Yosun savaşı stratejileri

Güncelleme Tarihi:

Yosun savaşı stratejileri
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 1999 00:00

Haberin Devamı

İlk kurulduğunda pırıl pırıl olan akvaryumu kısa sürede yeşil cehenneme çeviren yosunlar, balık meraklılarının hevesini kırıverir. Kimi, hemen akvaryumculuğu bırakarak yosunlardan kurtulur. Kimi ise bilinçsizce sürdürdüğü savaş sonunda, yosunlara mağlup olur.

Yosun savaşında, zaferi garantileyen taktikleri, İnternet üzerinde www.bilyap.com.tr adresinden ulaşabileceğiniz Bilyap Aquaristic hazırladı.

GÜNEŞTEN UZAK

Akvaryum kesinlikle, pencereden gelen güneş ışığını doğrudan görecek bir yerde olmamalıdır. Yosunların temel besin maddesi olan fosfor, doğal sularla karşılaştırıldığında, hacmi sınırlı akvaryumlarda fazlasıyla bulunur. Bu yüzden, güneş ışığıyla karşılaşan akvaryumlar, çoğu zaman aşırı yosunlanırlar. Bir odada en gölgeli duvar dibi, akvaryum için en uygun yerdir.

YOSUN YİYEN BALIKLAR Akvaryumda Vatoz, Ottosinclus ve Black Molly gibi yosun yiyici balıklar bulundurmanız yararlı olacaktır.

HIZLI BÜYÜYEN BİTKİLER Akvaryumu ilk kurduğunuz zaman, hızlı büyüyen türlerle bitkilendirmenizi öneririz. Hızlı büyüyen bitkiler, besin maddeleri açısından yosunlara rakip olurlar. Akvaryumlarda biyolojik denge kuruldukça, hızlı büyüyen türleri, daha yavaşlarıyla değiştirebilirsiniz.

NİTRAT YOKEDİCİLER

Biyolojik dengesi oturmuş bir akvaryumdaki azot zincirinin son halkası nitrattır. Yararlı bakteriler tarafından balık dışkıları ve artık yemler amonyağa, amonyağı nitrite ve nitriti de nitrata dönüştürürler. Bazı bitkiler, nitratı besin maddesi olarak kullanırlar. Özellikle bitkisiz akvaryumlarda, nitrat zamanla birikir ve yosunlanmaya yolaçar. Bitkili akvaryumlarda, yosun genellikle daha az sorun olur. Akvaryumda nitrat konsantrasyonunun yüksek olması, balıkların gelişmelerini olumsuz etkiler.

ÖN FİLTRE

Eğer bir duş filtreniz varsa, bir ön filtre düzeni kurun. Ön filtre, kaba kirleri tutar ve esas filtrenin erken tıkanmasını önler. Ön filtreyi, su değişimleriyle beraber, 1-2 haftada bir çalkalayarak, kirlerinden arındırmak çok yararlı olur. Böylece, bir çok atık madde, daha dönüşüm zincirinin başındayken, henüz nitrata dönüşmeden, akvaryumdan uzaklaştırılmış olur.

SU DEĞİŞİMİ

İki haftada bir, yüzde 20 oranında su değişimini aksatmayın. Bir seferde, akvaryumdaki suyun yüzde 40'ından fazlasını değiştirmeyin. Akvaryumdan suyu boşaltırken, dipte birikmiş tortuları da toplamanız yararlı olur.

BİYOLOJİK ARITMA

İyi bir biyolojik arıtma malzemesi kullanmanızı öneririz. Bazı filtre malzemeleri, anaerobik bakterilerin de kolonileşmesi için uygun ortam yaratarak, nitratı kısmen akvaryumdan uçup giden azot gazına dönüştürürler.

BİLİNÇLİ YEMLEME

Aşırı yemlemekten kaçının. Balıklarınız, verdiğiniz yemi üç dakika içinde tüketmeli.

UYGUN NÜFUS

Akvaryuma fazla sayıda balık koymayın. Boyları 4 santime kadar olan balıklardan, litre başına bir santim koymanız uygundur. 100 litrelik bir akvaryuma, boyları dört santim olan balıklardan 25 adet koyabilirsiniz. Daha büyük balıklar için, birim boy başına daha çok su hacmi gerekebilir. Örneğin, boyu yaklaşık 15 santim olan yetişkin bir melek balığı başına, en az 40 litre su hacmi düşünülmelidir.

EĞİTMEN GÖZÜYLE

Cihan ÖZYAĞMUR / Köpek Eğitmeni

Köpekler ve sahipleri

Her seferinde, birlikte yaşayacağımız köpeğin eğitimini yazıyorum. Hep köpeğin nasıl davranması gerektiğinden ve nasıl eğitilebileceğinden bahsediyorum. Peki köpek tamam da sahibi ne olacak? O köpeğe nasıl davranacak? Köpeği ile birlikte toplum içinde ne yapmalı?

Önce kendimizi iyi tanımalıyız. 'Ben köpek istiyor muyum? Neden?' diye kendi kendimize sormalıyız. Sonra, 'Nasıl bir insanım? Nelere sahibim? Nasıl yaşıyorum?' sorularına da doğru ve net yanıt verirseniz, olay ortaya çıkar. Size bir Alman Kurdu münasip bulunursa, köpeğin tanımından sonra eğitimi, daha sonra da sizin eğitiminiz gereklidir.

Köpek sahiplerinin, köpeklerine sanki çocuklarıymış gibi davranmaları şarttır. Yeni çocuğunuz, toplumda sizi temsil edecek, sevap ve günahları size yazılacaktır. O halde bir evlat yetiştirir gibi, onun kişiliğine dokunmadan, şımartmadan, eğitimine, oyun zamanına son derece dikkat edip, mutlaka zaman ayırmanız gerekir.

Köpek de, insanoğlu gibi hep lider olmaya isteklidir. Buna izin verirseniz bir daha geri alamazsınız. Bana hep, 3-4 yaşındaki köpeklerin kötü alışkanlıklarının nasıl düzeltileceğini soruyorlar. 'Artık çok geç' diyorum.

Bir Hürriyet okuru, beş yaşındaki Dalmaçyalı köpeğinin, ansızın üzerine atlayıp ağzına yakın sol yanağını ısırdığını ve üç dikiş atıldığını söyleyip, onu eğitip eğitemeyeceğini sordu. Önce köpekle ilişkilerini sordum. Onu çok sevdiklerini, hiç yalnız bırakmadıklarını, evde ne yapmak isterse izin verdiklerini söyledi. Bu olaydan önce ne yaptıklarını sordum. Köpeğin, halının ortasına tuvaletini yaptığını ve anında dövdüğünü anlattı. Neden tuvaletini yaptığını sorduğumda, onu küçük oğluyla yalnız bırakıp üç gün tatile gittiklerini söyledi.

Durum anlaşıldı. Kendisini evin reisi sanan Dalmaçyalı, yıllar sonra ilk kez yalnız bırakıldı. Ailece tatile çıkıldı. O da, onları cezalandırmak için halının ortasına tuvaletini yaptı. Dayak yedi, şiddete şiddetle karşılık verip ısırdı.

Siz siz olun;

Köpeğim izi şımartmayın. Kanapeye çıkartmayın, mutfağa, yatak odasına sokmayın.

Evde, kendisine ait eşyalarla size ait olanları ayırmasını öğretin.

Çok sık yalnız bırakın. Bazen, ona karşı soğuk davranın.

Ne olursa olsun, emrinizi yerine getirmesini sağlayın. Bunu takip edin.

Her zaman evin reisi olduğunuzu hissettirin. Evden önce siz çıkın, önce siz girin. Önce siz yemek yiyin. Sofraya yaklaştırmayın.

Oyun hakkını siz verin. Oyuna son varmeyi de siz kararlaştırın.

'Hayır'ı mutlaka öğretin.

Eğitecek zamanınız yoksa eğitime verin, eğiticinin kurallarına aynen uyun.

Köpek seçerken, mülayim olanı isteyin.

Köpeğinizin nasıl olmasını istiyorsanız, siz de öyle olun. Kavgası eksik olmayan evin köpeği sakin olmaz.

Seçim kozu

Bülent OVACIK

Belediyelerde, seçim telaşı sokak hayvanlarıyla ilgili politikaları değiştirmedi. Sadece uygulamaları hızlandırdı.

Kimi belediyeler, plansız programsız, alelacele yaptırdıkları, göstermelik barınakları seçime yetiştirme telaşı içinde.

Kimileri, 'Gözden uzak, gönülden de uzak' parolasıyla, komşu ilçelere sahipsiz köpeklerin sevkiyatını hızlandırdı.

Aralarında, seçim aşamasında hayvan severlerin gazabına uğramamak için, pasif kalmayı yeğleyenler de var.

Tuzla'da olduğu gibi, seçime kadar topyekün itlaf prensibiyle hareket edenler de.

Tuzla'da, kendi imkanlarıyla 27 sokak köpeğine bakan Yasemin Demirpek, geceleri sokaklara atılan zehirli etlerle katliam yapıldığını anlatıyor faksında. Her sabah çevresinde birkaç köpeğin öldüğünü, yemek götürdüğü köpeklerin bir bir eksildiğini vurguluyor, ısdırap yüklü satırlarında.

Boğaziçi Üniversitesi gibi saygın bir kuruluşun bile bahçesindeki köpeklerden itlaf yoluyla kurtulmaya çalıştığı bir ülkede, yöneticileri merhametli olmaya çağırıyor Yasemin Demirpek.

Yöneticilerin merhametli olmasını beklemek yerine, hayvanseverler ellerinde tuttukları seçim kozunu iyi kullanmalı. Hayvanseverler, Yerel Yönetim seçimlerinde politik tercihlerini bir kenara bırakmalı.

Seçim programına, sokak hayvanlarına yönelik, çağdaş, bilimsel çalışmaları almayan adayları oylarıyla protesto etmeli.

Etmeli ki, bu vahşet her 5 yılda bir tekrarlanmasın.

MEKTUP

Hürriyet Medya Towers Pet Corner

Güneşli-34544 İSTANBUL Faks: 0212 677 03 40 e-mail: bovacik@hurriyet.com.tr

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!