Yönetimi için özel yasa çıkarıldı 1965’te Amerikan hibesiyle açıldı

Güncelleme Tarihi:

Yönetimi için özel yasa çıkarıldı 1965’te Amerikan hibesiyle açıldı
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 14, 2005 00:00

1974’te millileÅŸtirildi 40 yıl sonra yine özelleÅŸtiriliyorAmerikalılar kurdu, sonra yönetimi Türk mühendisler devraldı. O dönem bir gelenek oluÅŸtu. Kırılan her üretim rekoru için işçilere baklava yedirilirdi. Baklavacıların, vergisiyle, karıyla, yan sanayiiyle 40 yılda Türkiye’ye kazandırdığı katma deÄŸer 11 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Sadece geçen yıl elde ettikleri kar neredeyse yarım milyar dolar. Bu fabrika, geçen yıl memleketin yassı mamül demir ihtiyacının yarısını üretti, ayrıca buralarda onlardan baÅŸka üretebilen de yok. Bu yazı Erdemir özelleÅŸtirilmeli mi, özelleÅŸtirilmemeli mi yazısı deÄŸil. Başından sonuna hikayesi sadece. Bu haliyle de yeterince ilginç. Rüşvet söylentilerinin daha kurulmadan nasıl ortaya çıktığını, yabancıların ısrarlarıyla nasıl kurulduÄŸunu, o dönem için yepyeni bir modelle bir özel ÅŸirket olarak nasıl tasarlandığını, sonra milli duygularımızı nasıl kabarttığını anlatıyor. BaÅŸbakan’ın geçtiÄŸimiz haftalarda pislik içinde dediÄŸi kurumun nasıl bir kültürden geldiÄŸine deÄŸiniyor. Aynı zamanda ÅŸimdiye kadar yazılmış, içinde en az rakam olan Erdemir yazısı.‘Bakan olmamın üzerinden bir hafta ya geçmiÅŸ ya geçmemiÅŸ. Amerikan Büyükelçisi geldi ziyaretime. Hayırlı olsun filan derken konuya girdi. ‘Biz sizi MIT’den (ABD’nin en iyi üniversitelerinden biri) biliyoruz. Orada metalürji okumuÅŸtunuz. Bu konuda hassas olacağınızdan eminiz.’ BaÅŸta anlamadım, ne diyor diye bakıyorum. MeÄŸer konu Erdemir’miÅŸ. ‘Bir yıldır uÄŸraşıyoruz, siyasi karışıklıklar oldu, iÅŸ ortada kaldı. Nasıl kurulacak bu fabrika’ diye bana soruyor.’Sene 1960. 27 Mayıs’ta askerler yönetime el koymuÅŸ ve Milli Birlik Komitesi kabinesi kurulmuÅŸtur. Ekim ayında kabinede deÄŸiÅŸikliÄŸe gidilince yeni Sanayi Bakanı artık Åžahap Kocatopçu (88)’dur. Ä°ÅŸte bu konuÅŸma, o dönem Amerikan Büyükelçisi olan Fletcher Warren ile yeni bakan Kocatopçu arasında geçer.BAÅžINDAN SONUNABÄ°R AMERÄ°KAN PROJESÄ°Ä°lk kimin aklına gelmiÅŸ belli deÄŸil. Ama olayda bir Amerikan ısrarı olduÄŸu muhakkak. Ä°ster Kore Savaşı’nda iyice yakınlaÅŸmış olmamız deyin, ister Marshall yardımını ‘çarçur’ etmiÅŸ olmamıza çok üzülmeleri, ister Sovyetler’e ‘yem olamayalım’ diye bizi kalkındırmaya çalışmaları, sonuçta başından sonuna bir Amerikan projesi Erdemir. Meseleyi kucaklayıp götürenler, Türkiye’de bir demir çelik tesisi kurmaya çalışan üç Amerikan ÅŸirketi. Liderleri Koppers. Mühendislik iÅŸi yapıyor. Westinghouse var, onlar elektrik aksamı üretiyor. Blaw-Knox da makine üreticisi. Üçü bir araya gelip 1959’da Türkiye’yi taramaya baÅŸlıyorlar. EreÄŸli’yi tespit edip bir rapor hazırlıyor, dönemin baÅŸbakanı Menderes’e sunuyorlar. Sonra Amerikan hükümetine gidiyorlar. O zaman baÅŸkan Eisenhower. Plana göre onlar parayı ABD hükümetinden alıp tesisi kuracaklar, çoÄŸunluk hissesini Türkiye’ye verecekler ama kendileri de belli bir hisseye sahip olacaklar.Bu açıdan bakıldığında bile yepyeni bir kuruluÅŸ modeli ama Erdemir’i daha özel kılan, Amerikan kapitalizminin en karakteristik yanlarını da iÅŸletmeye eklemeleri. ‘Mülkiyet dağınık olacak, ayrıca bağımsız bir Türk iÅŸadamı yönetim kurulunda bulunacak. Ä°smimizi de bulduk biz, Vehbi Koç.’AMERÄ°KA Ä°KNA OLUNCASIRA TÃœRK HÃœKÃœMETÄ°NDEÜç ÅŸirket Amerikan hükümetini ikna edip finansal desteÄŸi saÄŸladıklarında, sıra Türk hükümetine geliyor. Ama Vehbi Koç ismi kabinede tereddüt yaratıyor. Koç, o dönemi anılarında şöyle anlatıyor: ‘Fatin Rüştü Zorlu (dönemin DışiÅŸleri Bakanı) baÅŸta beni kabul etmek istemiyor, iÅŸ Adnan Menderes’e duyuruluyor. Bu ÅŸekilde idare meclisine giriyorum. Ä°ÅŸ Bankası binasında 7 Aralık 1959 tarihinde yapılan kokteyl ile iÅŸe baÅŸlıyoruz.’28 Åžubat 1960’ta, Erdemir için baÅŸka hiçbir kuruma tanınmayan haklarla özel bir yasa çıkarılıyor: Ä°hale Yasası’na, Sayıştay denetimine, Personel Yasası’na tabi olmayacak. Ayrıca bunu deÄŸiÅŸtiren kanunlara bile tabi olmayacak. Yönetim kurulunda ise devletin kontrolündeki hisselerde bir hisse bir oyken, özel sektörünkiler 2 sayılacak. Yani devletin Erdemir’i kontrol edememesi için gerekli her ÅŸey yapılacak.Yasa çıkıyor, 3 ay sonra 11 Mayıs’ta da EreÄŸli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Åž. resmen kuruluyor. Ama iÅŸte Amerikalı elçiyi yana yakıla Kocatopçu’nun kapısına diken süreç de o zaman baÅŸlıyor. Ä°ki hafta sonraki 27 Mayıs’ta: ‘Askerler gelmiÅŸ, ülkede sıkıyönetim var, geçmiÅŸ dönem didik didik ediliyor. Dedikodular çıktı. Erdemir’de herkese rüşvet dağıtıyorlar deniyor. Kime? Herkese, almayan yok... Cemal PaÅŸa’nın da kulağına gitmiÅŸ bunlar. Duyunca, hemen kaldırın o zaman, demiÅŸ. Derhal bakana gittim. Maliye Bakanı o zaman Ekrem Alican. Dedim bu proje ulusal menfaatlerimiz için çok önemli. Bir rapor hazırlayın madem, ben Cemal PaÅŸa ile konuÅŸurum dedi.’O dönem Hazine Genel Sekreteri olan Kemal Siber (80), Maliye Bakanı Alican’dan izin alınca bir arkadaşıyla raporu hazırlayıp verir. Kocatopçu da Amerikan elçisine hak vermiÅŸ, Cemal PaÅŸa’ya konuyu anlatmıştır. Sonunda kabul eder Cemal PaÅŸa. Rafa kalkan Erdemir projesi tekrar baÅŸlar.KOÇ’UN HAYATINDAKÄ° EN YÃœKSEK RAKAMLI Ä°MZA1960 kasımında, aralarında Kocatopçu, Siber, Vehbi Koç, DışiÅŸleri’nden Hasan Esat Işık gibi isimlerin olduÄŸu 8 kiÅŸilik bir heyet Amerika’ya gider. Hem hükümet yetkilileriyle hem üçlü konsorsiyumun temsilcileriyle Erdemir’i müzakere etmek için. Amerikan hükümetinden 100 milyon dolar hibe, 25 milyon dolarlık Amerikan Eximbank kredisi, 4 milyon dolarlık da Chase bankası kredisi olmak üzere toplam 129 milyon dolarlık bir anlaÅŸmaya imza atıp 30 Kasım’da dönerler. Koç, o anlaÅŸma için daha sonra kitabında, hayatımda imza koyduÄŸum en yüksek rakamlı anlaÅŸma, diyecektir. Ayrıca Ocak 1966’ya kadar da Erdemir’in yönetim kurulu baÅŸkan yardımcılığını yapacaktır.1961 ortasında fabrikanın temeli atılır, 1965’te de bacadan ilk duman tüter, 15 Mayıs’ta çeliÄŸe dönüşen ilk demir cevheri fırından çıkmıştır. Erdemir’in hisse dağılımı şöyledir: Yüzde 28’i üçlü konsorsiyum (Koppers, Blaw-Knox, Westinghouse), yüzde 9’u Chase International, yüzde 12’si yatırımcılar, yüzde 51’i devlet kuruluÅŸları (Türkiye Demir Çelik Ä°ÅŸletmeleri, Sümerbank, Ä°ÅŸ Bankası, Ankara Ticaret Odası). Yatırımcılardan kasıt, zamanla Erdemir’i sahiplenmesi beklenen ÅŸirket veya kiÅŸilerdir. Amerikalılar o dönem için yeni olan bu sermaye modelini daha sonra Marcos döneminde Filipinler’de de denerler ama yürümez. Usulsüz hisse devirleriyle sistem suiistimal edilir.‘Ben Erdemir’in başına Türk Traktör’ün genel müdürüyken geldim. Ãœlkedeki ekonomik krizden kaynaklanan ufak tefek finansman sorunları olurdu ama genel olarak kurum mükemmel bir haldeydi. Tesisler, teknoloji... Ayrıca çok saÄŸlam bir organizasyon yapısı oluÅŸturulmuÅŸtu. Tüm personel eÄŸitimliydi. Tesiste mutlaka Amerikalı bir danışman bulunurdu ve sorun olduÄŸu zaman ona sorulurdu. US Steel’in bir elemanıydı. Cevap veremezse Pittsburgh’daki merkezine sorardı. Herkes Ä°ngilizce konuÅŸurdu, hatta yazışmalar Ä°ngilizce yapılırdı.’Erdemir’in tarihinde en uzun süre (6 yıl) genel müdürlük görevini yürüten Turhan Onur (77), 1982’de fabrikayla ilk karşılaÅŸtığı günü ÅŸimdi böyle anlatıyor.GECELERÄ° FABRÄ°KAYA GELÄ°PMAKÄ°NELERÄ° ÖĞRENÄ°RDÄ°KÄ°lk baÅŸlarda müdürler Amerikalı, yardımcıları Türk olduÄŸundan baÅŸta bir yadırgama olur. Ancak zamanla bu, yerini uyuma bırakır. Yine de içinde her zaman bir tatlı rekabet barındırarak. GeçtiÄŸimiz hafta Erdemir’deki genel müdürlük görevinden istifa eden Kerim DerviÅŸoÄŸlu (61), 1967’de stajyer mühendis olarak girdiÄŸi kurumda geçen ilk günlerini şöyle anlatıyor: ‘Okuldan yeni çıkmışız, heyecanlıyız tabii. Bazen geceleri fabrikaya gelip kendi kendimize makineleri çalıştırır, sistemi kavramaya çalışırdık. Ä°ÅŸi bir an evvel Amerikalılardan devralmak istiyorduk.’DerviÅŸoÄŸlu, Erdemir’e girmeden iki yıl önce Ä°TÜ’yü (Ä°stanbul Teknik Ãœniversitesi) bitirmiÅŸtir. Kurum hakkında bilgi aldığımız kiÅŸilerin çoÄŸu Ä°TÃœ mezunudur zaten. ‘Erdemir’de her zaman Teknik Ãœniversiteliler ağırlıklıdır. O yüzden Ä°TÜ’deki abilik müessesesi Erdemir’e de geçmiÅŸtir. Bizden önceki yöneticilerimizden ‘abi’ diye bahsederiz. Gerçi sonra ODTÜ’lüler de geldi ama yine de hemen herkes Ä°TÜ’lüdür.’DerviÅŸoÄŸlu’nun abileri, Amerikalılarla beraber Erdemir’i kalkındırırlar. Bilançolar büyür. Ä°ÅŸler iyi gidince ÅŸirketin sermaye yapısı, memlekette ilk çatlak sesler çıkmasına neden olur. Siyasetin Erdemir’e kafayı taktığı 70’lerde.ÖNCE HÄ°SSELER MÄ°LLÄ°LEÅžTÄ°SONRA HALKA AÇILDI1974’te hükümet kararıyla, yabancıların elindeki yüzde 28’lik hisseyi, Devlet Sınai ve İşçi Yatırım Bankası (ÅŸimdi Türkiye Kalkınma Bankası) devralır. Yönetim kurulunda yabancı temsilci kalmaz. Bütün üyeleri hükümetler atamaya baÅŸlar.Yeni yatırımlar, kapasite artırımları derken 1985’te Erdemir, Ä°stanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın açılmasıyla borsada iÅŸlem görmeye baÅŸlar. Daha öncesinde küçük yatırımcıların ellerinde olan hisseler ise borsada hisse senedine dönüştürülür. Ayrıca yönetim, yeni hisseleri halka açar. Zaten özel bir ÅŸirket gibi kurulmuÅŸken zaman içinde devletleÅŸtirilen Erdemir’in bitmeyen özelleÅŸtirme tartışmaları da o dönem baÅŸlar. 1989’da ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi’ne baÄŸlanır. Erdemir’in politikaya teslim olduÄŸu yıllar baÅŸlamış olur.‘O ana kadar çok büyük siyasi baskı olmamıştı. Ufak tefek atamalar, iÅŸe alım ricaları, müdahaleler olurdu ama 90’ların başında bunlar çok arttı. 1992’de politik nedenlerle ayrıldım. 2003 başında genel müdür olarak dönünceye kadar özel sektörde danışmanlık yaptım’ diye anlatır son genel müdür DerviÅŸoÄŸlu.KurulduÄŸu günden bu yana kár eden Erdemir, ilk defa 1998’de zarar açıklar. 1999’da yine öyle. 2000’de ufak bir karın ardından 2001, 2002 hep zarar. 2003 başında DerviÅŸoÄŸlu döndüğünde kurum o yıl ilk defa kára geçer.Åžimdi ise kurum özelleÅŸtirilmeyi bekliyor: 26 Eylül’de 8 yabancı, 5 yerli grup teklif verip almaya çalışacak Erdemir’i.HER REKORDA İŞÇİLERE BAKLAVA ISMARLARDIK SoÄŸuk haddehaneyi 70’lerde Amerikalılardan devraldık. Sürekli üretim rekorları kırıyoruz. Her rekorda da cebimizden işçilere baklava ısmarlıyoruz. Rekorlar çoÄŸalınca ÅŸirket üstlendi baklava iÅŸini. Rekor kırınca hálá baklava alınır. Kerim DerviÅŸoÄŸluVEHBÄ° BEY BENÄ° KENARA ÇEKTÄ° Amerikalılarla görüşürken Vehbi Bey (Koç) beni kenara çekti. ‘Bu Amerikalılar aptal galiba Kemal’ dedi. ‘Benim Erdemir’e zorluk çıkaracağımı zannediyorlar, hiç olur mu, hepimizin menfaatine.’ Eli çok sıkı adamdı, müzakerelerde karşı tarafı çok sıkıştırdığı için açıklamak zorunda hissetmiÅŸti kendini. Kemal SiberFIRINLARIN ADI NÄ°YE AYÅžE, ZÃœBEYDE?GeçmiÅŸte çelik yapımında fırınları ısıtmak için körüklerden yararlanılırmış. Bunları da kadınlar kullanır ve fırına saçlarından bir tel attılar mı çeliÄŸin daha saÄŸlam olacağına inanılırmış. O nedenle dünyada demir çelik fabrikalarındaki yüksek fırınlara kadın ismi koyma adeti var. Erdemir’in ilk yüksek fırınının ismi de AyÅŸe. Ä°lk yöneticilerinden birinin kızının ismi olduÄŸu söyleniyor. 1978’de kurulan ikinci fırına ise Atatürk’ün annesinin adı verilmiÅŸ.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!