OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 04, 2005 00:00
Kanal D’nin reyting rekorları kıran dizisi ‘Çemberimde gül oya’nın Yurdanur’u Özge Özberk, en büyük ödülü halktan aldığını söylüyor. Özberk, ‘Oyunculuğumla yaşattığım Yurdanur karakteri, o yılları yaşayan kadınları çok etkiliyor. Beni yolda çevirip, gözleri dolu dolu teşekkür ediyorlar’ diyor.Özge Özberk’i ‘Gora’ filminin güzel prensesi ‘Ceku’ olarak da hatırlamak mümkün. Ama o ‘Çemberimde gül oya’ ile o kadar bütünleşti ki, artık herkes ‘Yurdanur’ olarak tanıyor ve tebrik ediyor genç oyuncuyu. - Yaptığınız işlerdeki başarınız, bir süredir sizi gündemin en üst sıralarına oturttu. Peki kendinizi bize anlatmanızı istesek, nasıl biridir Özge Özberk? Ben 13 Ağustos 1976 doğumlu,
Aslan burcu bir kızım. Sanıyorum ki ben büyümemiş bir aslanım, kedi aslanım galiba! Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ndeki tiyatro eğitimimden hemen sonra 1994 yılında BKM’nin kurulduğu günlerde tiyatro yaşamım başladı. Şu anda mesleğimdeki 10’uncu yılım. İlk oyunculuğum Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı Turgay Kantürk’ün yönettiği ‘Oto Gargara’ ile BKM sahnesinde başladı. O günden sonra hiç dur durak bilmeden koşuşturdum. - Başarınızın ardında yoğun bir çaba ve özveri olduğu kesin. Peki bu başarıdaki diğer sırlarınız nedir? ‘Oto Gargara’ ile başlayan tiyatro hayatım ‘Sen hiç ateş böceği gördün mü’nün ardından, Umur Bugay’ın senaryosunu yazdığı ‘Oğlum adam olacak’la devam etti. Orada hem oynadım, hem de yönetmen yardımcılığı yaptım. Şu anda BKM’de ‘Bana bir şeyhler oluyor’la tiyatro oyunculuğum devam ediyor. Bu arada bir de
sinema filmim var biliyorsunuz. Benim sırrımı soruyorsunuz! Evet benim sırrımın arkasında kocaman bir BKM imzası var. ANNE JENERASYONU YURDANUR’U BENÄ°MSEDÄ° - Åžu aralar televizyonda sizin de oynadığınız ‘Çemberimde gül oya’ isimli dizi aldı başını gidiyor. Sizce nedir bu baÅŸarının sebebi?Bu dizideki en önemli unsur Türkiye’nin kendi gerçeÄŸiyle yüzleÅŸmesi bence. Yani istenmeden, elde olmadan bir dönem ülkemizde yaÅŸanan acılı günlerin, hiç abartılmadan anlatılması, bu dizinin bu kadar baÅŸarılı olmasının en büyük sebebi bence. 1978 yılında üniversitelerde siyasi görüşlerden dolayı saÄŸ sol çatışmaları, insanların kuyruklarda ekmek ve tüpgaz kuyruklarında beklemeleri, bunun gibi daha birçok zorluÄŸun peÅŸ peÅŸe olduÄŸu bir dönemde yaÅŸanan, ölümüne tutkulu bir aÅŸk hikayesini anlatıyor bizim dizimiz. - Bir televizyon dizisi olsa da hayatı hep zorluklarla geçmiÅŸ dönemin insanlarını oynuyorsunuz. Size sokaktan gelen tepkiler var mı?Herkesten olumlu tepkiler alıyorum. Yurdanur’u insanlar çok benimsedi. Özellikle o dönemleri yaÅŸamış olan 40-50 yaÅŸlarındaki anne jenerasyonu ‘Yurdanur’u daha çok benimsedi. Çünkü onlar benim yaÅŸamadığım, zorluÄŸunu çekmediÄŸim ama oyunculuÄŸumda baÅŸardığım karakterdeki Yurdanur’un yaÅŸadıklarını yaÅŸadılar. Beni yolda beni çeviriyorlar, ‘O dönemleri bize tekrar yaÅŸattığın için sana teÅŸekkür ederiz, seni çok seviyoruz’ diyorlar gözleri dolu dolu. Ve o zaman anlıyorum ki ben oyunculuÄŸumda doÄŸru yoldayım. - Acılarla yoÄŸrulmuÅŸ bir kadını oynamakta zorlandınız mı?Bir oyuncu için oynayacağı her rolü yaÅŸamış olması mı gerekli? Böyle bir ÅŸey yok! Senaryoda ne yazıyorsa onu oynamak zorundasınız. Bu senaryoda her ÅŸey o kadar güzel ve her ÅŸeyi o kadar güzel anlatmışlar ki, eÄŸer biraz kalbiniz, duygunuz varsa bu rolü yapamamanız için hiçbir neden yok.Yurdanur öpüşüyor, Özge deÄŸilBazı kiÅŸiler gazetelerde çıkan ‘Özge soyunurum da öpüşürüm de diyor!’ haberlerinden sonra beni eleÅŸtirdiler. Çok ÅŸaşırdım tabii bu tarz eleÅŸtirilere! Orada Yurdanur öpüşüyor, GORA’daki Ceku öpüşüyor, Özge deÄŸil! Ben sadece senaryoda ne yazıyorsa onu yapıyorum, insanların o anda o karakteri düşünmeleri gerekir bence. Böyle bir olay da Özge’ye mal edilemez ki o anda! Benim oyunculuk kavramında en çok dikkat ettiÄŸim husus doÄŸru hissettiÄŸim, doÄŸru olduÄŸuna inandığım ÅŸeyi doÄŸru yapmaktır. Ne hissediyorsam, o önemli benim için! EÄŸer doÄŸru hissediyorsam o doÄŸrudur. Bugüne kadar birçok iÅŸ teklifi geldi, kimi oldu, kimi olmadı. Ama ben olmadığı zaman ‘Ee ne yapayım kısmet deÄŸilmiş’ demedim, eÄŸer diyorsam, o iÅŸ benim için doÄŸru bir iÅŸ deÄŸildir! Â
button