Güncelleme Tarihi:
Yonca Evcimik televizyonu kurmak nereden aklınıza geldi?
- Benim çok uzun zamandan beri hayalimdi aslında. Ama bu kadar çabuk gerçekleşeceğini zannetmiyordum. Demek çok içten istemişim ki yine evren bana cevap verdi. Web TV de Google, Youtube gibi çok ciddi çalışmalar gerektiren bir sistem. Böyle bir işin içinde yer almam teklif edildi. Seve seve kabul ettim. Ve Yoncaevcimik.web.tv olarak yayına başladık.
Ne yapıyorsunuz bu kanalda?
- Orada benim bugüne kadar var olan kliplerim de var, çıkmış olduğum tüm TV programları da var. Bir de web TV için yeni yeni akışına başladığımız programlar tabii... Zaman içinde farklı bir yayın akışı olacak inşallah. Şimdilik haftalık şeyler.
Ne tür programlar var?
- Ben hep derdim, “Günün birinde bir televizyonum olsa, anchorwoman’ım Çiğdem Tunç olur” diye. Çünkü Türkçe’yi onun kadar düzgün kullanan, sanki karşısında prompter varmış da oradan okuyormuş gibi konuşan başka birini tanımıyorum. Dolayısıyla direkt ona gittim, seve seve kabul etti. Yine aynı şekilde “Bir TV sahibi olsam kesinlikle Yeliz’e bir spor programı sundururum” derdim. Çünkü fanatik Fenerli ama bir o kadar da objektif olabiliyor. Vaçe diye bir arkadaşımız var. O da karaoke yaptırıyor. Çok komik. Son zamanlarda kıyafetlerini giydiğim Gökçe Sürmeli ise kendi tasarımlarını anlatacak.
YAKINDA GAZETE DE ÇIKARIRIM BEN
Televizyon patroniçesisiniz artık, öyle mi?
- Evet, medya patronu oldum. Yakında gazete de çıkarırım.
Her şey iyi hoş da, işler paraya dayanıyor hep.
- Evet, öyle... Gerçi destek olabilecek birtakım kuruluşlar var. Sonunda benim sanatçı kimliğimin dışında çalışkan, üretici ve vizyon sahibi biri olduğumu fark eden gruplar çıktı destek vermek isteyen. Onları da arkama alırsam çok güzel işler yapacağız.
İnsanların ilk izlemeye başladığı gün nasıldı sizin açınızdan?
- Delirdim! Durmadan kontrol ediyordum “Kaç kişi olmuş” diye. Çok zevkliydi. İnsanların izlemesi, onların beğenmesi, yorum yapması muhteşemdi. Orada RTÜK yok. Özgürlük var. Diyorum ya, “Burası Yonca Evcimik cumhuriyeti” aslında.
Peki tıklama oranları ne durumda?
- Bir haftamız doldu. Şu anda 61-62 bindeyiz. Platformu yaratanlarla konuşuyoruz, “İyi” diyorlar. Bunun en büyük özelliklerinden biri de canlı yayın yapabilmek.
İLKLERE İMZA ATMAK BENİM İÇİN SIRADAN
Yine bir ilk olmak nasıl bir duygu?
- Benim için çok sıradanlaştı. İlk olmak, öncü olmak, cesaretle bir şeye saldırmak benim üzerime yapışan ikinci bir kimlik. Ben biliyorum ve eminim ki bundan sonra birçok sanatçı arkadaşımız bunu yapacak.
Müzik çalışmaları ne alemde peki bu sırada?
- Şu anda yedi tane sıfır şarkım hâlâ cebimde. Single mı, yoksa albüm mü yapmalıyım, onun kararını henüz veremedim.
Farkı, daha doğrusu avantajları ve dezavantajları ne?
- Albüm yapıyorsun, o kadar masraf ediyorsun, yine aradan bir şarkı ön plana çıkıyor, öteki şarkılar kalıyor. Ama ben de uzun zamandan beri single’la oyalanıp duruyorum ya albüm olsun istiyorum. Elimde şarkılar da var. Single kesin de onu albüme dönüştürme ihtimalim var işte.
Ufukta başka yeni projeler var mı?
- Aslında yeni bir şeyden öte, yeni olmayan ama yenilenen bir projem var; Yoncimik... O kadar büyüdü ki; ben altından kalkamadım. Şimdi o projenin üzerine çalışma yapıyoruz. O bir karakter ve onun dünyası, onun üzerine kurulu bir hayat hazırlanıyor. Becerebilirsem muazzam bir şey olacak.
BU KİTLE VARKEN SIRTIM YERE GELMEZ
Web TV için büyük bir kadroyla mı çalışıyorsunuz?
- Kutay Denizler var, benim fanlarımdan. Sinema televizyon okuyor. Çok yetenekli. Kısa filmleri var, hatta ödül aldı. O, görüntü yönetmenimiz. Jenerikleri falan da o yapıyor.
Yani dünün fanı, bugünün ekip arkadaşı öyle mi?
- Sadece o değil. Şu anda PR çalışmasını birlikte yaptığımız arkadaşım da öyle. Benim öyle bir kemik ekibim ve beni seven fan kitlem var ki, sırtım hayatta yere gelmez. Anıl Tümöz, Serhat Tekin, Kutay Denizler, hepsi ekibimin parçası.
‘ÇILGIN BEDİŞ’İN ÜSTÜNE ÇIKACAK İŞLER GELMEDİ
“Çılgın Bediş”ten sonra sizi neden başka dizilerde izleyemedik?
- Bir sürü teklif geldi ama hiçbiri bana “Çılgın Bediş”in üstüne çıkacak işler gibi gelmedi. Haksız da değilmişim. Ben olmadan da yapıldı o işler, hiçbir şey de olmadı zaten.
Siz hep cıvıl cıvılsınız, sanki bir yaşta takılıp kaldınız. Bir filmde bu halinizin zıttı bir karakteri oynamak ister misiniz?
- Öyle veya böyle bir oyunculuk geçmişim var. Görev verilirse altından kalkarım. O anlamda kendime güveniyorum.
ÇOCUĞUM OLMADI AMA YÜZLERCE HAYVANIN ANNESİ GİBİYİM
Bir çocuğunuz olsun istemez miydiniz?
- O Allah’ın takdiri. Hiçbir zaman bunun için kendini çok parçalayan biri olmadım. Çocukları severim aslında... Belki de çocuklar beni hep çok sevdiği için bir doyumum var, bilmiyorum. Belki görevim bu dünyada annelik de değil. Ben binlerce, yüzlerce hayvanın annesi gibiyim. Onların tüm sorumluluğunu üzerimde hissediyorum.