Yük gemisine yat dekorasyonu
Güncelleme Tarihi:
Cahit AKYOL
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2005 00:00
Mimar Yeşim Hakimoğlu, 240 metre boyunda, 33 metre enindeki 65 bin gros tonluk dev yük gemisinin bir katını lüks yatların içi gibi döşedi. Yük gemisinin 225 metrekarelik bölümünde 5 yıldızlı bir otel konforu yaratan Hakimoğlu, ‘Bu yük gemilerinde hiç rastlanmayan bir durum. Bildiğimiz kadarı ile de bir ilk. Yaptığım tasarım kısa sürede duyulunca Romanya ve Bulgaristan’daki armatörler de böyle tasarımlar yaptırmak istediler’ dedi.
Armatörlük şirketi Kıran Denizcilik, geçtiğimiz yıl Romanya’dan 240 metre boyunda 65 bin gros ton ağırlığında dev bir kuru yük gemisi aldı. Gemi Tuzla’daki tersaneye getirildi ve 14 ay süren büyük bir bakım onarımdan geçirildi.
Gemiye Kıran Asya adı verildi ve dev gemi Atlas Okyanusu’na doğru açılmak için geçen hafta yola çıktı.
Özel sektöre ait Türkiye’nin ikinci büyük gemisi olan Kıran Asya, tersaneden ayrıldı ama gemiden tersanede bir şehir efsanesi gibi söz ediliyor. Konuşulanlar ise ne geminin 65 bin gros tonluk ağırlığı ne de dev boyutları. Asıl mevzu, Kıran Asya’nın aslında yük gemisi görünümlü bir yat olması.
![/images/100/0x0/55eb3b40f018fbb8f8b3d2b2]()
Şimdi içinizden herhalde ‘Nasıl yani?’ diyorsunuz.
Cevabı, geminin bir katını tümüyle, 5 yıldızlı bir otel odasına çeviren mimar Yeşim Hakimoğlu versin: ‘Kıran Asya bir dökme kuru yük gemisi. İşlevi ise hangi limanda ne yük bulursa, onu alıp bir başka limana götürmek. Ambarlarında bazen buğday, bazen kömür taşınabiliyor. Kısaca bu bir gezi teknesi değil, otel ise hiç değil. Ama ben yük gemisinin içine lüks bir kat yaptım. Bunu geminin patronu Murat Kıran istedi, rastlanmayan bir çalışma yapalım, dedi. Gittiği ülkelerde iş bağlantılarını yaparken gemiyi hem konaklamak hem de ofis olarak kullanmak istiyordu. Bu fikirle işe başladık. Böylece geminin yaşam bölümündeki üçüncü katta bambaşka bir dünya yarattık.’
Yeşim Hakimoğlu, otel, tatil köyü, villa, fabrika, motor yat dekorasyonlarını yapmış 20 yıllık bir mimar. Ama bir kuru yük gemisinde ilk kez çalışıyor:
‘225 metrekarelik bir alanı bana verdiler. Al burasını dileğince döşe dediler. 5 ay çalıştım ve dekorasyonu yaparken de su statiğine çok dikkat ettim. Gemi okyanuslarda çalışacağından eşyaların dalgalardan etkilenmemesi için hepsini sabitledim. Hatta okyanuslarda karşılaşılabilecek 9 şiddetindeki rüzgara bile dayanıklı yaptım. Yani bibloları sabitledik.’
ALTIN SIRMALI YATAK ÖRTÜSÜ
Gemilerde yapılacak dekorasyonlarda ilk kuralın yüzde 80 yanmaz malzemeler kullanılması olduğunu hatırlatan Hakimoğlu, 225 metrekarelik lüks bölümün dekorasyonunu şöyle tarif ediyor: ‘Bu alanda bir master kabin var. Bu kabinde çift kişilik bir yatak odası, banyo, tuvalet, onun yanına tek kişilik çalışma odası ve giyim odası yapıldı. Salonda oturma grupları, TV yeri ve bar bölümü var. Bu bölümler, gerektiğinde birbirinden ayrılabiliyor. Duvarları gül ağacından, banyosu, Birmanya tipi tik ağacından yapıldı. Bazı kumaş ve örtülere altın sırmalarla işlemeler yaptırdık. Tavanları yanmaz beyaz aprelerle kapladık.’
Kendi adına kurduğu mimarlık bürosunda kardeşi Cemal Hakimoğlu ile birlikte çalışan mimar Yeşim Hakimoğlu, aslında denizciliğe aşina. Dalmayı seviyor ve Power boat denilen süper süratli tekneyle, takım arkadaşı Füsun Bulguroğlu ile birlikte off shore yarışlarına da katılıyor.
Gemiye Kıran Asya adı verildi ve dev gemi Atlas Okyanusu’na doğru açılmak için geçen hafta yola çıktı.
Özel sektöre ait Türkiye’nin ikinci büyük gemisi olan Kıran Asya, tersaneden ayrıldı ama gemiden tersanede bir şehir efsanesi gibi söz ediliyor. Konuşulanlar ise ne geminin 65 bin gros tonluk ağırlığı ne de dev boyutları. Asıl mevzu, Kıran Asya’nın aslında yük gemisi görünümlü bir yat olması.
Şimdi içinizden herhalde ‘Nasıl yani?’ diyorsunuz.
Cevabı, geminin bir katını tümüyle, 5 yıldızlı bir otel odasına çeviren mimar Yeşim Hakimoğlu versin: ‘Kıran Asya bir dökme kuru yük gemisi. İşlevi ise hangi limanda ne yük bulursa, onu alıp bir başka limana götürmek. Ambarlarında bazen buğday, bazen kömür taşınabiliyor. Kısaca bu bir gezi teknesi değil, otel ise hiç değil. Ama ben yük gemisinin içine lüks bir kat yaptım. Bunu geminin patronu Murat Kıran istedi, rastlanmayan bir çalışma yapalım, dedi. Gittiği ülkelerde iş bağlantılarını yaparken gemiyi hem konaklamak hem de ofis olarak kullanmak istiyordu. Bu fikirle işe başladık. Böylece geminin yaşam bölümündeki üçüncü katta bambaşka bir dünya yarattık.’
Yeşim Hakimoğlu, otel, tatil köyü, villa, fabrika, motor yat dekorasyonlarını yapmış 20 yıllık bir mimar. Ama bir kuru yük gemisinde ilk kez çalışıyor:
‘225 metrekarelik bir alanı bana verdiler. Al burasını dileğince döşe dediler. 5 ay çalıştım ve dekorasyonu yaparken de su statiğine çok dikkat ettim. Gemi okyanuslarda çalışacağından eşyaların dalgalardan etkilenmemesi için hepsini sabitledim. Hatta okyanuslarda karşılaşılabilecek 9 şiddetindeki rüzgara bile dayanıklı yaptım. Yani bibloları sabitledik.’
ALTIN SIRMALI YATAK ÖRTÜSÜ
Gemilerde yapılacak dekorasyonlarda ilk kuralın yüzde 80 yanmaz malzemeler kullanılması olduğunu hatırlatan Hakimoğlu, 225 metrekarelik lüks bölümün dekorasyonunu şöyle tarif ediyor: ‘Bu alanda bir master kabin var. Bu kabinde çift kişilik bir yatak odası, banyo, tuvalet, onun yanına tek kişilik çalışma odası ve giyim odası yapıldı. Salonda oturma grupları, TV yeri ve bar bölümü var. Bu bölümler, gerektiğinde birbirinden ayrılabiliyor. Duvarları gül ağacından, banyosu, Birmanya tipi tik ağacından yapıldı. Bazı kumaş ve örtülere altın sırmalarla işlemeler yaptırdık. Tavanları yanmaz beyaz aprelerle kapladık.’
Kendi adına kurduğu mimarlık bürosunda kardeşi Cemal Hakimoğlu ile birlikte çalışan mimar Yeşim Hakimoğlu, aslında denizciliğe aşina. Dalmayı seviyor ve Power boat denilen süper süratli tekneyle, takım arkadaşı Füsun Bulguroğlu ile birlikte off shore yarışlarına da katılıyor.