileliğimde daha fazla kilo aldım, hatta yedinci ayda kendimi çok çok ağır hissediyordum. İki hamileliğimin ortak özelliği ise ikisinde de ilk üç ay mide bulantısı çekmem...
Kaç kilo aldınız?
- Can’da 12 kilo almıştım, Kaya’da 16 kilo... Oldukça iştahlıydım. Nasıl olsa hamileyim, her şeyi rahatlıkla yiyebilirim diye düşündüm. Ama bunun yanında cevizimi, balığımı ve meyvemi asla ihmal etmedim.
Spor yaptınız mı?
- İlk hamileliğimin üçüncü ayından sonra yoga yapmıştım. Kaya’ya hamileyken hiçbir şey yapmadım.
Â
10 GÜN BOYUNCA HİÇ KIPIRDAMADAN YATTIM
Bir kardeşi olacağını Can Ares’e nasıl söylediniz?
- Her ihtimale karşı ilk üç ay söylemedik. Üç ay sonra babasıyla birlikte bir kardeşi olacağını anlattık. Önceleri pek bir şey anlamadı tabii, karnımın büyüdüğünü görünce fark etmeye başladı.
Normal doğum mu yaptınız, sezaryen mi oldu?
- İkisi de epidural sezaryendi. İlki çok rahattı, hiç sorun yaşamadım ama ikincisinin o kadar kolay olduğunu söyleyemeyeceğim.
Neden?
- Çünkü doğumdan sonra gribal bir rahatsızlık geçirdim, sürekli öksürüyordum. Bu da dikişlerimin acımasına neden oluyordu. 10 gün kadar hiç kıpırdamadan yattım.
EÅŸiniz doÄŸuma girdi mi?
- Hayır girmedi. Zaten doktorumuz da çok desteklemedi.
KAYA’NIN DOĞUMUYLA TAM BİR AİLE OLDUK
Emziriyor musunuz?
- Evet... Sütüm böyle gelmeye devam ederse, uzun süre daha emzirebilirim. Sütüm olsun diye bol bol tatlı yiyorum. Can’ı da 19 ay emzirmiştim.
Lohusalık sendromu yaşadınız mı?
- Yaşamadım galiba... Bir ara aşırı duygusal oldum ama onun dışında başka bir lohusalık sıkıntısı çekmedim.
Üç ay önce doğum yapmış bir kadına hiç benzemiyorsunuz, hamilelik kilolarını nasıl verdiniz?
- Hiçbir şey yapmadım açıkçası. Zaten emzirdiğim müddetçe bu tarz şeyleri kafama hiç takmam. Çünkü o dönemde kendimi tamamen bebeğime ait hissediyorum. Emzirmem bitene kadar ne spor yaparım ne de diyet... Aksine her istediğimi yiyip içerim.
Anneliği nasıl anlatırsınız?
- Annelik çok keyifli bir şey bence. Önce Can Ares’in doğumu, sonra da Kaya’nın aramıza katılmasıyla tam bir aile olduk. Çocuklarımın her şeyiyle kendim ilgileniyorum; yemeklerini de ben hazırlıyorum, banyolarını da ben yaptırıyorum ve tüm bunlar bana çok keyif veriyor. İlk anne olduğum zamanlarda bile hiç zorluk çekmemiştim. Bir çocuğu en iyi kendi annesi tanır bu yüzden en iyi şeyi ancak annesi yapabilir diye düşünüyorum. Dolayısıyla çocuklarımın bütün ihtiyaçlarını kendim karşılamaya özen gösteriyorum.
İKİ ÇOCUK BİZİM İÇİN YETERLİ
Anne olmak sizi deÄŸiÅŸtirdi mi?
- Bence bir kadın anne olduktan sonra bütün bencilliklerinden arınıyor. Eskiden sadece kendini düşünürken, evlendikten sonra ve özellikle de anne olduktan sonra önce başkalarını düşünmeye başlıyorsun. Bu da beraberinde olgunluğu getiriyor. Benim için de, eşim için de öncelik çocuklarda. Her planımızı çocukları hesaba katarak yapıyoruz.
Çocuk olduktan sonra evliliğin boyutu değişir derler, gerçekten öyle mi?
- Bence çocuk sahibi olmak evliliği güzel yönde etkiliyor. En azından bizim aile için öyle oldu. Çocuk kesinlikle eve neşe getiriyor.
Üçüncü çocuğu düşünüyor musunuz?
- Hayır, iki tane bizim için yeterli. Allah iki oğluma sağlık, sıhhat versin.
CAN’IN KISKANÇLIKLARI DOĞUMDAN ÖNCA BAŞLADI
Kardeşler arasında ufak tefek kıskançlıklar başladı mı?
- Doğumdan önce başladı kıskançlıklar. Can eskiden sözümü daha çok dinlerdi. Şimdi hem yaşının vermiş olduğu asilikle hem de kıskançlıkla biraz tepkili. Kardeşinin bakımıyla çok fazla ilgilenmiyor ama zaman zaman gelip kardeşini öpüyor, seviyor.
İki çocuğa aynı anda bakmanın en zor yanı nedir sizce?
- Geceleri ikisi de aynı anda uyandığında çok zorlanıyorum. Bir yandan Kaya’yı emzirmek, diğer yandan Can’ın tekrar uykuya dalmasını sağlamak beni en zorlayan şey...